dört

1.5K 57 24
                                    

İlk günüm olduğu için fazla durmamış birkaç saat sonra eve dönmüştüm. Ertesi gün 9'da iş başı yapacaktım. Şuan ise Aslan'ı uyutuyordum. "Biliyor musun annecim babayı gördüm ben." Aslan'ın mırıttıları ile gülümsedim. "Çok yakında sende göreceksin bebeğim." diyerek Aslan'ı sallamaya devam ettim. Uyuduğunu görünce balkonda beni bekleyen Tamay'ın yanına ilerledim.

"Eee anlat bakalım, nasıldı ilk günün ?" diyen Tamay'la burukça gülümsedim. "Ne yalan söyleyim kötüydü." dememle hemen atıldı. "Niye kız?" derince bir nefes aldım. "Kerem bana nefretle bakıyor Tamay." gözünden düşen yaşı temizledim. "Eskisi gibi aşık bakışları yok yerinde nefret var." bu dediğimden sonra hıçkırarak ağladım.

Tamay beni hemen kendine çekip sarıldı. Dakikalarca başım Tamay'ın göğsünde ağladım. Bugün yaşanan şeylerde ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Şimdi ise içimdekileri boşaltıyordum.

"Kuralım mı bi rakı masası ha ne dersin ?" bu dediği ile kafamı kaldırdım. Konuşacak mecalim olmadığı için başımı sallayarak onayladım. Onayı alan Tamay ise ellerini birbirine çarparak ayağa kalktı ve hemen ardından benide kaldırdı. "Hadi sen şimdi kalk elini yüzünü yıka bende gidip birkaç birşey alayım balkondaki masada kuralım sofrayı." onu onaylandıktan sonra Tamay hızla ceketini alıp odadan çıktı ben ise elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerledim.

                         KEREM'DEN
Benim evde toplanmıştk. Kızlarda buradaydı ve hep beraber oturuyorduk. Naz daha gelmemişti ve beni arayarak bir saate geleceğini haber vermişti. Halil'in boğazını temizlemesiyle bakışlarımı ona çevirdim. "Kerem kızlarında bu konuyu bilmesi gerekiyor bence." dediği konuyu anlamıştım ve hak verdim. Bade'nin "Noluyor?" demesi ile ona döndüm. İzem'in bu grupta en çok sevdiği Bade'ydi. Bade ile aynı mahallede büyümüşlerdi ve kendilerini bildiklerinden beri arkadaş olduklarını söylüyorlardı.

"Evet oğlum, noluyor harbiden ?" Cansu'nun sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım ve ona döndüm. Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım. "İzem dönmüş. Bizim takıma tekrar başvuru yapmış ve şuan bizim takımda. Daha doğrusu bugün başladı." dediklerim ile hepsinin ağzı açıldı.

İlk konuşan Tuğçe oldu. "Naz senin ve İzem'in önceden ilişkisi olduğunu biliyor farkındaysan, hoş karşılamaz." haklıydı. "Haklısın hoş karşılamaz ama ben İzem'e karşı sadece nefret duygusu hissediyorum başka hiçbir duygu yok." dediğim ile lafa Burçe atıldı. "Nefrette bir duygudur Kerem. Naz'ın kıskançlığına akıl sır erdiremezsin." dedi. Bu sefer konuşan Berkan'dı. "Dediklerinizin farkında mısınız siz İzem ve Kerem'in bir daha olması Müslüm babanın şarkı çıkarması kadar imkansız." bu benzetme ile kahkaha attım. "Senin benzetmene ben it herif." Berkan ise bu yanıttan sonra Halil'e ayıplayan bakışlar attı.

"Değişmiş mi ?" bu soru Bade'den gelmişti. Her ne kadar engellese ve konuşmasa da hâla çok seviyordu İzem'i ve çok özlüyordu. Buna karışamazdım. "Değişmiş." diye cevap verdim. Bade Naz ile çok iyi anlaşıyordu fakat Naz yerine İzem'i istediği çok belliydi. Onu bu kadar severken konuşmaması dikkatimi çekiyordu. Ama fazla üzerinde durmamıştım.

Kapı sesi ile ayağa kalktım. "Sevgilim geldi karşılamam gerek." dedikten sonra kapıya ilerledim. Halil arkamdan taklidimi yapıyordu. "Kardeşim, kaşınma !"derken kapıyı açtım ve karşımdaki Naz ile kocaman gülümsedim.

 ERTESİ GÜN
İZEM'DEN

Saat 8 buçuktu. Resmi olarak ilk iş günüm olduğu için geç kalmak istememiştim ve gelebileceğim en erken saatte gelmiştim. Tesislerin kapısına doğru ilerledim Bekir abi ile selamlaşıp içeri ilerlemiştim. Buraya ilk girdiğim gün geldi aklıma. Kerem'i ilk görüşüm, bu takımla ilk tanışmam. Harika günlerdi.

Yıllar Sonra |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin