SELAM YİNEEE. UMARİM İLK SİNAVİNİZ GOTUNUZE GİRMEMİSTİRRR. Bugün bizde sınav yoktu şükürrr. Bide hikayenin sonuna küçük bir süprizle karışık spoiler koyacağımm(spoiler ufak bir saç görüntüsü olcak-). İyi okumalarrr <3.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dream ile ben hala Omega Timeline'daydık. Şuan bir kafede oturup karşılıklı sohbet ederken birşeyler içiyorduk. Dream gerçetken çok iyi ve çok tatlı biriydi. Kolayca Dream'e güvenebileceğimi hissettim. Hayatımdan bahsetmiştim ona, o da bana kendi hayatından ve geçmişinden bahsetti. Onun adına üzülmüştüm açıkçası. . .Ama artık beraber savaşacağımız için bunun bir önemi yoktu, değil mi? Bu yüzden ona her zaman yardım edeceğime, bana istediği gibi güvenebileceğine ve yanından ayrılmayacağına söz vermiştim sıcak ve içten bir gülümsemeyle. Biz konuşup gülüşürken İnk tekrar yanımıza gelmişti. O da bir süre bize katıldıktan sonra kalktık ve diğer evrenleri gezmeye koyulduk.
İnk bana evrenler hakkında çok şey söylemişti. Beni bir sürü kişiyle tanıştırdı. Hiç bu kadar sosyalleşeceğimi düşünmüyordum bugüne kadar. Ama mutluydum, kimse sataşmıyordu veya herhangi bir şekilde rahatsızlık vermiyordu. Diğer anomalilerin bu denli nasıl barış ve huzur içinde yaşadıklarına hayran kalmıştım. Fakat herşeye rağmen bazı evren ise fazla hasar almıştı ya da terk edilmişti. Tabii oralarda çok fazla oyalanmamıştık. OuterTale'ye geldiğimizde İnk tekrar bizi yanlız bırakmıştı.
İnk bizi yanlız bıraktığında ise Outer Sans ile tanıştık. Classic olana benziyordu. Biz üç kişi- yani Dream,Outer ve ben uter'in evreninde takıldık. Sürekli İnk bizi bırakıp başka bir yerlere gidiyordu. Yine de içimdeki o şüphe duygusunu yenemesem de AU koruyucusu olduğu için birşey de diyemedim yine. Sadece sıkıla sıkıla üçümüz gezip durduk. Okulu hatırlatıyordu aynı şeyleri yapıp durmamız. Bu biraz canımı sıkmıştı ama diğerlerine çaktırmadım. Kısa bir süre sonra Outer de yanımızdan ayrıldı. Şimdi ise Dream ile yapayalnız kalmıştık. Yıldızları izliyorduk yerde otururken.
Dream: Acıktın mı Maria?
'Hayır acıkmadım. . .Ne oldu ki?'
Dream: Birşey yok. Elma sever misin bu arada?
'Tabi ki severim. Elma mı verecektin ki?'
Dream başını hafifçe olumlu bir şekilde salladığında yanında altın bir elma taşıdığını öğrenmiştim. Gözlerim belli bir şekilde parlıyordu. Sonuçta altın bir elma görmemiştim hayatımda, ki kimse görmemiştir. Dream benim şaşkınlıkla karışık hayran bakışlarıma bakarken gülümsedi ve hafifçe bir kıkırdama sesi çıkarırken elindeki altın elmayı bana doğru hafifçe uzattı. Ben ise yutkundum ve baş parmağımı kendime göstereceğim bir şekilde doğrulttum. Şaşkınlığım ve hayran gözlerimle attığım bakışı zevkle konuşarak bundan eğlendiğini belirtti.
Dream: Tabi ki! Daha bu başlangıç. Daha çook garip şey göreceksin Maria. Hatta bazılarını seveceksin de!
'. . .Teşekkürler Dream. . .'
Mutlu olmuştum aslında. Bunu belli etmek amacıyla elimde tuttuğum altın elmaya bakarken teşekkür borcu olarak hafifçe gülümsemiştim önüme dönüp. Gerçekten elimde altın bir elma tutuyordum. . .Çok garip hissettirse de bir o kadar da süperdi! Asla bu kadar şanslı olamazdım kesinlikle. Ben elmadan bir ısırık aldığımda Dream bana bakarak konuşmaya devam etti.
Dream: Burada kaldığın süre zarfında çok şey öğreneceksin Maria. Bir yandan da kendini herhangi bir tehlike altında korumak için ben ve İnk dövüşmeyi göstereceğiz tabi ki! Burada eğleneceğine eminim. Sonuçta burası çok güzel bir yer!
Dedi. Ben ise kafamı hafifçe sallayarak onaylamıştım ve elmayı bitirmiştim. Yenilenmiş ve sihirle dolmuş bir şekilde sağlıklı hissediyordum. Dream bana bazı şeyleri öğretmen için aniden elinde ama havada duran ters bir beyaz renkli kalp gelmişti. Ben garip gurup bakarken bakışıma daha çok gülümseyip anlatmaya başladı.
Dream: Bunun adı ruh. Bu ruh hayatta kalmanı temsil eder ve bu ruh türlerinden çok daha fazlası var. Bende neden beyaz renkli diyorsan şöyle açıklayabilirim; ben bir canavarım. Sihir kullanabilir ve savaşabilirim. Ayrıca bu ruhlardan sende de var! İstersen onu nasıl görebileceğini gösterebilirim? Ne dersin?
Bir süre daha Dream'in ruhunu incelerken en sonunda dalıp gittiğimi farkettim ve olur dedim. Fakat herşeye rağmen bir türlü ruhumu göremedim. Üzgün ve umutsuz bir şekilde baktım Dream'e. O ise omzumu patpatlayıp umudumu henüz yitirmememi söyledi. Bende hafifçe başımı salladıktan sonra dostça Dream'e yaslandım ve ardından uykuya daldım. İskelet olmasına rağmen rahattı. En azından uyumama birşey dememişti. Bu da iyi birşeydi. . . Bu yüzden tam olarak rahatlayıp kendimi gevşeterek güvenle uykuya daldım.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İVİT BU BOLUMDENDE BU KADARRR Farkettiyseniz bölümleri uzatmaya çalışıyorum. Tabi bu bölümler bana kısa geliyor hızlı okuduğumdan da boşverinn. Güncel olarak hergün 2 bölüm atmaya çalışıcamm. Unutmadan da resmi atayım bennn.
cok tatli uaggg-
Epic'im daha tatli da neyse-
GORUSURUZZZZZZZ<33333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya Savaşın Ortasındaysak. . .?
Acciónöhm öhm yeni bişiler yazma karai aldim hazir firsat bulmuşken. aslında yazmicaktım pek umutlanmayın devamı için ama olsun. teknofest festivali yüzünden hoca bana karakter tasarımını kitledi bu yüzden bunu yazıyom aklıma geldi. . . ve ben bayadır yok...