Kalbimin Efendisi |Taekook

IV

                             Seoul. 
       Şimdiki tarihden iki ay önce.
                        08.04.2023

Olay yeri inceleme.

Dedektif cesedi tahlil ediyor:

"26-28 yaşlarında. Kadın. Sarı tenli. Boğazı kesilerek öldürülmüş. Ölmeden önce tecavüze uğramış. Öyle gözüküyor. 
Baldırlarında ve bedeninin her hangi bir yerinde zorlanma,ya da yara izi yok.

Galiba tecavüzcüyü tanıyormuş. Belki de cinsel ilişkiye isteyerek girmişdir,tam da tecavüze benzemiyor. Bunu ekspertiz sonucu daha düzgün öğrene bileceyiz. 

Üzerindeki giysilere bakılırsa,en son evdeymiş. Yani ölmeden önce. Daha doğrusu öldürülmeden önce. Kuruyan kana ve cesedin rengine bakılırsa olay dün gerçekleşmiş. Kurbanın ailesi,ya da çocukları varmıymış,araştırılsın. Amma,göğüs ve yüz hatlarına bakılırsa varmış."

"Afferin,dedektif. Yine çok iyisin". Baş komiser en sevdiği dedektifine bakarak gülümsüyordu.

Sonra,cesede bakarak yüz ifadesini ciddileşdirdi ve devam etti: "Bu aldığımız altıncı ihbar. Kurbanların boğazlarının aynı yerden ve aynı üslupla kesilmesi katilin aynı kişi olduğunu gösteriyor. Elli yaşın altında birini arıyoruz. Hatta,bahse girerim 40 yaşın altında.

Güçlü biri olmalı. Bundan önceki kurbanı 90 kilo ağırlığındaydı ve onu yalnız başına taşıdığına eminim. Böyle vakalarda katil tek kişi olur. Ya da en sonda ortağını da öldürür.

Amma,yine de,başka birileriyle de çalışıp-çalışmadığını araştırmamız lazım. Lakin,bunu yapa bilmemiz için önce katili bulmalıyız". Komiser lafını bitirip dedektife ve onun yanında duran polis memuruna döndü. Üçü de düşünceliydi. Dedektif ve polis gözlerini cesetten ayırmıyorlardı.

Komiser onlardan ses çıkmadığını görünce sordu: Sizce,burada daha fazla kalmanın önemi var mı?
Polis ve dedektif aynı anda 'hayır' anlamında başlarını sağa ve sola salladılar. Amma,dedektif hayır demesine rağmen hala fikirliydi. Bu aldıkları ihbar son bir ayda altıncıydı ve katili bulmak o kadar da kolay değildi.

Dedektif kendi iç sesiyle düşünüyordu sessizce: "Öldüreceği kurbanlarını her defasında yeni bir kişiliğe bürünerek kandırıyor.Yeniden doğmuş gibi. Bu defa hangi karakter olacaktı acaba? Aşçı mı,şöför mü,sporcu mu? Ya da,kurbanlarını hangi "standartlar"ına göre seçiyordu? Yalnızca kadınları değil,hem de erkekleri de tecavüz edip öldürüyormuş. Ya da öldürdükten sonra tecavüz ediyormuş.

Kişinin izni olmadan ona yapılan cinsel içerikli bir haraket tecavüzdür. Hatta,ölü olsa bile. Ve bazen bu cinsel içerikli olmaya da bilir.

Sebep neydi? Bu sorunun saçma olduğunu biliyorum. Bir insanı öldürmek için nasıl bir sebep bu durumu hafiflete bilir ki?! Bana göre öyle bir sebep yok. Bu soruyu sorma maksadım şunu anlamak: hangi kriteri belirlemiş de,onun için yapdığına inandırmış kendini?......

Öğreneceğim ve seni mahv edeceğim,manyak herif!"

                        ************

Polis binası. Merkez

Dedektif ve polis memuru ellerindeki kurban fotoğraflarına bakarak hepsinin öldürülme üslubunu inceliyorlardı.

Dedektif: "Hepsinin boynunun sol yanını-şah damarını keserek öldürmüş. Galiba bu bir jilet izi. Bıcağa,ya da başka keskin bir şeye benzemiyor. Ancak jilet deriyi bölye kese bilir. Ve galiba hızlı,hemde profesyonel. Baksana,bir defa kesmiş,amma,yara derin. Acaba nasıl oluyor da,jileti gören kurban katille bir savaşa girmiyor? Çünki,can havliyle insanın yaşamak arzusu ona güç gelir ve kendini mudafaya geçer."