2

340 15 2
                                    


                               1 Numara

2

Max'ten

"Yarım saat sonra kalkacak uçak."

"Tamam, biliyorsun dimi yapacaklarını?" Görmese bile gözlerimi devirdim. "Bin kere anlattın Matt. Ezberledim."

"Pürüz çıksın istemiyorum."

"Sen ne zaman geleceksin?"

"Yarın ama bak bunu kimse bilmeyecek."

"Tamam Matt." Durdum birkaç saniye. "Ben olsam asla böyle bir şey yapmazdım."

"Çünkü sen inatçısın, gururlusun."

"Sana da tavsiye ederim."

"Bunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun," dedi inatla. "Bunu ben bile anlamıyorum, senin anlamanı da bekleyemem."

"Öyle olsun."

"İyi uçuşlar."

"Sağol. Görüşürüz."

Onu cidden anlamıyordum. Nasıl yapardı böyle bir şeyi? Tamam, Cemre çok üzgündü, pişmandı falan ama iş işten geçmişti. Hem Matt üzülüp incinmemiş miydi?

Ceren böyle bir şey yapsa ben onu kesinlikle affetmezdim ki Matt affetmekten de fazlasını yapıyordu. Onun bu yaptıkları çok fazlaydı.

Tabii ki Cemre için üzülüyordum, çok üzülüyorum. Onun üzülmesini ben de istemiyorum. Hele de kendine yaptıkları. Herhangi birinin çekebileceği acıdan çok daha fazlasını çekiyordu. Bunu onu gören herkes anlayabilirdi. Kendini fazla yoruyordu, hırpalıyordu. Ceren'in söylediğine göre öğünleri geçiştirip sürekli voleybol oynuyormuş. Sürekli yoruyordu kendini. Ve çok nadir gülüyordu.

Onun için elimden bir şey gelmiyordu. Ona iyi gelecek biri değildim. Ayrıca o üzülünce Ceren üzülüyordu, Ceren üzülünce ben üzülüyordum.

İyi insanmış. Daha onu düşünmeye başlar başlamaz aradı. "Efendim Ceren?"

"Max? Ne zaman geliyorsun?" Sesindeki heyecan bana da bulaşıyordu. "20 dakikam kaldı."

"Bütün ıvır zıvırlar tamam değil mi?"

"Evet, hepsini hallettim."

"Çok mutluyum."

"Ben de canım."

"Cemre de çok sevindi geleceğine."

"Ne kadar sevinebiliyorsa işte."

"Öyle deme, zaten çöktü iyice."

"Buğra ile ikimizi çileden çıkardı."

"Şu Buğra dene herifi sevmiyorum," diye homurdandım. Sürekli ya Ceren'in ya da Cemre'nin etrafındaydı. Hoşuma gitmiyordu.

"Boş yere kıskançlık yapıyorsun?"

"Kıskançlık yapmıyorum Ceren." Kıskançlık değildi bu. "Sadece ondan hoşlanmıyorum, o kadar."

Güldü. "Sana bunu kabul ettiremiyorum. Boşuna uğraşmayacağım bu yüzden."

"Kabul edecek bir durum yok ortada."

"Hı hı."

"Ceren!"

"Tamam, tamam. Bir şey demedim." Sesi hala kıpır kıpırdı.

"Kapatıyorum şimdi. Uçak kalkacak birazdan."

"Tamam canım, öpüyorum."

"Görüşürüz."

1 NumaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin