yirmi

992 36 15
                                    

Neredeyse 20 dakikadır buradaydık ve İzem ile ilgili bir bilgi henüz verilmemişti. Çıldırmak üzereydim ve kendimi toparlayamıyordum. Umarım kendine zarar vermemişti. Eğer öyle bir şey olduysa Naz denilen şeyi öldürürdüm.

Nihayet doktorun çıkması ile hemen ayağa kalktım ve ardımdan diğerleri de kalktı. Doktora doğru merak ve korku içerisinde bakıyordum. "Ya bir şey olduysa" diye düşünmeden edemiyordum.

"Doktor bey İzem'in durumu nasıl acaba? Bu konu hakkında bilgi alabilir miyiz?"

Benim kuramadığım cümleleri Barış kurmuştu. Korkuyla Barış'a baktım. O ise bana güvenle "korkma"dercesine gülümsedi.
İşte bu biraz imkansızdı.

"İzem hanım yüksek dozlu bir ağrı kesiciyi gereğinden fazla kullanmış. İlaçlar aşırı dozda kullanıldıklarında vücudun birçok yerini etkileyeceklerinden zehirlenmelere hatta ölümcül sonuçlar doğurabilir. Yaptığı şey ölüme bile sebebiyet verebilirdi anlayacağınız. Şuan midesini temizledik ve normal odaya alıcaz. Bugün müşahede altında tutacağız."

Doktorun dediklerinden sonra yer adeta ayaklarımın altından kaydı. Yunus'un beni tutması ile yerimde dikleştim.

"Peki görebilir miyiz kendisini?"

Zar zor kurduğum cümleyi kendim bile duyamamıştım. Ama doktor anlamış gibiydi ve boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

"Normal odaya alındığından çok kalabalık olmaması şartı ile tabi görebilirsiniz. Tek bir kişi olmasında fayda var. Aynı zamanda müşahede altında tutacağımız için bir refakatçi gerekli. Daha sonrasında gelip ismini yazdırabilir. Geçmiş olsun."

Doktorun gitmesi ile kendimi koltuğa bıraktım ve derince bir nefes çektim içime.

                                       *
İzem'i görme zamanım gelmişti. Yavaşça kapıyı açıp odaya girdim. Öylece tavanı izleyen bir İzem ile karşılaşmayı beklemiyordum. Adım seslerimi duyması ile benim tarafıma döndü.

Beni görür görmez gözlerinde bir sinir belirdi ve yataktan doğruldu. Ben ise ona doğru ilerlemeye devam ettim. Oldukça sinirli bir ifade ile bana bakıyordu.

"Neden geldin? Çıkar mısın? İstemiyorum seni."

Konuşması ile soluduğum havayı geri dışarıda saldım. Kendimi açıklamam lazımdı.

"Yapma be güzelim. Kurban olayım yapma."

"Neyi yapmayayım Kerem? Farkında mısın bilmiyorum ama eski sevgilinin karnında sana ait bir bebek var. Sakince durmamı falan mı bekliyorsun ha?"

Dedikleri ile sıkıntılı bir şekilde oflayıp iki elimle başımı sıvazladım. Şiddetli bir ağrı başlamıştı.

"Sana o kadının hamile olmadığını hamile olsa bile benden olmadığının kanıtlayacam İzem. O zaman göreceksin ve boşu boşuna böyle davrandığına pişman olacaksın."

Konuşmamın bitişiyle derince İzem'in gözlerine baktım. O ise dediklerimi çözmeye çalışıyordu.

"Nerden çıkardın bu sonucu. Belki senden?"

Güldüm o ise anlamsız gözler ile bana bakıyordu. Ne olduğunu çözememişti ama bana sormayı atladığı bir gerçek vardı.

"Ben Naz denilen kadın ile hiç beraber olmadım. Daha doğrusunu söyleyim mi ben senden başka kimse ile beraber olmadım İzem Akın."

Gözlerinde gördüğüm şaşkınlık ve şaşkınlıktan daha fazla rahatlama ve mutluluk  ile kocaman gülümsedim.

"Neden inanayım sana? Yine gururum ezilsin diye mi?"

Yıllar Sonra |Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin