Üst dedikleri bir yere gelmiş, herkezle tam olarak tanışmıştım. Adının Tony Stark olduğunu öğrendiğim zırhlı adam zırhtan çıkınca bir an şaşırmadım dersem yalan olurdu. Okuduğum kitaplardan zırh çeşitlerini biliyordum ama bu kadar detaylı bir zırhın giyip çıkartıldığını bilmiyordum. Şaşırdığımı ne kadar gizlesem de bu Loki'nin gözünden kaçmamıştı. Loki bana yaklaşıp fısıldamaya başladı.
Loki: Onu zırhsız ilk gördüğümde asa ile göğsüne dokundum ama işe yaramadı.
-: Gerçekten mi? Ama asan Thor da bile işe yaramıştı.
Loki: Evet bende sinirlenip onu camdan attım ama bil bakalım ne oldu?
-: Ne oldu?
Loki: O zırh dediğin şey kendi başına uçup onu havada yakaladı ve yeşil bir canavar beni yerden yere vurdu.
-: Dalga mı geçiyorsun? Nerde o yeşil canavar?
Canavarın nerede olduğunu sorarken bağırmış ve soruyu ekibe sormuştum. Ekipten ses çıkmazken soruyu yeniden sordum ama bu sefer sesim daha güçlü çıkmıştı.
-: O. Yeşil. Canavar. Nerede?
Bruce: O yeşil canavar dediğin Hulk. O benim Nemesse.
-: Nasıl?
Bruce: Bir kaç sene önce yaptığım bir deney çalışmasında fazlasıyla gama ışınına maruz kaldım ve ortaya Hulk çıktı. Çoğunlukla kendi bedenimde olsam da bazen kontrol ona geçiyor.
Tony: Dostum ha Steve'e anlatmışsın ha Nemesse'ye. O deneyi gama ışınını nerden bilecek?
-: Düşündüğünden fazlasını biliyorum Tony. Asgard buradan çok daha gelişmiş bir gezegen. Detayları öğrendiğimde Bruce'nin yaptığı yanlışı çözmem saniyeleri alır.
Tony: Çözebileceğini düşünmüyorum. Asgard ne kadar gelişmiş olsa da burada işler farklı işliyor Tanrıça.
-: Demek meydan okuyorsun. Bunu sevdim anlat Bruce.
Bruce: Toksit atıklar ile gama radyasyonu üzerinde bir deney yapıyordum. Saati umursamadım geçen günleri de deneyi bitirmeme ramak kalmıştı. Herşey yolundaydı. Sonra elimde ki cımbız istediğim şekilde kullanamadım. Bir anda fazlasıyla öfke hissettim ve bum. Hulk ortaya çıktı.
-: Bunu normal bir insan bile çözebilir. Senin hatan o alanda fazla bulunman. Toksit atıklar havayı zehirler. Gama ışınları ise belli bir seviyenin üstünde radyasyon yayar. Sen aralıksız o ortamda bulunduğum için soluduğun hava ve radyasyon yüzünden vücudun bir tepkimeye uğramış ve sonuç bu canavar olmuş.
Elimle onu gösterdiğim de Bruce kafasını salladı.
Bruce: Gene de canavar demesen sevinirim. O bundan hiç hoşlanmıyor. Benim hayatımı etkilemiyor ama kontrolü ele aldığın da bende ona müdahale edemiyorum.
-: Anlıyorum ama biraz uğraşırsan bu durumu düzeltebilirsin. Bence sen Hulk'u bir güç değil de bir yük olarak görüyorsun. Eğer Hulk'u güç olarak görüp kabullenirsen eminim ki kontrol konusunda bir ilerleme kat edersin.
Tony: Ahh, demiştim.
-: Senin hala uykun gelmedi mi?
Tony: Yeni bir kabus ve bu zamana kadar gördüğüm herşeyi tekrar görme düşüncesi uykumu kaçırıyor kusura bakma.
-: Her seferinde kabuslar farklılaştı mı?
Tony: Evet
-: Hiç mi aynısını gördüğün olmadı?
Tony: Hayır, her kabus birbirinden farklıydı. Kötülük ve acı ise her seferinde arttı.
-: Artık eminim bu kesinlikle o titanın işi. Eğer istersen seni uyutabilirim.
Tony: Hayır, şimdi değil. Durumu kabullenmem gerek.
Thor: E zaten görüyorsun kabus buna rağmen uyumuyor musun?
Jarvis: Hayır efendim fazlasıyla uyumamaya çalışıyor. Zaten kabuslar her gece olmuyor. Aralıklarla görüyor ama uyumamak için fazla direnç gösteriyor.
Loki: Bir kölen mi var? Bana dünyayı ele geçiremeyeciğimi söyledin ve senin kölen mi var?
-: Hayır kardeşim bu bir yapay zeka.
Tony: Evet benim yarattığım bir yapay zeka. Evin, zırhımın ve benim işletim sistemim de diyebiliriz.
-: Benim derken?
Tony: Çoğu şeyi unutuyorum. Yemek yemek, su içmek, uyumak. Çoğunluk kendimle ilgili olsada hayatımla ilgili şeyleri de unutabiliyorum ve Jarvis bana hatırlatma yapıp çoğu zaman yönlendiriyor.
Loki: Bende bundan istiyorum.
Loki'nin bana yaptığını yapıp onu kendime çektim.
-:Hayır Loki, kesinlikle ama kesinlikle hayır.
Ekip gülmeye başladığında Loki dudaklarını büzüp kollarını birleştirdi. Bir tanrıydı ama karşısında ki ben isem 5 yaşında bir çocuk oluyordu. Gülümseyip yanağına sulu sayılabilecek bir öpücük bıraktım. Yüzünü ekşitip yanağını sildiğinde gülümsedim. O an vücudumu titretecek kadar fazla bir gerginlik hissettim. Bakışlarım sabitlenirken önce ne olduğunu düşündüm. Bu gerginlik bana ait değildi. Anladığım şey ile bakışlarımı odada gezdirdim. Tony'in yutkunduğunu farkedince gözlerim onda durdu.
-: Kabus konusu için bu kadar gerilme. Gerginliğini ben bile hissettim ve beni titretecek kadar fazlaydı. Kabuslarını izledikten sonra rahat bir uyku çekmeni sağlayacağım. Biraz sakinleş Tony.
Derin bir nefes alıp gülümsediğin de ekibin başlattığı sohbeti dinlemeye başladım.