2.bölüm

190 29 83
                                    

-
Jake ve sunghoon sonunda köye dönmüştü. Akşam olduğu için Jake evine gidiyordu. Sunghoon'un durduğunu görünce ona doğru konuştu:

"Niye durdun, gelmiyor musu?" dedi. Sunghoon cevap verememişti Jake oldukça yorgundu onunla uğraşacak hâli yoktu ve sunghoon'u orada bırakıp eve gitti.

Jake eve geleli iki saat olmuştu. Duşunu almış, yatakta uzanıyordu. Ama içi hiç rahat değildi, sunghoon'u orada öyle bırakmıştı ve genelde bu saatlerde köy hiç tekin olmuyordu. Sunghoon buraları henüz bilmiyordu ve dışarda dayanamazdı.

Daha fazla dayanamayıp, üstüne bir şeyler alıp, sunghoon'u bıraktığı yere gitmişti.

Sunghoon bir köşede oturmuş kara kara düşünüyordu. Jake bu hâline gülmüştü çünkü tatlı duruyordu.

Sunghoon gülme sesi ile hızla kafasını kaldırmıştı. Jake sunghoon'un ona bakmasıyla elini sallamış ve ona doğru ilerlemişti. Sunghoon jake'in geldiğini görünce alayla konuştu:

"Özlemime dayanamayıp geldin mi? " diyerek yalandan olan gözyaşlarını silmişti.

"Ne yalan söyleyeyim uyuyamadım. Vicdanım dayanmadı." sunghoon jake'in bu dediğine gülmüştü. Jake sunghoon'a elini uzatmıştı.

"Hadi kalk gidelim. "

"Sana rahatsızlık vermiyim. "

"Verdin zaten vereceğin kadar. Hadi kalk şimdi." sunghoon jake'in elini tutup kalkmıştı. İçten içe mahçup olmuştu.

Eve geldiklerinde jake sunghoon'a yedek kıyafet verip, duşa göndermişti.
Günün yorgunluğu ile tam koltuğa kendini atmıştı ki sunghoon'un ona bağırmasıyla tekrar kalkmak zorunda kalmıştı zavallı jake.

"JAKE BU SU NEDEN SICAK OLMUYOR! " jake elini alnına koymuş sabır diliyordu.

"GERİZEKALI MUSLUĞU SAĞA DOĞRU ÇEVİR! " Kapının önünde bağırarak konuşmuştu jake.

"YA OLMUYOR" Jake artık cidden yorulmuştu.

"Tamam geri zekâlı havlu sar kendine sonra aç kapıyı ben yapayım"  sunghoon jake'in dediğini yapmış ve kapıyı açmıştı. Jake o anın siniri ile sunghoon'u elinden tutmuş ve kafasını musluğa doğru çevirtmişti.

"Sen bu zeka ile bu zamana kadar nasıl geldin çok merak ediyorum. Salak ben sana musluğu sağa çevir dedim sen sola çevirmişsin. " sunghoon kafası karışmış bir şekilde musluğa bakıyordu.

Jake banyodan çıkmak için döndüğünde sunghoon ile burun buruna gelmişti. Kısa bir bakışmanın
ardından, jake hızla banyodan çıkmıştı.

Dünkü olaydan sonra jake sunghoon'a yatak ayarlamış daha sonra ikiside günün yorgunluğu ile uyumuşlardı.
Şimdi ise jake erkenden kalkmış kahvaltı hazırlıyordu. Hazırlama faslı bittiğinde sunghoon'u uyandırmaya gitmişti.

"Sunghoon öküz gibi uyudun kalk artık. " sunghoon jake'in onu dürtmesi ile uyanmıştı. Jake uyandığını görünce, mutfağa geri dönmüştü.

İkiside kahvaltıya oturduğunda sunghoon bir şey farketmişti, jake babasının muhtar olduğunu söylemişti ancak jake'in babasını evde görmemişti. İlk başta sorup sormamak arasında kalsada sonunda dayanamayıp sormuştu.

"Jake bana babanın muhtar olduğunu söyledin ama babanı hiç görmedim ayrı mı yaşıyorsunuz? "Jake âni soru karşısında şaşırsada hemen cevaplamıştı:

"Evet ayrı yaşıyorum"

"Peki neden? "

"Babam, geçen sene bana artık kendi ayaklarımın üzerinde durmam söyledi ve bana bu evi inşa ettirdi."
Sunghoon şaşırmıştı bu kadar zengin olmalarına ve yaşının büyük olmasına rağmen babası ona hiç ayrı eve çıkmasını söylememişti.

"Doğrusu şaşırdım, çünkü benim babam bile bu yaşıma ve bu zenginliğmize rağmen hiç ayrı eve çıkma teklifi etmedi." jake buna karşı ufak bir kıkırtı bırakmış daha sonra kahvaltısına devam etmişti.

İkisi kahvaltısını bitirmiş şimdi ise jake işe gitmek için hazırlanıyordu, sunghoon ise üstündeki honbok ile fazla komik göründüğünü düşünüyordu.

"Sunghoon salak mısın? Bunları zaten bütün köy halkı giyiyor, insanlar neden sen ile dalga geçsin?"

"Olabilir ama ben hayatımda hiç giymedim ve bana komik geliyor. " Jake'in sabrı taşıyordu daha fazla dayanamayacağını anladığı için artık çıkacaktı.

"Sunghoon ne yaparsan yap umrumda değil şimdi çıkıyorum ben."
"Ya tamam, bekle biraz" jake kafasını sallamış ve sunghoon'u bekleme başlamıştı. Sunghoon aynadan mal mal kendine bakıyordu. Baktıkça daha da moreli bozuluyordu.  En sonunda ayna ile olan bakışmalarını bitirmiş ve çıkmışlardı.

"Benimle mi geliceksin yoksa kimsenin imzalamayacağı sözleşmeyi tek tek insanlara sorup kendini boşuna mı yorucaksın. "Jake'in böyle inatçı olması sunghoon'u çıldırtıyordu.

"İmzalayan illaki olacaktır o yüzden köyü gezeceğim. "

"Peki sen bilirsin. " deyip gitmişti jake.

-
Sunghoon saatlerdir bir sürü ev gezmişti ama bir kişi bile imzalamak istememişti. Sunghoon anlamıyordu, bu boktan köyde nasıl mutlu olabiliyorlardı.

Son bir eve girmek istemişti sunghoon, belki bir umut imzalamak isteyen olur diye. Sunghoon kapıyı çaldığında kapıyı yaşlı bir adam açmıştı.

"Merhaba ben Park Sunghoon. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından kentsel dönüşüm projesi için geldim. Rica etsem şuraya imza atar mısınız? " yaşlı adam hiç düşünmeden imza atmış ve kapıyı sunghoon'un yüzüne geri kapatmıştı.

Adamın bu tavrı sunghoon'u şaşırtsa da çok umursamamıştı çünkü şuan tek düşündüğü imza alabilmesiydi. Sunghoon mutlu mutlu eve giderken yolları karıştırmıştı ve şuan hiç bilmediği bir sokaktaydı. Hava kararmıştı ve ne yapacağı hakkında hiçbir bok bilmiyordu. Girdiği sokak labirent gibiydi, çıkışı bir türlü bulamıyordu. Arkasından duyduğu ses ile arkasına dönmüştü.

"Sen kimsinde bizim bölgemizde ne işin var? " bunu diyen kişi serseri bir gençti.

"Kim demiş burası sizin bölgeniz diye tapusu sizin mi? " sunghoon'un bu dediği şey gencin zoruna gittiği çok belliydi ıstık çalmasıyla iki kişi çıkmıştı diğer ara sokakta. Sunghoon kollarını sıvamıştı. Üç kişi ile başa çıkabilirdi.  Gençler ona doğru gelince sunghoon elleri arkasında gülümseyerek onları bekliyordu.

Sunghoon üzerine gelen gençlerden biri tam ona yumruk atacağı sırada kolunu tutup ters çevirmiş ve yere doğru itmişti, diğeride üzerine gelecekken, onada yumruğunu tattırmıştı.

Diğeri gelmemiş korkarak arkadaşlarını bırakıp kaçmıştı. Sunghoon düşenlerden birinin üzerine eğilmiş ve burdan nasıl çıkacağını sormuş yolu öğrendikten sonra, eve doğru ilerlemişti.

Eve gelindiğinde kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladı. Bugün yeterince yorulmuştu. Jane'in kapının diğer tarafından sesleri geliyordu. Sunghoon kaşlarını çattı. Bu çocuk niye bu kadar çok söyleniyordu?

"GELDİM ULAN ÖLME!" jake sonunda kapıyı açmıştı.

"Açmasaydın ben burda çadır kurup uyurdum ya. " deyip güldü sunghoon. Jake sunghoon'u içeri alırken konuştu:

"Sen gitmemiş miydin ya? "

"Hayır gitmedim, gitmemi mi isterdin? "

"Hayır."

"Niye istemeyesin sonuçta hepinizden imza alırsam evlerinizi yıktıracağım ve buraya yeni binalar dikeceğim."

"Kimse imzalamayacağı için sıkıntı yok. " dedi jake emin bir ses ile

"Haklısın, yalnızca bir kişi imzaladı. "Dedi sunghoon halsizce. Cidden yorulmuştu ve daha yarın devam edecekti.

"O bir kişide sana acıdığı için imzalamıştır. Çünkü o da emindir ki; kimse imzalamayacak." dedi jake.

Sunghoon, sesini çıkarmamıştı ne yapıp edip o imzaları almalıydı ve alacaktı da.

Bölüm sonuuuu
İlk defa dövüş sahnesi yazdım (yazamadım) umarım beğenirsiniz. 💗💗







Kentsel Dönüşüm | Jakehoon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin