Sabah Cemre'nin bağırması ile uyandım, bacağını tutuyordu. "Ne oldu?" Diye sordum telaşla.
Bacağını ovalarken "Kramp girdi," dedi. Yattığım yerden kalkıp bacağını ovalamaya başladım. "O kadar alkole çok normal kaslarında asit birikmesi."
Kendisini yeniden yatağa bırakırken başını ovmaya başladı. "Ne oldu dün gece?"
Hala bacağını ovarken gülerek sordum. "Hatırlamıyor musun?"
Başını olumsuz anlamda salladı. "Ben buraya nasıl geldim?"
Güldüm onun bu haline. Yatakta doğrularak oturdu. "Sen mi değiştirdin üzerimi?"
"Evet," dediğimde anında kızardı. Uzanıp yanağımı öptüm. "Utanma," dedim. Önce giydirdim seni, sonra üzerindekileri çıkardım."
Kafası karışmış gözükünce dün gece üzerini nasıl değiştirdiğimi anlattım. Biraz rahatlamış gözüküyordu.
"Çok mu saçmaladım dün gece? Sana rahatsızlık vermek istemezdim."
"Beni neden aramadın?"
"Sen konuşmak istememiştin," dedi hemen. "Sen hazır hissedince ararsın diye düşündüm."
Uzanıp elini tuttum. "Seni çok seviyorum."
"Ben de seni çok seviyorum."
Güldüm. "Dün gece öyle demiyordun."
Şaşırarak bana baktı. "Ne diyordum?"
"Gözlerimden vazgeçmişsin," dediğimde bir şeyler hatırladı. "Ben dün gece senin üzerine düştüm," dedi. "Ama nasıl salıncağa gittim."
"Arabadan kaçtın."
"Nasıl?"
"Hadi," dedim. "Gel sana bir kahve yapayım."
Beraber aşağı indik. Ona dün gece yaşananları anlattım kahveler hazır olurken. "Özür dilerim," dedi. "Sana rahatsızlık vermek istemezdim."
Güldüm. "Ben çok eğlendim. Bir ara çok korktum tabi. Gerçekten benden vazgeçiyorsun sandım. Soruyorum cevap vermiyorsun."
"Sen benden geçmedin mi?" Diye sordu ürkek bir şekilde. Yanına gidip ona sarıldım. "Senden vazgeçebilir miyim ben?"
O da bana sarıldı. "Ben sen yine beni terk ettin sandım,"
"Terk etmem," dedim.
Ayrıldıktan sonra "Ali ile de tanışmış oldum, doktorun," dedim.
"O niye gelmiş?" Diye sordu merakla.
Omuz silktim. "Bilmem," dedi. "Ama iyi ki gelmiş. Hepiniz o kadar kötüydünüz ki, hepinizle uğraşacak ayrı bir insan lazımdı."
Elini başına götürdü. "Gerçekten kustum mu?"
Güldüm. "Kustun, düştün, şarkı söyledin, beni öptün... Dün gece yine bambaşka bir Cemre ile tanıştım."
"Bu Cemre ile ben de ilk kez karşılaşıyorum," dedi gülümseyerek.
"Sevdin mi bu Cemre'yi?"
Başını olumsuz anlamda salladı. "Yıllardır alkol almama, sarhoş olmama kararımın ne kadar doğru olduğunu anladım. Bacağımın ağrısı hala geçmedi."
"Bu kadar içmemelisin, kalbin için."
"Midem için öncelikle," dedi gülerek.
Güldüm. "Kusunca çok çirkin oluyorsun."
