HEYĞ SELAM GEBEREN FRYX GELDİ EHEHEH
------------------------------------------------------------
Ben ise hala rahatsız edici bakışlara maruz kalırken bir an önce sorguya çekilmek istiyordum. Hala beklerken Killer geldi. Herhalde soru filan hazırladılar diye düşündüm. Sözlüye girmek gibiydi bu. Neyse işte bunlar kendi aralarında konuşurken en sonunda konuşmayı kesip beni çözdüler. . .Diye sevinicekken Dust bileklerime kepçeleri geçirince mutluluğum söndü. Arkamdan kelepçelemişti beni. Tekrar sinirlenirken Killer önümde ne yapacaklarını açıklamaya başladı.
Killer: ''Şimdi insan. . .sorguya ya da herneyse işte, patronla tanışma zamanın geldi~. Ama merak etme, hiçbirşey olmayacak, tabi itaat ettiğin sürece~.''
Cümlenin sonunu söylerken sesi gittikçe azalmıştı. Birşeyler olacağı belliydi fakat iki ihtimal vardı, beni kendi taraflarına çekicekler ya da koruyucular hakkında bilgi almaya çalışıcaklar. Tam Killer cümlesini bitirir bitirmez yoksasını söyledim.
''Yoksa bana işkence çektireceksiniz, değil mi? Çok klasikmiş bu. Düzgünce bilgi alabileceğinizi sanmıyorum. Taktik değiştirmenizi öneririm.''
Dedim sert bakışlarla. Fakat sert ve karanlık bakışlarım onu belli ki korkutmamıştı. Tam tersine, eğlenceli bulmuştu. Killer tekrar konuşmaya başladı. Bende sessiz olmayı seçtim tabiki.
Killer: ''Zekiymişsin küçük hanım. Herneyse, patron beklemeyi sevmez~.''
Kanımın kaynadığını hissetmiştim. Sakinleşemeyeceğim belliydi. Benden güçlü oldukları da belliydi zaten. Yanlız savaşmam zor olurdu. Bu yüzden boyun eğmeye karar verdim. Derin bir nefes aldım ve nefesimi verirken yavaşça saymaya başladım. Çünkü bunun beni rahatlatacağına ve sakinleştireceğine inanıyordum. Beni odadan çıkarttılar tabi o sırada. Yavaşça yürürken ayak seslerimiz boş ve karanlık koridorlarda yankılanıyordu. Killer'a yine sinir olmuştum. Fakat saymaya odaklanmaya devam etmek zorundaydım. Ortam gerilim doluydu. Ben yolu az çok görmeye çalışırken bu ikisinin nasıl akıcı ve emin adımlarla yürüdüklerini anlamıyordum. Sanırım bu şato gibi yerde yaşıyorlardı ve bu yüzden bu karanlığa alışmışlardı. Daha fazla kada yormak istemeyerek bu detayları boşvermeye çalıştım.
En sonunda sorgu odasına varmıştık. Aynı polislerin sorgu odasına benziyordu, hatta aynıydı. Bu kadar çok koridor varda daha fazla oda olmalıydı herhalde? Ben bu detayları tekrar düşünmeye başlarken sandalyeye oturtulmuştum aniden. Bi afallamıştım çünkü o an etrafa mal mal bakıyordum. Dust ve Killer yine beni sandalyeye bağlamıştı. Ancak bir bakınca karşımda duran kişiyi az çok hatırlıyor gibiydim. . .Bu kişi. . Bayılmadan önce gördüğüm kişi olmalıydı? Siyah bir maddeyle kaplanmıştı. Dokungaçları elleri ceketinin cebindeyken yanlarında süzülüyordu. Ayakta dururken en sonunda konuşmaya başlamıştı.
Nightmare: ''Adın?''
Kendini tanıtmaya bile yeltenmemişti. Sinir olmuştum ancak yanımda Dst ve Killer olduğunu hatırladım. Bu yüzden hızla sakinleşip adımı söyledim.
''Maria.''
(NM diye kısaltacağım adı uzun çünkü ühü .d)
NM: ''Pekala. İnk'in yardımcısı olmalısın yani, değil mi?''
Şaka yapıyor olmalıydı herhalde? Beni madem takip ediyorlardı, neden adımı sordular ki? NM'nin bakışları kızgınlığa dönerken anladım ki fazla sessiz kalmıştım. Hızla toparladım tabii.
''Evet asistanıyım. Madem beni takip ediyordunuz ve İnk'in asistanı olduğumu biliyordunuz. Neden adımı sordun?''
Bir bakınca beni takip etmişlerse eğer ki. . .Bu beni tedirginliğe iterdi ve öyle de oldu. Strese girmeye başlamıştım biraz ama bir yandan da korkaklığımı gizlemeye çalışıyordum. Şunu söyleyebilirim ki, kaçırılmak berbat birşey. Başta eğlenceli olur diye düşünmüştüm. . .Ancak tek yaptığım şey bu adamları küçümsemek olmuş meğer. Fakat o soruyu sorunca 1. ihtimalin doğru olduğunu anlamıştım. Demek ki doğru düşünmüş ve tahmin etmişim.
NM: ''Bize katılmaya ne dersin Maria? İnk seni kandırıyor Maria. Seni kullanıcak ve sonra seni bir kenara atıcak. Onun yerine benim takımımda olursan ne kadar fark olduğunu öğreneceksin. Hatta belki de destroyer olmak hoşuna gidecek? Ne dersin? Nasıl olsa kimse seni krutarmaya gelmicek, Maria.''
O kararsızlığımı iliklerime kadar hissetmiştim. Yalan söylüyordu. İnk asla beni satmaz. Bu yaptıkları bir numara, bir manipülatif hareket olmalıydı. Başımı yavaşça eğdim. İnanmamıştım. İnanamamıştım. Gözlerimdeki o mor renk masum bir lila rengine açılmıştı. Bunu farketmişlerdi tabiki. Fakat sessizdiler.
''Düşüneceğim.''
Dedim. Fakat yine beni sandalyeden çözmeye başlamıştılar. NM ise son kez benle konuştu. . .
NM: ''Sen bilirsin. İyi düşün derim, bir daha bu fırsatı vermem.''
Diyip karanlığın içine doğru gidip kayboldu. Işınlanmış olmalıydı. Tabi Killer ve Dust beni aynı şekilde geri götürmüştü. Gene beni odaya kapatmışlardı. Ardından konuşmadan gittiler. Ben ise geri uyudum. . .
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
EHEHEHEHHEEH FRYX GERİ GİDERRRR GÖRÜŞMEK ÜZEREEEEĞĞĞ WİHİHİİH!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya Savaşın Ortasındaysak. . .?
Açãoöhm öhm yeni bişiler yazma karai aldim hazir firsat bulmuşken. aslında yazmicaktım pek umutlanmayın devamı için ama olsun. teknofest festivali yüzünden hoca bana karakter tasarımını kitledi bu yüzden bunu yazıyom aklıma geldi. . . ve ben bayadır yok...