Yarınım

Tanıtım

   Hepimizin yapmaktan mutlu olduğu şeyler vardır benim yakın bir zamana kadar yoktu hiç bir şey mutlu etmiyordu ilgi alanlarım çok azdı onlarda hatta koparılmış çiçekler gibi çabucak kendini yitirip gidiyordu.

Şimdi yapmaktan çok mutlu olduğum bir şey var. Bilek güreşi . Ne kadar yorgun olursam olayım ne olursa olsun yinede koşarak gideceğim spor salaonum. Uykudan uyandıran gelişme sancılarını bile büyük bir memnuniyetle karşıladığım bir çok hayallerimin temelini oluşturan spor.

Bilek güreşi aşkım ilk sınıfıma bir üst sınıftaki bilek güreşçisi kızı gelmesiyle benimle maç atmak istemesiyle ve benim onu yenmemle  başlamıştı. O profesyoneldi bense hiç bir şey bilmiyordum tek yaptığım şey elinin yüzünü masaya değdirmekti.

Hala çok net hatırlıyorum tenefüse girmiştik ben kendi sıramda oturmuş kitap okuyordum. Sınıfa uzun boylu sarı uzun saçlı bir kız girdi herkesin  ilgisi ona kesilmişti bir anda. Kızın yüzünü biraz seyretmiştim tanımıyordum ama sık sık görüyordum. Uzun bir çenesi vardı minik gözleri ve kemerli bir burna sahipti. Hareketleri ve tarzı fazla maskülendi. Uzun saçları olmasa ve biraz daha kaba bir vücuda sahip olsa erkek olduğunu düşünebilirdiniz.

   Ceren diye bir arkadaşım birden "Sude abla benimle yapsana" diye yalvarmaya başladı. Ney yapmak istediklerini anlamamıştım.

Öğretmenler masasına geçti Sude denilen kız sonra eliyle karşısını göstererek " gel sen kaşındın" dedi.

Bilek güreşi yapmaya başlamışlardı ve Sude hiç zorlanma belirtisi göstermeden gülümseyerek Ceren'i yenmişti. Ceren'se alın en koyu halini almıştı ve sanki koşmuş gibi nefesleri sıktı.

Gözlüğümü düzeltip bende yanlarına gitmiştim. Sude sırayla altı kişiyle daha yapmıştı. Ve hepsini yenmişti. Ama son iki kişide oda kızarmaya başlamıştı.

Anladığım kadarıyla Sude bilek güreşçisiydi geçen sene maçlara gitmişti ama dinlenemeden maçlara çıktığı icin kaybetmiş.

"Ah artık solda maç atamam sağa gelin" dedi Sude daha sonra içine derin bir soluk çekti ve gülerek "yoruldum" diye söylendi.

  Benimse aklımda maç atmak vardı maç atmakta neydi?

Sude'nin gözleri beni buldu sol eliyle beni işaret ederek " Gel bakalım " diyip sol eliyle masanın köşesini kavradı omuzlarını dik tutarak sağ elini masaya koyarak maç pozisyonunu aldı. Minik bir gülümseme olmuştu suratımda neden gülümsediğim hakkında hic bir fikrim hala yok.

Bende ondan gördüğüm kadarıyla karşısına geçtim. Elimi sertçe tutmuştu ilkin hiç reddetmeden karşısına geçtim diye sinirlenmiştim kendime nasıl bir sporcuyu yenebilirdimki o zamanlar hayatımda ben bir kez bile antrenman yapmamıştım.

Sınıfımdan Yusuf bileklerimizi düzeltti ve bana bakarak " ready go dediğimde başla" dedi onu sadece kafamla onayladım. Birden gerilmiştim çok basit görünüyordu ama kızın elinden hissettiğim güç çok fazlaydı.

Yusuf bana bakarak yüksek sesle"ready go" diye bağırdı. Sude Yusuf bağırır bağırmaz başlamıştı. Kolum biraz geriye düşmüştü sol kolumdan destek alarak kolumu kendime çekmeye çalışmıştım ve başarıyordum da. Kızardığımı hissediyordum sadece ellerime odaklanmıştım ve yavaş yavaş kulağım çınlamaya başlıyordu.

Sude asla pes etmedi elinin yüzünü masaya yatırana kadar çabalamıştı. Masaya elinin yüzünü değdirince sık nefesler alarak onun yüzüne baktım oda kızarmıştı benim gibi. Şaşırdığı belliydi hala ellerimize bakıyordu. Yavaşça elini elimden çekerken ellerimizin titrediğini fark ettim. Nedense o an utanmıştım ama gizlediğim büyük bir mutluluğum vardı.

Tam onu tebrik edecekken Sude
" Bölge maçında fazla zedelenmişi " dedi ve bir anda sınıfım onu desteklemeye başladı. Kendimi tuhaf hissetmiştim. Kimse açıkça yapamayacağımı söylemiyordu ama Sude'ye hak veriyorlardı.

O günün üstünden çok bir zaman geçmeden sınıftaki bir kaç kızla maç atmıştım. Zorlansamda hoşuma gitmeye başlamıştı.

Onuncu sınıfin bitmesiyle üç ay tatilde benim bilek güreşi sevgim bir süre pek hissedilmez oldu arada aklıma geliyor düşüncelere dalıyordum ya ben Sude'yi gerçekten hakkımla yendiysem düşüncesi beni bırakmıyordu.

On birinci sınıfa başladıktan bir kaç ay sonra benim bilek güreşi sevgim yine açığa çıkmıştı.

Okuluma bir antrenör geliyordu ve evet gelen kişi bir bilek güreşi antrenörü.