BÖLÜM 1 :DÜŞEN DEĞİL KIRILAN CAMDAN AYAKKABI

80 7 0
                                    

Selamlar! Yepyeni bir hikaye, karakterler ile karşınızdayım. Evde Kalmış 'tan farklı olduğunun altını çizmek isterim. Huyum kurusun ki sıcak hikayeler yazmayı çok seviyorum çünkü içime siniyor, hikayenin içinde gibi hissediyorum. Bu hikayemiz de öyle. Umarım seve seve okursunuz çünkü bu hikayeyi bırakmayı pek düşünmüyorum. Hadi başlayalım. İyi okumalar! Sizleri seviyorum. Yorum yapmayı, oy atmayı unutmayın! 🤍🤍🤍

-------

''Hazırlıklar tamam ,gelin ve damat alınacak içeri birazdan Peri. Ben gidiyorum sen de Vural'ı alıp girişi yaparsın.''

Kapıyı kapatıp dışarı çıktığında aynadan kendime bakıp gülümsedim. Alya'ydı konuşan. En yakın arkadaşım. Annem öldüğünde ve babam Jale teyzeyle (üvey annem) evlendiğinde, iki sene önce kanserden babamı kaybettiğimde hep yanımdaydı. Can dostum diyebilirdim ona. Düğünüme de o kadar çok yardımı dokunmuştu ki..

Evet. Bugün benim düğün günümdü. 24 yaşında veda ediyordum bekar hayatıma.

Çoğu kızın hayal ettiği ,mutluluktan uçtuğu gündü bugün değil mi?

Benim de öyle olmam lazımdı ama değildim galiba. Üstümdeki üvey annem beğendi diye aldığım gelinlik, Vural da beğenerek ona katılmıştı ''birazdan kocam olacak kişi'', hiç bana uygun değildi. O kadar vasat bir gelinlikti ki bolluğuyla, saçma sapan kumaşıyla ..

Sırf onlar çok beğendi diye kendi beğendiğim üstüme tam oturan A kesim gelinliği çıkarıp bunu almıştım. Saçımı düzelttim.

Üvey annem her an babam ve annemden konuşmaya girebiliyordu ve bu da benim bütün mantığımı devre dışı bırakıp duygusallıkla kararlar almamı sağlıyordu.

2 kız kardeşim vardı. Semra ve Selma. Jale teyzenin önceki evliliğinden çocuklarıydı. Biraz kıskançlardı.5 senedir beraber yaşıyorduk. Babam Jale teyzeye gerçekten aşık olduğu için onun dediği her şeyi yapmıştı. Odamın büyük olmasını kullanan kızlar, babama onların odasının ikisine yetmediğini söyleyerek beni küçük bir odaya aldırmış, kendileri annemden bana hatıra kalan, boyumu her ölçtüğünde işaretlediği duvara sahip olan odama geçmişlerdi.

Sorun değildi. Annemin küçükken tembihlediği gibi olgun davranmış ve ses etmemiş, kabul etmiştim. Daha birçok şey vardı ama görmezden gelmede bir numara olabilirdim.

Kızlar şimdi de Vural 'ı kıskanıyorlardı. Bunda Vural'ın uzun boylu yakışıklı bir beyefendi olması da etkiliydi. Gözleri deniz gibiydi. Aynı annemin gözlerini hatırlatıyordu bana.2 senedir babam vefat ettiğinden beri beraberdik. Aşık mıydım ona bilmiyorum ama gözlerine bakınca tüm vücudumun titremesi uzaktan bile anlaşılabilir boyuttaydı.

Derin bir nefes alıp oturduğum ,aynalı masanın sandalyesinden kalktım. Vural'ın gelmesini beklemiştim ama galiba ben gidecektim yanına.

Gelinliğimin o kocaman eteğini tutup kaldırdım ve camdan ayakkabılarıma baktım. Şükür ki onu alırken karışmamışlardı bana.

Gelin odasının kapısına yürüdüm zar zor ve açtım. Kimse gözükmüyordu ortalıkta. Kolumdaki taşlı saatime baktım. Birkaç dakika sonra gelin ve damat anonsu yapılacaktı. Neredeydi o deniz gözlü müstakbel kocam?

Heyecanlı bir nefes verip damat odasına yol aldım. Etek yüzünden yürüyüşüm yavaş ve sessizdi.

Çiçek buketimi sımsıkı tutup saçımı diğer elimle düzelttim. Topuz yapılmıştı. Fikrim sorulmadı. Ben de ses çıkarmadım. Herkesin benim adıma karar vermesine izin verdiğimi rahmetli annem görseydi beni azarlardı büyük ihtimal ama ben böyleydim işte .Kavga ,gürültü sevmiyordum.

MODERN SİNDİRELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin