Giriş

54 14 1
                                    

Selam :)
300324
14.02
Umarım seversiniz.

Bir kız çocuğu kaç yaşında olgunlaşırdı?

13 mü? 15 mi?

Ya da 20?

Bence bir kız çocuğu canından çok sevdiği, yanında çok rahat bir şekilde şımarıp çocuklaşabildiği bir insanın üstüne toprak atıldığı an olgunlaşır.
Çünkü artık yanında şımarabildiği bir insan olmayacağını anlar o zaman.

Ve ben şuan olgunlaştığım o andayım.

Babam.

Şu hayatta beni gerçekten anlayabilen ve her ne olursa olsun yargılamayan tek insan. Evet tek insan, annem beni hiç gerçek anlamda anlamadı, hep dışarıda söylenenlere inandı. Sözde seviyordu beni ama sevgisini hiç bir zaman göstermedi. Babam ise annemin tam tersiydi, dışarıda benim için söylenenlere inanmaz her zaman ilk beni dinlerdi, sözde değil beni gerçekten seviyordu,ve sevgisini sonuna kadar hissettiriyordu. Hep beni düşünürdü,kötülemezdi bağırmazdı. Babamın bana 17 senedir bir kere bile bağırdığını duymamışımdır. Hoş, arada kavga ediyorduk ama küslüğümüz 10 dakika bile sürmüyordu. Ya gidip ben özür diliyordum ya da o gelip benden özür diliyordu.
Çok seviyordum babamı, o kadar çok seviyorum ki canımı bile verebilirim babama.

Keşke, keşke şuan canımı babama verebilsem.

Babam ölmüştü.
Rüya gibi geliyordu.
Rüya değil kabus.
Benim babam ölmüştü.
Benim babam artık hayatta değildi.
Benim babamın üstüne şuan kara toprak atılıyordu.
Yaşamayı çok severdi o.
Neden bıraktı beni.
Herşey üstüme gelirken neden bıraktı beni.

İzliyordum sadece, babamı o kara toprağa gömerlerken izliyordum.
Ne yapabilirdim ki? Gel desem gelecek miydi? Yine okşayacak mıydı saçlarımı? Yine yatabilecek miydim göğsüne? Yine beni güldürebilecek miydi?

Hayır.

Çok acı bir gerçek ama hayır. Gelmeyecekti geri, okşamayacaktı saçlarımı, yatamayacaktım göğsüne, güldürmeyecekti beni.

Bakışlarımı yerden çekip kırmızı bayrağa sarılı tabuta baktım. Babam askerdi benim, şehit olmuştu. Çok gurur duyuyordum onunla, ama yediremiyordum kendime şerefsizin teki gelip babamı vurup almıştı bütün canını, almıştı bütün canımı. Evet, gurur vericiydi ama bu canımın yanmasına engel olmuyordu asla. Kalbim ağrıyor midem bulanıyordu.

Bakışlarımı anneme çevirdim,asla anlaşamazdım annemle ve bu yüzden babamla çok kavga ederlerdi ama aşıklardı birbirlerine, gözlerinden okunuyordu.

Ben anneme bakarken arkamdan teyzem geldi.
"Güzide,yavrum ağlama,üzme kendini. Baban eğer burda olsaydı bu kadar paralanıp üzülmeni istemezdi." Elbetteki istemezdi üzülmemi, ne zaman istemisti ki. Ama elimde değildi babamı kaybetmiştim ben, nasıl ağlamayacaktım acaba.
Teyzeme kısa bir bakış atıp önüme döndüm. Tabii kolaydı onlar için, iki üç gün göz yaşı akıtıp sonrasında unutup günledik işlerine devam edeceklerdi, ben bile ama onlarda tek farkım "acaba şu an babam yanımda olsaydı nasıl olurdu?" düşüncesiyle yaşayacaktım, zaten sonrası gözlerimden göz yaşlarım akacaktı.

Etrafıma bakındım. Kimisi ağlıyor, kimisi öylece bakınıyordu, kimisi ise yanındakiyle konuşuyordu. Cenazende bile sana saygı duymayan bir insandan sonrasını düşünmesini bekliyordum.

Etrafa bakınırken onunla göz göze geldim.
Fatih.
Sevgilim.

Yanında çocuklaşabildiğim bir değil iki kişi vardı.
Arkadaşımda oydu sevgilimde.
Lisenin başında tanışmıştık, sıra arkadaşımdı kendisi, hiç sevmezdim Fatihi, çok tilt olurdum. Ne oldu birden bire bilmiyorum ama iyikide olmuştu.

Yanıma doğru yaklaştı ve kafamdan tutup beni göğsüne bastırdı, sanki göz yaşlarım bu anı bekliyormus gibi tekrardan akmaya başladı.

"Ağlama, ne olursun ağlama." her ağladığımda bunu söylüyordu, sebebi ne olursa olsun asla dayanamazdı ağlamama.

Kafamı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım, zaten bana bakıyordu ellerini belimden çekip yüzüme yaklaştırdı ve göz yaslarımı sildi.
"Hadi gel gidelim" kafamı iki yana salladım, burda babamın yanında kalmak istiyordum. "Bebeğim daha kötü oluyorsun, hem bak herkes gitti kimse kalmadı." Etrafıma bakındım sahidende annem teyzem ve halam dışında kimse yoktu. Teyzem annemi sakinleştirmeye çalısıyor halam ise kardeşinin mezar taşının yanına çökmüş ağlıyordu. Halamın yurt dışında yaşayan oğlu ve babamdan başka kimsesi yoktu. Anneleri ölmüş, babaları çok küçük yaşta terk etmişti, kocasıylada yıllar önce boşanmıştı. Fatih'ten ayrılıp halamın yanına gittim, yanına çömelip sarıldım halama. Önce bakışlarını çevirdi yüzüme sonra bana doğru dönüp oda bana sarıldı.

●●●

Ne kadar süre orada kaldım hatırlamıyorum,ama artık hava kararıyordu. Teyzem ve eniştem annem ve halamı götürmüştü,ben burada kalmayı tercih etmiştim. Sanki burada kalırsam babam topraktan çıkıp gelecekmiş gibi geliyordu. Ama olmayacaktı, tamamen kendimi kandırıyordum.

Çünkü toprak aldıklarını asla geri vermiyordu.





Bitti.
Bu benim yazdığım ve yayınladığım ilk kurgum,umarım beğenmişsinizdir.
Bir hatam varsa acemiliğime verin.
Yorum ve yıldız atmayı unutmayın.
Görüşürüz💐
İ

nstagram: eliimdenkayanyildiz

Kupa Kızı Ve Sinek Valesi (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin