.Flashback.
"Sude lütfen, olmaz diyorum"
"Saçmalama Aleyna. Çocuk musunuz siz? Kaç sene geçti, hem ben barışma yemeği demiyorum ki basit bir restoran açılışı. Bak Mert'te çok üzülür gelmezsen"
Kader yine cilvesiyle karşılıyordu beni. Sanki aramızda kimsenin görmediği bir bağ vardı sanki bir ip.. birbirimize sıkı sıkıya bağlanmış bir o kadar karışık bir örümcek ağı ya da oldukça güçlü ve sadık bir denizci düğümüydü bu ip... Yıllar geçmişti mevsimler değişiyordu zaman bir kum fırtınası gibi acımasız ve sarsıcı bir hızla akıyordu fakat biz birbirimizden gidemiyorduk. Onu en son arkamdan ağlarken bırakmıştım. Sonra bir daha birebir iletişimimiz hiç olmamıştı. Şu iki ay öncesine kadar... Onu bırakan bendim ama hayatına devam eden oydu.
Hayatımda olan her erkek gibiydi bunu mu sindiremiyordum bilmiyorum ama o da diğerleri gibi becerememişti. Benden çok kolay vazgeçmişti.. Ona olan dinmek bilmeyen öfkemin, Cansu dışında, en temel sebeplerinden biri de buydu aslında o da herkes gibi vazgeçmişti benden. Uğraşmamıştı benim için..
Kendime daha fazla kızgındım ama ona ben kanmıştım. Bi yanım bu günlerimi görüyormuşçasına hep uzak durmamı söylerken ben çoktan kapılmıştım onun rüzgarına bunu da yediremiyor olabilirdim. Hayatımda iki erkeğe yenilmiştim ben biri babamı öteki de Yiğit.. İkisi de benim için hiç uğraşmamış hayatlarına çok kolaylıkla devam etmişlerdi. Sanki benim ağzımın içine bakıyorlardı onlara git demem için.. Hiç vakit kaybetmeden almışlardı voltalarını. Bense hala aynı yerdeydim. O adada, O konseyde, o çorbacıda, o final koltuğunda, o son sarılışımızda. Anılarımın yanında. Geceleri bir iki kadeh şarap içerken Yiğit için sarfettiğim şarkı mısralarımda yolunu kaybetmiş karanlık odalarda gezinen yaralı bir kadın.
Hayat bana rol yapmayı çok güzel öğretmişti. Aslında hayattan çok annemden öğrenmiştim ben rol yapmayı, onca zorluğa rağmen yıkık dökük harabeler içinde dimdik duruyormuş ve hiç yorulmuyormuş aksine bunlardan güç alıyormuşum gibi yapmayı o öğretmişti bana. İnsanlar beni benim istediğim kadar tanıyordu. Psikoloğum da dahil.
Ben hala avare olmuş dolanıyorken onun hayatı bensiz çok güzeldi. Ala'dan ayrılmıştı, kısa bir süre sonra hayatına Yasmin'i almıştı. Yasminle uzun süredir beraberlerdi. Samimiyetini sorgulayacak çok şey vardı elimde bana benden başkasına bi şey hissedemediğini söyledikten sonra Yasminle çıkan aşk dolu görsellerde kaybolan göz yaşlarımda sorgulamıştım ilk başta samimiyetini ama komiktir ki bizim hikayemizin samimiyetsizi bendim.
Ne sevmeyi ne de sevilmeyi bilmiyordum ben. Bana öğretecekti, elimden tutacaktı.. söz vermişti. Benim için ağlamıştı bu adam. Erkekler cidden hayatımın hiçbir döneminde anlayamayacağım varlıklar olacaklardı. Benden giderken bavuluna çok şey sığdırmıştı en başta güven duygumu söküp almıştı benden sonra hayallerim ve umutlarımı da koymuştu o bavula.
Bunlar yetmezmiş gibi bu kopmayan bağ yüzünden sevgilileriyle de muhattap olmak zorunda kalmıştım. Geçen günlerde sosyal medyada ilk defa ben değil o linç yemişti insanlar tarafından. İnsanlar 'Beni unutamadığını ve bana çok benzeyen bir kadını bulup uzun süre sonra ciddi bir ilişki yaptığını beni elde edemeyince onunla yetinmeye çalıştığını ve içinde hep ukde olarak kalacağım' la ilgili söylentiler çıkarmışlardı. Haklılık paylarının olma ihtimali beni neşelendirse de kalbim tekrar onun için atamayacak kadar yorgundu.. Onun için atmak istemiyor değil, atamayacak kadar yorgundu.
İşte 2 ay önce sevgilisi de bu haberlerden rahatsız olduğu için benden daha çok bana benzeyen bir gençlik fotoğrafını paylaşarak "Benzettiğiniz kişiye benzemiyorum" gibisinden çok ezikçe bir açıklama yapmış bizi bir polemiğe sokmuştu. Sessiz kalmıştım. Napacaktım ilk okul çocukları gibi "Hayır bana benziyorsun" falan diye cevap mı verecektim? Yapmayı en iyi bildiğim şeyi yaptım ve umrumda değilmiş gibi rol keserek önüme baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade
FanfictionSaudade: Portekizcede "Bir kimsenin yokluğunda hissedilen derin özlemi ve bir zamanlar kaybettiğin bir şeyin bir daha asla senin olamayacağını anladığın an yaşadığın his" anlamına geliyor. Yolları tekrar kesişen Aleyna ve Poyraz yaşadıklarını bir k...