Gözlerimi açtığımda ablam ile karşılaştım. Saat 7:10 idi.
-"sen yine saçların ıslak mı yattın? Hasta mı olmak istiyorsun?"
Kalktım ve ablam da aşağıya indi.
Hemen elimi yüzümü yıkadım ve üzerimi giyindim.
Altıma siyah şortlu hafif yırtmaçlı bir etek, üzerime siyah ince tişört giyip icime soktum ve onun üzerine de kahve bir sweatshirt geçirdim. Terlersem çıkarırım ne de olsa. Dudak kremi ve hafif, öylesine rimel sürdükten sonra çantam ve telefonumla aşağıya indim. Ablam sandviç-süt hazırlamıştı. Bu saatlerde peynir zeytin ile normal kahvaltı yapamadığımdan hep bu tür aperatif şeyler yerdim.
-"seni okuluna ben bırakacağım"
İtiraz etmedim boşuna...
-"tamam"7:50 idi. Okula gelmiştik bahçe kalabalıklaşmıştı. Ablam ile vedalaştıktan sonra müdürün odasını aramaya başladım. Nöbetçiye sordum ve onun sayesinde odanın önündeydim. Kapıyı tıkladım
-"gir"
Bu insanlara güneş daha erken doğuyor sanırım. Zil çalana kadar bana okul hakkında bilgi verdi. Herkes derse girdi. Şuan beni sınıfıma götürüyor.Okul:
Giriş katta kantin, konferans, müzik sınıfı ve bir kaç laboratuvar vardı.
9'lar 1. katta
10'lar 2. katta
11'ler 3. katta
12'ler 4. kattaydı
Her katta birer kız-erkek-öğrt. kız-öğrt. erkek olmak üzere lavabolar vardı.
Müdür, müdür yrd. ve toplantı odası 2. kattaydı.
4. kata geldiğimizde boyut değiştirmiş gibiydim 12'lere özel kantin bulunuyordu okulda. Sevdim ben burayı.Müdür kapıyı tıklayıp içeri girerken şaşırmıştım. Okulda saygı vardı. Hoşuma gitmişti açıkçası. Tahtaya baktığımda dersin biyoloji olduğunu anladım. Biyoloji beni gerçekten çok zorluyordu.
-" hocam iyi dersler. Yeni öğrencimiz geldi."
Erkek hoca beni süzüp konuştu.
-" hoşgeldin boş bir yer bulup oturabilirsin."
-"teşekkürler"
Birkaç boş yer vardı ortalardan bir yer seçtim ve oturdum.
-"kızım senin kitaplarını müdür yardımcınıza bildirdim halledicez."
-"tamam
Müdür çıktı ve öğretmen de dersine devam etti.
*Müdür yardımcımız derken umarım bize özel değildir* diye düşünüp gülümsedim.
Biz bu konuya daha yeni geçmiştik. Bu adam ise konuyu sanırım bitirmek üzere. Dinledim ve anlamaya çalıştım. Ders bitimi kafamı koyduğumda hocanın sesiyle irkildim. *Ne bu tenefüste de mi yasak!*
-"merhaba"
Kafamı kaldırırken cevapladım.
-"merhaba hocam"
-"ben Deniz hocan, biyoloji dersine ben gireceğim."
Gülümsemekle yetindim o ise devam etti.
-"hangi konulardaydınız siz?"
-"bu üniteye yeni geçmiştik aslında."
-"doğrudur. Ben öndeyim biraz ama senin açığını hemen kapatmak lazım. Öğle arası öğretmenler odasına gel sana anlatayım ben."
İstemsiz güldüm.
-"n'oldu?"
-"kendi açığını kendin kapat demek istediniz sanırım?"
Bu sefer o güldü.
-"sen 'öğretmen'in kökü nedir biliyor musun? Öğle arası bekliyorum."
Cümle sonunda konuşma izin vermeden sınıftan çıktı. Çoğunluk dersle kafayı bozmuştu. Bir kaç kişi uyuyordu. Ben de çantamdan geometri test kitabımı çıkarıp çözmeye başladım. İkinci ders bitimine doğru saçı başı dağınık bir çocuk kapıyı tıklayıp girdi. Hocayla bakıştıkları an teneffüs zili çalmıştı. Oturduğum yere gelince bakıştık.
Etrafı süzüp döndü. Sanırım yanlış sınıfta olduğunu falan düşündü.
-"sıra dolu muydu? Kusur-"
Sonradan lafımı kesti.
-"cam tarafı benim"
Yer verdim, o da geçip kafasını sıraya koydu. Ben sorularıma devam ederken birden dönüp
-"sen zeki olan yeni misin?"
Şaşkınca bakıyordu...Anlamsız bakıyordum...
-"anlamadım?!"
-"ben anladım. Burak ben"
Uzattığı elini sıktım yavaşça.
-"Arya"
-"ne"
-"Arya"
-"memnun oldum Arya. Anlamını sorup seni sinir etmicem daha fazla"
Gülümsedi, gülümsedim.
-"sağ ol. Kafa dengiymişsin açıkçası."
-"tabi oğlum ne sandın"
Samimiyeti hoşuma gitmişti. Öğlene kadar dersler güzel geçmişti. Birkaç kişiyi tanımıştım, Burak sağ olsunÖğretmenleri sevmiştim. İlgililerdi. Öğle zili çaldığında Burak konuştu.
-"e hadi yeni kankam kantine inelim."
-"yok ben gelmicem sen in"
-"evden mi getirdin"
-"yok, biyoloji hocası yanına çağırdı. Eksik konularım var, ders anlatacak."
Burak'ın yüzü buruştu anında.
-"ah kardeşim benim iyi birisiydi rahmetli"
Ufak bir kahkaha attım.
-"o kadar mı?"
-"evet o kadar."
Güldüm. Öğretmenler odasına giderken eşlik etti hocayı bulmamda da tabiki. Hoca da Burak'ı görünce yüzünü buruşturdu istemsiz. Bunlara gülümsedim. Burak merdivenin bi köşesinde kantine inerken hocayla ben de diğer köşeden konferans salonuna iniyorduk. Burak hocaya pek haz etmiyordu sanırım...evet sanırım...Ders bittiğinde hoca konuştu.
-"son 10 dakika."
Öğle arası mı kısaydı ya da hoca bütün öğle aramı yemiş miydi???
-"anlamadığın bi yer var mı?"
-"yok hocam teşekkürler."
Karşılıklı gülümseyip ayrıldık kantinin önünden geçiyordum ki adımın boğuk sekilde seslenmesiyle döndüm. Burak oturmuş tıkınıyodu hala. Elimle gel işareti yaptım, gelmeyince yanına gittim, onu ordan zorla kaldırmıştım. Bütün günü yeni şeyler öğrenerek (Burak sayesinde insanları tanıyarak) geçirdim.Eve gelmek yarım saat uğraştıktan sonra sonundaki bulduğumda kendimi evime sonrasında odama ve yatağıma attım. Öylece uyumuşum... Bir ara ablam sayesinde kalkıp yemek yediğimi hatırlıyorum. Onun dışında soluksuz uyudum.
____Sabah kalktığımda gün yeni ağrıyordu. Saat 6 buçuğu yeni yeni geçiyordu. 7:20ye kadar yatakta oyalandım. Okula kendim gitmek istemiştim bugün. Ablam da kabul etmişti. Kalktım. Yüzümü yıkayıp giyindim.
Bugün dünün aksine belimden aşağıya açılan-pileli kısa siyah etek giydim. Üzerime gri salaş kazak giyip eteğin icine soktum. Üzerime de deri dizlerime yaklaşan bir spor ceket giydim. Aşağıya indiğimde sandviçim meyve suyum ve param hazırdı. Ablam koltukta uyuyakalmıştı, üzerini örttüm. Masaya 'çıktım' yazan bir kağıt bıraktım. Ardından okula doğru yürümeye başladım ve kablolu kulaklığımı taktım. Yolu öğrendim gibi. Okulun önünde karşıdan karşıya geçerken kulağımda en sevdiğim şarkı çalıyordu. Yolun ortasına geldiğimde yüksek derece korna ve fren sesi duydum. Siyah, camı filmli bir araba kornaya dayanmıştı. Kısa süre arabayla baktım mahçup bakışlarımla sonra hızlanıp karşıya geçtim. Araba hızla devam etti ve ilk aradan sağa girdi. Ben de okula girdim. Sınıfa çıktığımda Burak'ın bedenen burda olduğunu ama ruhen farklı diyarlarda dolaştığını gördüm. Yanına oturdum. Ön sıramızdaki kız -Ela- selam verdi.
-"günaydın, nasılsın"
-"günaydın, yaşam mücadelesi. Sen?"
-"aynı"
Gülüştük. Zil çalmıştı. Ela, Burak'ın omzuna bi tane geçirdi. Çok sağlam vurdu ama... Burak sinirle kafasını kaldırıp
-"hanginiz vurdu"
İkimizde birbirimize baktık. Sessizlik devam edince. Burak ikimizin kafasına birden vurdu. Saçım darmadağın olmuştu. Burak'a döndüğümde memnuniyetle sıraya başını tekrar koyduğunu gördüm.-"saçım birbirine girdi Burak!"
Ela benim iç sesim olmuştu... Burak asla umursamadı. Biri sınıfta bağırdı.
-"hoca iyi değil!"
O an bir adam içeri girdi. Sanırım hocaydı. Herkes yerlerinde ayağa kalkmış sessizlik sağlanmıştı. Burak bile...
-"hani uyuyodun"
-"sus"
-"niye"
-"sus"
Ela arkasını döndü
-"şşş!, sessiz olun"
Diye fısıldadı.
Burak gözlerini kapatmış farklı bi yüz ifadesi vardı. Hocaya döndüğümde bize baktığını gördüm. Üstelik tüm sınıf bana bakıyordu. Hoca gözlerini kıstı daha sonra konuştu.
-"Günaydın"
Gür bir ses çıktı sınıftan...
-"Sağ ol"
-"oturun"
Kendi öğretmen masasına geçti ama oturmadı. Yoklamayı alırken Burak'ın kesik çıkan sesi beni korkutmuştu. Kendi ismimi bekledim ama benim adımı söylemeden yoklamayı bitirdi ve tahtaya geçti.
-"hocam beni okumadınız"
Sınıfa döndü ve sesin kimden geldiğini anlamaya çalıştı. Elimi kaldırdığımda bana baktı.
-"sen kimsin"
Ela sözü hemen devraldı.
-"dün yeni geldi hocam okula"
-"tenefüste müdür yardımcınıza söyle."
Arkasını dönüp derse başladı. Matematik öğretmeniydi. Biraz soğuktu başta ama dersi akıcıydı. Gençti. Gerçi bu okuldaki çoğu öğretmen genç duruyordu. Ders bitimi Ela'ya müdür yardımcısının odasını sordum. Güldü ve karşıdaki kapıyı gösterdi. O kapının müdür yardımcısının odası olduğunu düşünmemiştim. Müdür yardımcısı-adı falan yazılı değildi. Kapıyı tıkladım içerden bir ses yükseldi. Tanıdık gelmişti.
-"gir"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmen°
Fiksi Remajatüm dünyaya kapattıkları kalbinin içinde hiç ummadığı birbirini bulanlar... Onlar Birbirlerinin Öğretmenleri Öğretmen öğrenci ilişkisi var. Ona göre okuyun.