HER ŞEYE RAĞMEN

BÖLÜM 9:DÖNÜŞ

Asena Atalar'dan

Mekana gelmiştik, herkes bizi basıldık zannederken ben Arslan ile telefonda oyun oynuyordum. Melike annesi ile mesajlaşıyordu, Kuzey tim ile iletişime geçmişti.

"Arslan ben oynamak istemiyorum sıkıldım"

"Tamam güzelim napalım? İstersen birilerini basalım. İstersen gezelim ne istiyorsun söyle"

"Hiçbirşey yapmak istemiyorum desem?"

"Bizde hiçbir şey yapmayız o zaman"

Kuzey yanımıza geldi

"Noldu?" diye telaşla sordu Arslan çünkü Kuzey'in yüz ifadesi hiç iç açıcı değil di

"Melike gelir misin 5 dakika"
Melike hemen geldi, mekan boştu korumalar olmadığı için rahat takılıyorduk

"Noluyo?" diye sordu Melike

"Sakin olun tamam mı?"

"Kuzey söyle artık!" diye yükseldim

"Melih ve Zeynep buluşmuşlar.Zeynep,Turgut'un abisinin davasına katılmış, müebbet almış. Turgut da takip ediyormuş bunları, Melih fark edince Melih'in karnına sıkmış ve Zeynep'i kaçırmış. Melih henüz uyanmamış ve Zeynep ortada yok"

"Ne demek Zeynep yok? Ne demek Melih vuruldu ne diyosun Kuzey?" diye yükseldi Melike

"Melih için şuanlık elimizden birşey gelmez, biz Turgut'un yanına gidelim olur mu?"

"Hassiktir"

"Noldu?" dedi Arslan

"Ya Zeynep'e bişey yaptıysa? Fuhuş çetesinin başı o adam" diyerek ağlamaya başladım, Arslan bana sarılıp saçlarımı öptü

"Hiçbirşey yapamaz, sıkma canını. Şimdi gidicez ve Zeynep'i alıp gelicez güzelim"

"Melih'in durumu nasılmış?" diye sordu Melike

"Hayati tehlikesi devam ediyormuş"

"Turgut denilen adama gidiyoruz derhal!"

"Melike adamı mı öldüreceksin?"

"Gerekirse evet!"

Melike bir hışımla çıktı depodan, bizde peşinden gittik.

Araca binip yol almaya başladık. Arslan adeta alev topuna dönmüştü. Melih'in vurulması Melike kadar onuda üzmüştü. Peki ben üzülmüş müydüm? Üzülmüştüm ne olursa olsun bir askerdi ve sevdiğim adamın kardeşi gibi gördüğü biriydi.

Yaklaşık yarım saat sonra Turgut'un deposuna geldik ama kimse yoktu, aradık açmadı. Deponun içine iyice girdiğimizde Turgut'un ölü bedeni ile karşılaştık. Leş gibi kokuyordu, bir dakika zaten leşti?

"Kim öldürdüyse ben öldürücem onu! Şuna bak hem benden önce öldürüyor hemde çok basit öldürüyor" diye söylendi Melike

"Lan şimdi napıcaz? Adam ölmüş nerden bulucaz Zeynep'i?" diye sordu Arslan

"Siz eve geçin ben halledicem"

"Gelin adayımızı birlikte bulucaz Aslantaş!" dedi Melike

"Gelin adayı?" diye sordum

"Şu iş bitsin yapıcam ben bunları"

"Ama önce şu iş bitsin" diye ekledi Arslan

"Bende gitmiyorum eve arkadaşımı bulucam, Arslan da gitmiyor sonuçta devletin savcısını bulmalıyız" diye imalı konuştuğumda Arslan'ın kaşları çatılmıştı.