Esila AkayAcı kelimesinin sözlükte ki yeri tam olarak neydi?
Hayır, hayır vücudda ki veya gönülde ki yara manasına gelen acıdan bahsetmiyordum. O acılar ne olursa olsun geçerdi. Benim bahsetmek istediğim acı mutlak sorun çözülene kadar gönlünü sıkıştıran türdendi.
Hiç bir mabede bakarken çok eski bir dosta bakar gibi hüzünlenip özlem duygusu ile yanıp tutuștunuz mu?
Psikolojik olarak çok yıpranmıștım. Filistin aklıma her geldiğinde gözyașlarına boğuluyordum. Orada ki mazlum çocukların feryatları kulaklarımı dolduruyormuș gibi hissetmem yüreğimdeki parçaları alıp canice koparıyordu. Tek suçları dinlerini özgürce yașamak istemeleri ve onlara verilen emaneti kafirlere teslim etmek istememeleriydi. Mescid-i Aksa, kulların rabbine teslim olmaları için bir mabed iken buna engel olmak isteyen zalimler Allah'ın gazabından korkmalıydılar. Çünkü şüphesiz bir şey vardı.
Oradaki masum müslümanlar, günahsız çocuklar ve Mescid-i Aksa, zulümkarları sadece Kahhar olan Allah'a șekva ediyorlardı ve rabbim asla mazlumun ahını karşılıksız bırakmazdı. İlahi adalet elbette hakkını alacaktı.
Zihnimi işgal eden düşüncelerin beni ele geçirmesine izin verdim. Ehl-i dünya gibi hissettiğim zamanlarda imtihanı benden katbe kat ağır olan kardeşlerimi düșünmek canımı yaksa dahi uhrevi hayatıma dönmeme yardımcı oluyordu.
Şüphesiz Kubbetü's Sahra özlüyordu, Rasulullah (sav.)'in cemmate namaz kıldırdığı mescid olduğu zamanları. Ya da Recep ayının 27. Gecesinde efendimizin burak ile gelmesini beklediği zamanı. Hatta Burak' la beraber geldiklerinde bütün peygamberlerin onun içerisinde Rahman ve Rahim olan Allah'ın huzuruna durdukları anı...
Öğle ezanı okununca abdestimi tazeleyip namaza durdum. Huşu içinde namazımı kıldığım esnada telefonuma üst üste bildirim gelmeye başladı.
Hayır Esila namaz kılıyorsun. Merak yok.
Kıyamdayken şehadet getirince kendime geldim. Kafam karışmıştı. Yine yanlışlıkla Fatiha okumam gereken yerde Tahiyyat okumuștum. Tekrar fatiha ve zammı sure okuyup oturdum. Sevid secdesi yapıp selam verince telefonuma baktım. Kimse bana bu kadar mesaj atmazdı. Bu terslikte bir iş vardı
05**: Kahve keyfimden oldum mutlu musun?
05**: Başım ağrıyordu zaten neden bağırıp durursunuz ki?
05**: Birde bu numara bağış numarasıymıș
05**: Bağış toplama izniniz var mı bari?
05**: Kimsiniz ki siz bağış topluyorsunuz? Diyanet başkanı falan mı?
05**: Olsan olsan sende dilenci çıkarsın zaten.
05**: Kimsin de insanlara paraları için dört mahakke boyunca yalvarmaya utanmıyorsun?
Ben: Pardon sanırım benim size kim olduğunuzu sormam gerekiyor ve ben dilenci değilim.
Ben: Evet, dinliyorum kimsiniz?
05**: Söylesem tanıyacak mısın?
Ben: Tanımadığınız ve sizi tanımayan bir kadına nasıl mesaj atabiliyorsunuz?
05**: Bu numara bir kadına mı ait yani?
05**: Bu basit yalana inanacağımı beklemeyin. Bir kadın böyle büyük işlere kalkıșamaz.
Ben: Sizinle cinsiyetimin ne olduğuna dair tartışmayacağım.
05**: Ay nolur tartış.
Ben: Kimsiniz?
05**: Kısaca başımın belası diye kaydet. Sanki başım ağrımıyormuș ve bir sürü derdim yokmuş gibi bir de sizin gürültünüz ile uğraştım. Artık beni başınızdan savamazsın.
Ben: Nuriye teyze sen misin? Bak artık seni engellemekten yoruldum. Tamam bir daha kısarım televizyonun sesini.
05**: Ne Nuriye'si ne teyzesi? Ben kadın bile değilim.
Ben: Demek erkeksiniz. Evet, tekrar soruyorum kimsiniz? Cevap vermezseniz engelliyorum.
05**: Sadece kahvemin peşindeyim. Bana bir kahve borçlusunuz.
Ben: Beyefendi tamam IBAN atın da parasını göndereyim. Yeter ki bana bir daha yazmayın. Kaç lira?
05**: Starbucks'ın bütün fiyatlarını biliyor muyum sanki? Ama sanırım 95 liraydı.
Ben: Olmaz. Ben size başka yerden alırım.
05**: Lan Starbucks ile ne derdin var?! Ben başka yerden içemem oradan içmek istiyorum. Sadece 95 lira zaten.
Ben: Kusura bakmayın beyefendi. Ben onlar zevkle yahudilere destek verirken oraya bir kuruş bile vermem.
05**: Bakın fukara degilim kahvemi kendimde alırım. Mesele o anda beni rahatsız ettiğiniz için kahve keyfimin yok olması.
Ben: Ben oraya girmiyorum bile keyfinizi nasıl bozayım?
Bu kişiyi "Deli Kahve" diye kaydettiniz.
05**: Yaptığınız yürüyüş yüzünden oldu.
Ben: Nasıl yani? Siz beni o sayede mi buldunuz?
05**: Yok rastgele numara sallayarak buldum. Tövbe tövbe
05**: LAN ATEIST ADAMA IKI DAKIKA DA TÖVBE ETTİRDİN.
Ben: Oha
Ben: Siz olmak ateist?
05**: Aynen kanka. Zebani olmadığıma şükret bence.
Ben: Ay yok şaşırdım sadece. Daha önce hiç bașka dinden birisi ile konuşmadım.
05**: Alışırsın. Bak mesela ben bir insan müslüman olunca bakıp geçiyorum.
Ben: Darısı başına diyorum o zaman.
05**: Geçen Tiktok'da görmüştüm. Ahaha ağminn ağminnn diyordu kadın. Kulağımda yankı yapıyor sesi şimdi.
Ben: jsjjsjsjsjs. Her neyse kimsiniz diyordum en son?
05**: Bak ben Bursa'da ki nadir ateistlerdenim kızım. Çok kötü birine bulaştın haberin ola
Ben: Harbiden Bursa gibi bir şehirde nasıl başardın bunu?
Ben: Aaa mesajlarım gitmiyor
Ben: Seni engelleyecekken ben mi engel yedim?
_______
Selammm
Bölümü nasıl buldunuz???
Textingi yazarken aşırı eğlendim bu arada ksksmsmsm
En güzele emanetsiniz 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kahve Meselesi - ARA VERİLDİ-
Teen FictionAteist bir adam ayyaş kafasından kurtulmak için kahvesini huzurla yudumlarken Filistin için yapılan bir yürüyüşe tanıklık eder. Sarhoş kafasından kaynaklı sinirlenir ve orayı terk etmeden önce bu yürüyüşü düzenleyen kişisinin numarasını bulur. Ayıkm...