Evde oturmuş dizi izliyordum.
Bir anda kapının çalmasıyla yerimden sıçradım.
Kim gelmişti?
Eğer gelen babamsa bir şey olmuş olmalıydı. Zira babam asla bu kadar erken gelmezdi.
Daha fazla oyalanmadan koltuktan kaltım ve kapıyı açtım.
Gelen babamdı.
"Baba n'oldu? Sen iyi misin? Betin benzin solmuş."
Bağırarak sordu.
"Sen n'aptın?"
Saçımdan tutup içeri sürükledi.
"Ba-baba bırak canım yanıyor!"
"Senin o tatlı canın daha çok yanacak Emily!"
"Çokk!"
"Ya baba lütfen bırak!"
En sonunda saçlarımı bıraktı.
"Dua et yarın düğünün var. Yoksa sen benim elimde kalırdın!"
"Baba ne düğünü n'oluyor?"
"Gerizekalı! sen benim iş yerime geldiğinde artık koskoca adama nasıl kıvırdıysan adam seninle evlenmek istiyor!"
Ne?
Babam neler diyordu öyle?
Nasıl?
"Ne?"
"Ya aynen öyle sende aynı (küfür) annen gibi yaptın!"
"Söylesene n'aptın adama da senin gibi bir çirkini arzuladı?"
"Baba ben... ben bir şey yapmadım."
"Sadece seninle görüşmek istediğimi söyledim."
"İyi o zaman yarın düğününde bir şeyler daha istersin!"
"Baba ne düğünü?"
"Salak! anlamadın mı hâla? yarın evleniyorsun!"
"Hayır! evlenmiyorum."
"Ne demek evlenmiyorum lan? Ne demek evlenmiyorum? sana fikrini soran olmadı!"
"Baba lütfen yapma bak lütfen baba ne istersen yaparım baba yapma yalvarırım."
"Beni öldürmesini engelliyebilir misin mesela?"
"Ya baba sen demedin mi gel diye? bende geldimben n'aptım?"
"Ben sana gel dedim de bana haber ver dedim adam öğrenmiş işte!"
"Ba-"
"Sus! bak elimden bir kaza çıkacak şimdi! O çirkin yüzün biraz daha çirkinleşmeden defol git odana!"
°•°•
Yarın
Üzerimde çok güzel bir gelinlik vardı. Tam istediğim gibiydi.
Gönül isterdi ki bunu sevdiğim kişiyle evlenirken giyeyim.
Ama nerde bende o şans!
Bu gelinliğide o göndermişti.
Anlamadığım beni nasıl istediğiydi.
