15. Bölüm

107 3 1
                                    

Bölüm şarkısı: Sena Şener&Tuna Kiremitçi-Birden geldin aklıma

Evin önünde oturup sigara içerken Ceren’i düşünüyordum. Nasıl olduğunu merak ediyordum. Şu an ne yaptığını. Gülüşü geliyordu aklıma. Saçma sapan gülümsüyordum. Manyaktı bu kız ya. Harbi manyaktı. “Sonunda kafayı mı sıyırdın?” dedi Can gelip yanımda otururken. “Niye ki?” dedim anlamayarak ona dönerken. “Kendi kendine gülüyorsun.” Hemen suratım ciddileşmişti. Kafayı mı sıyırmıştım lan ben? O manyakla takıla takıla ben de manyak oldum sonunda.

“Ne oğlum? Gülemez miyiz?” dedim üste çıkmaya çalışarak. “Gül tabii kardeşim,” dedi o da gülerek. “Ama kendi kendine gülmen biraz garip.” Sigarayı tekrardan dudaklarımın arasına görürdüm. “Acaba kızlar nasıl oldular? Daha iyiler mi?” dedi Can bir anda. “Bilmem,” dedim omuzlarımı çekerek. “Nermin’e sorsana.”

“Bana ne oğlum?” dedi o da omuzlarını çekerek. “O zaman ne soruyorsun Can?” dedim sinirle. “Ne kızıyorsun lan?” dedi Can da kaşlarını çatarak. “Boş bulundum işte.” Önüme dönerken yine Ceren canlandı zihnimde. Allah kahretsin, bu kızın gidecek başka yeri yok muydu? Ne diye aklımda yer edinmişti şimdi?

Karşıma ilk çıktığı an... Harabe gibiydi. Enkaza benziyordu, evet. Ama bir enkaz bu kadar muhteşem görünemezdi. Bu kıza enkaz da yakışıyordu. İç çektim istemsizce. “Ne düşünüyorsun?” dedi Can merakla. “Ceren’i,” dedim boş bulunarak. “Efendim?” dedi Can şaşkınlıkla. “Yani kızlar dedin ya hani, istemsiz aklıma geldi. Nermin’i arasana, nasıllarmış?” Sırıttı. Bu sırıtmayı çok iyi biliyordum. “Ağzını yüzünü dağıttırma bana,” dedim kaşlarımı çatarak. “Civan,” dedi bana daha da yaklaşarak. “Biliyor musun? Bu halinle az önce ben aynada karşılaştım.” Anlamayarak ona bakıyordum.

“Böyle oturmuşum. Aklıma şu minik kız geldi. Zeliha. Utanması. Sessizliği. Çekingenliği. Çok garip, biliyor musun? Yüzünde hiç makyaj yok mesela. En son ne zaman duş aldığı belli değil. Saçları taranmamış. Üzerindeki kıyafetler çöp. Ama çok mükemmel. O kadar mükemmel ki. Böyle görmüyorum, ama hayali yetiyor gülümsememe.” Onu dinledikçe gülümsüyordum. Anlatırken gözlerinin içi gülüyordu. “Ben şimdiye kadar çok lüks yerlerde oldum, biliyorsun. Ama ben hiçbir yerde o çöplükten çıkan kızın muhteşemliğini görmedim abi. Böyle düşünüyordum, bir kafamı kaldırdım, aynada kendimi gördüm. Salak salak gülüyorum.”

“Bok yoluna gittiğinin farkında mısın sen?” dedim gülerek. “Evet, farkındayım,” dedi ayaklanarak. “Bence sen de farkına var. O yola sen de gidiyorsun çünkü,” dedi gülerek. “Ne alaka lan?” dedim inkar ederek. “Düşün taşın. Bok yolundasın kardeşim,” dedi sırıtarak. Arabasına doğru gittiğinde “Nereye?” dedim merakla. “Bok yoluna gidiyorum abicim. Geliyor musun?” Gülerek ayaklandım. “Hiçbir konuda seni yalnız bırakmam.”

Pembe OdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin