656 49 6
                                    








"Anne sen hangi kafayı yaşıyorsun? Ben Tae hariç hiç kimseyle evlenmem, üstelik bunu sana daha öncede belirttim! Yakamı bırak artık!" Dedi ve kapıya ilerleyerek annesine döndü, ardından sözlerine devam etti. "Bir daha böyle sikik bir konuyu açma bana bozuşuruz ve ben seni bu kadar alttan almam anne!" Jungkook kapıyı açıp odadan çıktığında Bayan Jeon, ellerini sinirle masaya vurdu.

"Kahretsin!" Dedi sıktığı dişleri arasında tıslayarak!

Jungkook ve Tae'nin arasını bozmak için iyi bir plana ihtiyacı vardı.






.
.
.




Yazar'dan

Tae çocukları uyutarak odalarından çıktı. Ya da uyuduklarını sanıyordu.

Hana aklına gelen fikirle gözlerini aralayarak etrafına bakındı. Babaları kendilerinin uyuduğunu sanarak gitmişti. Hana ayağa kalkarak kardeşinin başucuna gidip onu işaret parmağıyla dürttü.

"Min-Jun kalk uyumadığını biliyorum." Dediğinde Min-Jun oflayarak yerinden kalkıp minik kardeşi Hana'ya baktı.

"Ne var?"

"Babalarımızı barıştırmamız gerek yoksa onların barışacakları yok." Hana bilmişlikle konuştuğunda Min-Jun gözlerini devirdi.

"Nasıl olacak o akıllı kardeşim?" Dediğinde Hana sırıtarak Min-Jun'a baktı.

"Yarın Taehyung babamızı ikna edip Jungkook babamızın şirketine götürmesini söyleyelim. Onları bir kere yalnız bıraktık mı hemen barışırlar hem Taehyung babam dayanamaz konuşur." Dediğinde Min-Jun kafasını salladı onaylarcasına.

"Ya kötü bir şey olursa?" Min-Jun biraz endişeliydi bu konuda. Ya olur da tartışırlarsa diye.

"Taehyung babamız, Jungkook babamızla barışmak istiyor eminim ki bir şey olmayacak." Dediğinde ikisi de anlaşarak yarın Taehyung babalarını nasıl ikna edeceklerini düşünmeye başladılar.






.
.
.





Tae'den

Ertesi gün...

Sabah erkenden uyanmış çocuklarla birlikte hazırlanıyorduk. Neden mi? Hana ve Min-Jun sabahın köründe yanıma gelerek şirkete gitmek için yalvarmışlardı. Ee bu da benim işime geliyordu. Jungkook'a kendimi affettirmem gerekiyordu.

"Baba ben hazırım!!" Min-Jun heyecanla bağırdığında gülümseyerek Hana'nın montunu giydirdim. İkisi de düne göre iyilerdi. Ve nedense çok heyecanlılardı?

Tamamen hazır olduktan sonra bir taksi çağırmış evden dışarı çıkmıştık. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu, kalbim Jungkook'u istiyordu. Sadece sıcağını istiyordum. Onu köpek gibi özlemiştim.

Sonunda araba geldiğinde ilk çocukları bindirip daha sonra ben de bindim ve  gideceğimiz yer için adresi verdim.



.
.
.



Şirketin önüne geldiğimizde kalbim gümbür gümbür atıyordu. Kalp krizinden ölmezsem iyidir. Arabadan inip ücreti ödeyerek şirkete yöneldik.

Min-Jun ve Hana elimi sımsıkı tutarak çekiştirdiklerinde gülerek onlara baktım.

"Baba hadiii babamızı özledik!!" Hana bıcır bıcır konuştuğunda onların bu tatlı hallerine sadece gülmekle yetindim.

I Want You || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin