6.bölüm

122 20 39
                                    

-
Jake
Şehre varmıştık, ancak ben çok gergindim ilk defa geliyordum buraya dolaylı olarakta gergindim.
Annem ve babam buraya daha önce bir çok kez gelmişlerdi hatta evleri bile vardı ancak benim ilk şehre gelişimdi bu.

Maddi olarak bir süre idare edebilirdik çünkü, yılların birikimi vardı. Köylüler kalacakları eve dağıtılmıştı bizde kendi evimize gidiyorduk zâten köyümüz küçük bir yerdi bu yüzden çokta kalabalık değildik.

Eve geldiğimizde, ev küçük bize yetecek kadar dubleks bir evdi ancak uzun zamandır kullanılmadığı için baya bir tozlanmıştı iyi bir temizliğe ihtiyacı vardı. Annem ile hızlıca eşyalarımızı içeri taşıdıktan sonra, temizliğe başladık. Babamda o sırada evin ihtiyaçlarını almaya gitmişti.

Saatler sonra, ev işi bitmişti ve ev artık daha iyiydi. Kapı çalınca koşarak kapıya bakmaya gittim muhtemelen babam gelmişti. Tahmin ettiğim gibi babam gelmişti. Hızlıca elindeki poşetleri alıp, mutfağa götürdüm. Mutfaktayken babamın bana seslenmesi ile yanına gittim. Eliyle yanını işaret etti. Hemen yanına oturdum ve o'da bana bir telefon uzattı.
Bir süre babamın elindeki telefon ile bakıştıktan sonra, babam gülerek konuştu:

"Oğlum bu senin için. Şehirde telefonu sıklıkla kullanman gerekecek. " elinden aldım ve boynuna sarıldım.

Akşam olmuştu yemek yemiştik annem ile babam yorgun olduğu için erken uyumuşlardı. Onlar uyurken bende telefonum ile ilgileniyordum.

Babamın telefonun çaldığını duyunca, babam uyuduğu için ben açtım.
-
Sunghoon
Evime dönmüştüm sonunda ancak aklım jaketeydi merak ediyordum onu. Duyduğuma göre kendi evleri varmış ve oraya gitmişlerdi.

Onu tekrar nasıl bulacaktım bilmiyordum. Acaba arkadaşlarına sorsam bilirler miydi? Aklıma patronumdan jake'in babasının numarasını alabileceğim geldi.

Henüz saat geç değildi hemen patronuma mesaj atıp, numarayı istedim. İlk başta sorgulasada çok uzatmadan vermişti. Hızlıca numarayı çevirip aradım. Karşı taraftan jakein babasının sesini duymayı beklerken, jakein sesini duymuştum.

'Alo Jake sen misin?

'Tanıyamadım, kimsiniz acaba?'

'Jake, benim sunghoon'

'Ah evet, tanıyamadım kusura bakma. Babamı aradıysan şuanda uyuyor uyanırsa söylerim'

'Ah hayır jake, ben senin için aramıştım.'

'Niye ki? '

'Seninle konuşmak istiyorum çünkü. Sana ulaşacağım bir telefonun var mı? '

'Evet var, ben burdan sana numaramı atarım. Şimdi kapatmam gerek iyi geceler sunghoon. '

Bunu diyerek kapatmıştı telefonu yüzüme sanırım dediğime karşı utansanırı Telefona gelen mesaj bildirimi ile kendime gelmiştim. Mesaj jaketen gelmişti. Sanırım kendi numarasıydı.

Numarayı hemen kadettim ve jake'e mesaj attım. Bu şekilde saatlerce mesajlaştık ve yarın için bir buluşma ayarladık. İşimde bir hafta izinliydim ve o bir haftayı komple jake ile geçirmek istiyordum. Ne oldu bilmiyorum ama jakei aklımdan bir an olsun çıkaramıyordum bütün aklımı işkal ediyordu. Sanırım, ondan biraz fazla hoşlanıyordum. Bütün gece jakei düşünerek geçirmiştim sabaha karşı uykuya dalmıştım.

...
Jake sabah erkenden uyanmış ve kahvaltısını yapmış, şuanda aynanın karşısında ne giyeceğini düşünüyordu. Jake bıkkınlık ile yatağa oturmuş ve oflamaya başlamıştı. Kıyafet seçmek ne kadar zormuş diye düşündü jake alışık değildi, kendini bildi bileli hep hanbok giyiyordu ve genelde hanboklarda çokta seçenek olmuyordu. O, bunları düşünürken telefonu çalmıştı. Telefona baktığında ekranda sunghoon yazısını görünce kalbi hızla atmaya başlamıştı neden böyle oluyordu?

Jake,  daha fazla bekletmeden açmıştı.

'Alo, sunghoon? '

'Jake seni almaya geleceğim hazır mısın?'

'Sen biraz oyalan bence çünkü, ben böyle giderse akşama kadar ne giysem diye düşüneceğim. ' jake bunu dedikten sonra, karşı taraftan bir gülme sesi duymuştu ve anında onunda yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

'Ne giyersen yakışacaktır eminim. Hadi hızlı ol geliyorum ben. ' sunghoonun bu dediği ile Jakein vücudundaki bütün kanlar yanağında toplanmıştı.

'Tamamdır hazırlanıyorum ben.' demiş ve sunghoonun konuşmasına izin vermeden telefonu kapatmıştı jake.

Sunghoonun dediğini düşünerek giyinmişti jake. Hazırlanması sona erdiğinde kapının önüne çıkmıştı. Kapıdan çıktığında sunghoonun çoktan geldiğini görmüştü. Hızla arabaya ilerlemiş ve binmişti.

"Arabayı degişmişiz bakıyorum. " jake bunu gülerek söylemişti. Sunghoon göz devirerek konuşmuştu:

"Travmalarımı hatırlatma lütfen. "sunghoon bunu dedikten sonra ikside gülmüştü.

Sunghoon jakei çok sevdiği ve sürekli geldiği kafeye getirmişti. Buranın çok bir müşterisi olmazdı sahipleri yaşlı birer çifti. Jake kafeye bakarken gözleri parlıyordu çünkü kafenin dizaynı çok tatlıydı. İkiside kafeye geldiklerinde bir masa bulmuş ve oturmuşlar daha sonra sipariş verip, sohbet etmeye başlamışlardı.
...

Kafeden çıktıktan sonra arabaya binmişlerdi.

"Jake nereye gitmek istersin?" jake düşünür gibi yaptıktan sonra aklına gelenle hemen cevap vermişti:

"lunaparka gitme şansımız yüzde kaç? " sunghoonda buna karşı düşünür gibi bir mırıltı çıkarmış ardından ise:

"Yüzde yüz sanırım." Jake sunghoonun dediği ile,  arabaya yüksek sesli bir kahkaha bırakmıştı. Sunghoon jakein gülüşüne takılı kalmıştı. Sunghoon düşünüyordu da, jake ile yakın olduktan sonra o vahşi tavırları yok olmuştu.

Sunghoon, jake'i daha fazla bekletmeden arabayı çalıştırmış ve yola koyulmuştu. Lunaparka vardıklarında jake hızla akrabadan inmişti tıpkı küçük bir çocuk gibi heyecanlıydı.

Sunghoon arabayı kilitledikten sonra jake sunghoon'un elini tutmuş ve hızlıca ilk gördüğü alete götürmüştü. Sunghoon'un, yükseklik korkusu vardı ancak jake bunu bilmesede olurdu çünkü, sunghoon şuan çok huzurluydu ve bu anı bozmak istemiyordu.

Sunghoon ilk başlarda korksada, daha sonra o'da eğlenmeye başlamıştı. Şuan ise ikiside kahkahalar içerisindeydi. Jake yerinde durmuyordu, sürekli sunghoon'u peşinden koşturuyordu sürekli.

Saatler sonra, jake artık yeterli olduğunu düşünmüş olacak ki eve dönüyorlardı.
Jake gerçekten çok yorulmuştu ve kendi ile sunghoonuda yormuştu. Jane'in evine geldiklerinde ikiside arabadan inmişti. Jake sunghoon'a yaklaşarak konuştu:

"Sunghoon, bugün için teşekkür ederim. Çok güzel ve eğlenceliydi." sunghoon gülümseyerek cevap verdi:

"Rica ederim jake. Bende çok eğlendim bunu yakın bir zamanda tekrarlıyalım." Jake ellerini önünde birleştirmiş daha sonra sunghoon'a iyice yaklaşarak parmak uçlarına çıkarak onu yanağından öpmüştü ve kızarmış yanakları ile hızla eve girmişti ve orada büyük bir enkaz bırakmıştı. Sunghoon, bir süre kendine gelmeye çalışmış, daha sonra gülümseyerek arabaya binip gitmişti.

...
Sıkıcı ama tatlıs bir bölümdü umarım beğenirsiniz 💗

Kentsel Dönüşüm | Jakehoon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin