Yanımdaki muhafızdan öğrendiğim bilgilere göre Rizhard adlı bir adam bulunuyordu ve bu kişi eğer size güvenirse Fedom birliğine katılabiliyordunuz. Bu adamın idam cezasına çarptırılmanasının da iki nedeni vardı. İlk neden yüzü aşkın varlığın bulunduğu Fedom birliğinin Rizhard öldürülürse veya hapsedilirse kraliyet ailesine saldıracaklarının düşünülmesiydi, yani o adam bir nevi Fedom birliğindeki varlıkların iplerini tutuyordu. İkinci neden ise kanıt yetersizliği vardı ve eğer yetersiz kanıtlarla birisi idam edilirse halk buna karşı ayaklanırdı.
Ben de bunun için bir plan yapmıştım fakat başarısız olma ihtimalim çok yüksekti. İlk olarak bu Rizhard denen adamı bulacak ve onun bana güvenmesini sağlayacaktım. Bana güvenmesi için ise kraliyet muhafızlarını bize karşı saldırtacak ve onu korurken yaralanacaktım, bu esnada ölümcül bir yara almamam gerekiyordu yoksa hayatım kararırdı. Büyük ihtimalle kraliyet muhafızlarının saldırmasından ve benim de bu yüzden yaralanmamdan dolayı bir suçluluk duygusuna kapılacak fakat aynı zamanda da onu korumamdan dolayı bana karşı güven duyacaktı. Bu planım için öncelikle onu bulmalıydım, ki bence bu planın en zor kısmıydı.
Yaklaşık 5 saat sonunda Rizhard hakkında küçük bir bilgi bulabilmiştim. Bulduğum bilgiyi köyden bir kadın söylemişti, ne kadar güvenilir olduğu da bilinmezdi ama başka da hiçbir şey bilmediğim için kadının dediğine güvendim. Kadın, Rizhard'ın şu anda bulunduğum köydeki kütüphanede bulunabileceğini, oraya çok sık gitdiğini söylemişti. Şimdi de yoldan geçen birisine kütüphanenin nerede olduğunu sormalıydım. Sokaklarda kimseyi göremediğim için karşıma ilk çıkan evin kapısını çaldım ve beklemeye başladım. Kapının süngüsünün çekilme sesi duyulur duyulmaz hemen görünüşüme çeki düzen verdim ve kapı açıldı. Kapıyı açan kişi oldukça yaşlı bir kadındı ve kendine has sevimli bir hava yayıyordu, kadını görür görmez yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirdim ve kütüphaneye nasıl gidebileceğimi sordum. Yaşlı kadın "Buradan dümdüz git karşına çıkacaktır." dedi, o anda kadının gözlerinde büyük bir keder gördüm. "Ailen var mı teyzecim?" diye sordum neden üzgün olduğunu anlayabilmek için, yaşlı kadın da bana karşılık olarak "Vardı, vardı... Bir saldırıda kaybettim hepsini, hepsinin bedenlerini parçaladılar." dedi ve gözlerinden birkaç damla yaş düştü. O anda için sızladı ve gözlerin doldu, karşımdaki kadına hemen sımsıkı sarıldım ve "Onların intikamını alacağım merak etme teyzecim, merak etme..." dedim ve kadın biraz sakinleşince bıraktım. Bir insanın beni bu kadar etkileyebileceğini daha önce hiç düşünmemiştim. Kadının evine girdiğini gördükten sonra kütüphaneye doğru yoluna devam ettim.
Sonunda o kadar yürümenin ardından kütüphane tam karşımda duruyordu, hızlı adımlarla içeriye girdim ve girer girmez beni o hoş kitap kokusu karşıladı. İçeride pek fazla insan yoktu bu yüzden oldukça şanslıydım, Rizhard denen adamı bulmam daha kolay olacaktı. Karşıma çıkan adamlardan birisine Rizhard denen adamı tanıyıp tanımadığını sordum ve istediğim cevabı da aldım. Bana, onu tanıdığını hatta şu anda tam arkamda olduğunu söyledi. Arkamı döndüğümde arkası dönük, uzun boylu ve siyah dalgalı saçlı genç bir çocuk vardı. Rizhard denen adamın kırkını geçmiş, yaşlı ve tıknaz birisi olacağını düşündüğüm için bu karşımda duran kişi beni oldukça şaşırtmıştı. Yine de hemen şaşkınlığımı gizleyip adamın yanına gittim, şimdi rol yapma vakti gelmişti. Yanına gelir gelmez başımı eğerek onu selamladım ve "Yönetici Rizhard, senin büyük bir hayranınım ve birazcık yanında durmak istiyorum, lütfen bu isteğimi gerçekleştirmeme izin ver." dedim sesimi hafif bir şekilde titreterek, bu rolümü daha inandırıcı kılmıştı.
Rizhard
Yine her zamanki gibi kütüphanede kitaplar ile vakit geçirirken yanıma benimle yaşıt olduğunu düşündüğüm, kızıl kısa saçlı, orta boylu, mavi gözlü ve keskin yüz hatlarına sahip bir kız geldi ve ben onun gözlerinin içine bakar bakmaz "Yönetici Rizhard, senin büyük bir hayranınım ve birazcık yanında durmak istiyorum, lütfen bu isteğimi gerçekleştirmeme izin ver." dedi sesi titreyerek. Benim hayranım olduğunu bilmiyordum, tüm kraliyet bana ve şu anda yönettiğim birliğe düşman olduğu için daha çok dışlanmaya alışmıştım ve bu kız beni oldukça şaşırtmıştı. Yine de bu kızın kraliyet tarafından beni bulmak için görevlendirilmiş olma ihtimali de vardı, bunu da göz önünde bulundurmalı ve ona güvenmemeliydim. Ancak gerçekten hayranımsa hayal kırıklığına uğratmak istemezdim bu yüzden "Elbette bu isteğinizi gerçekleştiririm leydim, böyle bir istek benim için büyük bir onurdur. Ayrıca lütfen bana sadece Rizhard deyin ve başınızı kaldırın. Ayrıca isminizi bilmek isterim." dedim. Kız da başını kaldırıp saçını düzelttikten sonra "Orialle, Orialle Praskom." dedi yüzüme karşı samimi bir gülümseme takınarak ve sözlerine devam etti "Sizinle birlikte hiç olmazsa at sürmek isterim yönetici Rizhard, pardon sadece Rizhard." diyerek sustuğunda bu teklifte bir şeyler olabileceği için iyice düşündüm ve sonuç olarak hiçbir terslik bulamayıp kızın teklifini "Bu teklifinizi kabul etmekten mutluluk duyarım sayın Orialle." diyerek kabul ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taç savaşları
FantasyDünya dörde bölündü: -Elfler -İblisler,vampirler -Ruhlar/hayaletler -İnsanlar Tarafını seç, krallığının güçlerine bak... Kazananlardan mısın yoksa kaybedenlerden mi, sadıklardan mısın yoksa hainlerden mi?