Selamlar!!! Bu hikayeyi yazarken de aynı şekilde çok okunması için değil de, içimden gelerek yazıyorum.
Kafamda tasarladığım hikayeyi buraya aktarmak benim kendi hayatımdaki sorunlardan uzaklaşmama vesile oluyor. Mutluyum. Az okunsun çok okunsun fark etmez. Kitaplarımla mutluyum, hikayelerimle mutluyum. Yazmaya devam edeceğim. Gelen, okuyan oy atan bana destek olan herkesi beklerim Sindiralla Perimizin hikayesine!
Umarım ufak ta olsa yeri vardır sizde hikayelerimin.Sizleri seviyorum. Yalnız kalmayacağımı umarak iyi okumalar! ❤️❤️
------
Aras Filiz teyzenin yeğeni aynı zamanda oğlu gibi gördüğü biriydi.
Ve tabi benim hikayemde de Aras'ın yeri düğün yerimde garson olması ve burayı bulmamı sağlamasını sayarsak büyüktü.
Bir daha karşılaşmam sandığım adam, şimdi yeniden karşıma çıkmış, tesadüflerin bitmeyeceğini göstermişti sanki. Tabii haberi olmadan.
Filiz teyzeye bir şey söylemeden çerçeveyi bıraktım.
"Çok tatlı görünüyorsunuz. Umarım aranız düzelir. Buraya hiç gelmiyor mu?"
Merakla sorduğum soruya kafasını ikii yana sallayarak yanıt vermiş bulundu.
Gözlerini silerek, "Senin de kafanı şişirdim bizim aile olayları ile. Uzun zamandır kimseyle konuşmayınca bu konuları, birikiyor. Kusura bakma." dedi mahçubiyetle.
Hemen ellerimi salladım. "Hayır, böyle düşünme olur mu öyle şey. Sen bana bu kadar yardımcı bu kadar sevecen, bir koruyucu gibi yaklaşmışken tabiki dertlerimizi paylaşabiliriz. Hiç de sıkılmadım. Şişirmedin kafamı, tam tersine merakla dinledim Filiz teyze. "
Gülümsedik birbirimize.
Biraz daha sohbet edip her şeyi ayarladıktan sonra akşam yemeğini yemek için ineceğimizi konuşup ayrıldık. Daha doğrusu ben odasından çıkıp odama gittim. Biraz sonra aşağıda buluşacaktık.
Kafam allak bullak olmuştu. Kendi dertlerim bir yana Filiz teyzeye üzülmüş, ayrıntısını bilmediğim küsme olaylarının bitmesini ummuştum.
Büyük bir şeyler olmalıydı. Yoksa bir aile bu kadar çabuk dağılmazdı. Hele ki Filiz teyze gibi birine Aras böyle davranmazdı diye düşünüyordum.
Odama girip cüzdanımı aldım içine baktım. Param iyice azalmıştı. Maaşımı aldığımda ilk işim kendime kıyafet, iç çamaşırı falan almak olacaktı.
Üstümdeki elbiseyi kokladım. Hala iyi kokuyordu ama saçlarım kötü gözüküyor gibiydi.
Akşam yemeğinden önce yıkansam iyi olacaktı.
Elimdeki parayı düşündüm. Yemekte Filiz teyzeye haber verip, yarın sabah küçük bir alışverişe çıksam iyi olurdu.
En azından beni idare edecek kadar iç çamaşırı, çorap alt üst almam en iyisiydi.
Zaten Filiz teyzenin dediğine göre bugün Selin'in üzerinde görmüştüm, bize kıyafet veriyorlardı.
Siyah pantolon, gömlek. Gömlek renkleri burayla uyumlu olması için toz pembe seçilmişti. Güzeldi.
Yarın sabah işimi ve maaşımı konuşacağımız için, iş kıyafetlerimi de hazır edeceğini söylemişti uğurlarken.
Küçük bir duş alıp çıktım. Aynı kıyafetleri hiç istemesem de giydim.
Aynadan solgun yüzüme, şişmiş yeşil gözlerime baktım.Babamdan almıştım gözlerimi.
Annem nasıl masmavi gözlere sahipse babam da yemyeşil gözlere sahipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODERN SİNDİRELLA
PrzygodoweŞimdi bana soracaksınız hayatının neresi Sindirella 'ya benziyor diye biliyorum. Ortak noktaları düşünelim. Ailesinin kötü olması? Olur. Bir gece vakti arkasında prensini bırakıp kaçması ? Olur. Ama bir dakika, hatırladım. Onun prensi dolandırıcı d...
