4 yıl sonra*
"Sunghoon! Çabuk kalk öküz gibi yattın zaten" Sunghoon sevgilisinin sesini duyunca, yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı.
"Kalktım Jake bu kadar bağırmasan mı?" Jake yatağa oturup Sunghoon'a yaklaşmıştı ve ona bir öpücük vermişti.
"Kaç saattir zaten seni normal bir şekilde kaldırıyorum Sunghoon" Sunghoon oflayarak yataktan kalmış ve banyoya ilerlemişti. O sırada Jake arkasından bağırmıştı:
"Kahvaltı hazır seni aşağıda bekliyorum Sunghoon." Sunghoon Jake'i onayladıktan sonra banyoya girdi.
Jake odadan çıkmış ve mutfağa girmişti. Sunghoon'u beklerken telefonu ile ilgilenmeye başlamıştı. Telefona öyle bir dalmıştı ki, Sunghoon'un mutfağa geldiğini bile fark etmemişti. Aniden arkasından Sunghoon kendisini öpünce irkilmiş ardından gülmüştü.
..
İkili kahvaltılarını yaptıktan sonra bahçede oturmaya karar vermişlerdi. Nerdeyse iki yıldır bu çiftlik evine yaşıyorlardı ve oldukça mutlulardı. Bu kararı Sunghoon kendisi Jake'e teklif etmişti ve Jake'te hiç düşünmeden kabul etmişti. Beraber bu evi dizmişlerdi.
Bugün arkadaşlarını davet etmişlerdi ve muhtemelen birazdan burda olurlardı.
Evin bahçesine giren araba ile
Jake ilk gelen kişinin o gece tanıştğı ve hayatında büyük ölçüde yer kaplayan o arkadaşı Jay gelmişti.
O geceden sonra Jay ile konuşmaya devam etmiş, hatta sevgilisiyle de yakın olmuştu aynı zamanda Sunghoon ile de iyi anlaşıyorlardı.
Jay arabadan indiğinde Jake koşarak sarılmıştı evet, abi kardeş gibiydiler. Jay'in sevgilisi Jungwon'da arabadan inince Jake ona da sarılmıştı. Bu çiftliğe geldikten sonra arkadaşları ile çok fazla görüşememişlerdi.
Sunghoon'da onlar ile ufak bir selamlaşma ile bahçedeki masaya tekrar oturmuşlardı.
"Jake diğerleri daha gelmedi mi? " Jungwon'un sorusu ile Jake kafasını iki yana sallamış ve cevaplamıştı:
"Henüz gelmediler ama birazdan burda olurlar." Jake'in dediği ile Jay gülerek konuşmuştu:
"Öyle bir yere gelmişsiniz ki, az daha bizden kaçmak için bu kadar uzağa geldiğinizi düşünecektim."Bunun üzerine hepsi gülmüştü.
"Jake ile herkesten uzak mutluyuz biz." Sunghoon'un dediği ile hepsi ona dönmüş ve Jay sistemkar bir sesle Sunghoon'u cevaplamıştı:
"Alınıyorum yalnız." Hepsi tekrar gülmüştü.
Duydukları araba sesi ile kapıya bakmışlardı. Diğerleri de gelmişti artık.
Kısa bir tokalaşmanın ardından artık herkes tamdı.
"Jake yenge açım ben yiyecek bir şey yok mu? " Heeseung'ın dediği ile herkes gülmüştü tek bir kişi hariç Jake.
"Heeseung bana bir daha yenge deme demiştim. " bunun üzerine kahkahalar daha da artmaya başladı.
"Tamam demem yenge." Heeseung bunu dedikten sonra Jake ayağındaki ayakabıyı çıkarıp Heeseung'a fırlatmıştı.
"Sunghoon seninkide baya sinirliymiş." bunun üzerine Jake'te gülmüştü çünkü aklına
ilk tanıştığı zaman gelmişti.
Jake gülmeyi bıraktıktan sonra Heeseung'a dönmüş ve konuşmuştu:
"Elin ayağın yok mu git mutfakta ye bir şeyler." Heeseung sıkılmış bir şekilde Jake'i cevaplamıştı:
"Yenge ben sizin için bu kadar yol geliyorum sen bana bir yemeği çok mu görüyorsun?"
Jake ayağa kalmış ve sinirle konuşmuştu:
"Sunghoon bak ben bunu döverim. Söyle şuna bana yenge diyip durmasınn" Sunghoon gülmekten kızarmış olan yüzü ile Jake'i cevaplamıştı:
"Güzelim yengesisin şimdi çocuk ne desin şimdi sana?" Bunu dedikten sonra Heeseung'ta Sunghoon'a hak verir şekilde kafasını sallamıştı.
"Sunghoon diğer terliğimi de sen yemek istemiyorsan sus bence." Sunghoon Jake'in gerçekten atacağını düşünmeden gülerek konuşmuştu:
"Sen bana kıymazsın ki bebeğim." Jake bunun üzerine diğer terliğini de çıkarıp Sunghoon'a fırlatmıştı.
"İlk tanıştığımız gün sana attığım yumruğu unutuyorsun sanırım Sunghoon." Sunghoon kesinlikle bu tepkiyi beklemiyordu.
"İlk tanıştığınızda ona yumruk mu attın?" Bunu soran Jungwon'du.
"Evet haketmişti çünkü." Jake bunu dedikten sonra terliklerini tekrar giymiş ve eve girmişti.
Sunghoon'da Jake'in arkasından Jay'e ve Jungwon'a nasıl tanıştıklarını anlatmıştı.
...
Saat yavaş yavaş geç oluyordu ve artık gitme vakti gelmişti. Herkes gittikten sonra Jake kendisine ve Sunghoon'a bir kahve hazırlamış ve bahçede çimenlerde oturmuşlardı. Jake kafasını Sunghoon'un omzuna koymuş bir şekilde yıldızları seyrediyorlardı. Jake şuan o kadar mutlu ve huzurluydu ki.
Her zaman kendine dediği şeyi tekrarlamıştı ancak içinden değil sesli bir biçimde bunu söylemişti bu sefer.
"İyiki seninle o gün tanışmışım Sunghoon. Sana olan gıcıklığım yalnızca bir gün sürmüştü seni tanıdıkça, daha çok sevmeye başladım. Bana kimsesin hissetirmediği duyguları hissettiriyordun. Birbirimize açıldığımız o gün o kadar çok kırılmıştım ki. Ama sen kendini affetirmeye geldiğin zaman ben seni çoktan affetmişim o gidişim nazımdı sadece. Çünkü senin beni düşünüp gelmen bile yetmişti bana." Jake derin bir nefes aldıktan sonra konuşmasına devam etmişti:
"Her neyse seni seviyorum Sunghoon." Sunghoon Jake'in dediklerini dinlerken yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.
Sunghoon Jake dönmüş ve dudaklarını onunkilerle birleştirmişti.
Ayrıldıktan sonra Jake'in kulağına doğru eğilmiş ve sessiz bir şekilde konuşmuştu:
"Seni seviyorum güzelim."
...
Ve hikaye burada biter...
Yazarken az daha ağlayacaktım. Final yaptığım ilk kitabım💞
Bu kadar kısa sürede final yapmak istemedim ama olayları çok hızlı geliştirdim ve artık ilerlemezdi. ☹️
Buraya kadar okuyup destek veren herkese teşekkür ederim güzel bir seriydi başka bir kurguda görüşmek üzere 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kentsel Dönüşüm | Jakehoon
Fanfic"Sen kimsin de böyle çok bilmiş havalarındasın? " "Bu köyün muhtarının oğluyum ben." [Sunghoon x Jake] Mini fic!!!
