Onu yavaşça Hana'nın yanına yatağa yatırarak üzerini örttüm. Hemen diğer odaya yani Min-Jun uyuduğu odaya girdim. onu kucağıma alıp odamıza geri dönerek yavaşça kapıyı kapatıp yatağa yatırdım usulca. Ben de yanına uzandığımda eski günlerdeki gibi yine aynı yataktaydık. Çocuklarımız ortamızda uyuyor ben ve Tae yanlarındaydık yine.
Yerimden hafifçe doğrularak hepsinin saçlarına birer öpücük kondurup geri yattım ve gözlerimi kapattım. Umarım beni affederlerdi.
Tae'den
Sabah uyanmış hazırlanıyordum. İşe gitmem gerekiyordu. Malum garsonluk yaptığım bir kafe vardı.
Jungkook, çocuklarla birlikte mışıl mışıl uyuyordu. Hemen aşağı inerek dördümüze kahvaltı hazırlamaya başladım.
Çocukları bugünlük Jungkook'a bıraksam ne olurdu ki? Umarım işi yoktur. Genelde yan komşum olan Bayan Lee'ye bırakıyordum. Yaşlı minnoş bir teyzeydi. Ama şimdi memleketine gittiği için Min-Jun ve Hana'ya bakacak kimse yoktu.
Ben de eğer Jungkook'un işi yoksa ona bırakmayı düşünüyordum, sadece bugünlük..
Kahvaltı hazır olduğunda yukarı çıkarak odaya girdiğimde Jungkook Min-Jun ve Hana'yı gıdıklıyor kahkaha atmalarına neden oluyordu. Bu sahneyi en son bir yıl önce görmüştüm. Yüzüme minik bir gülümseme kondurarak görüş alanlarına girdim. Beni gördüklerinde Jungkook, çocukları bırakmış bana dönmüştü.
"Şey kahvaltı hazır. Çocuklar hadi lavaboya." Dediğimde Min-Jun ve Hana yataktan inerek lavaboya girdiklerinde Jungkook, beni baştan aşağı süzmeye başladı. Ardından dudaklarını konuşmak için araladı.
"Sen nereye böyle?" Dediğinde gözlerimi gözlerine diktim.
"İşe gideceğim. Jungkook, çocuklar bugün sende kalabilir mi? Eğer işin yoksa tabi." Dedim mahçupça gülümseyerek.
"Tae saçmalama istersen, onlar benim de çocuklarım." Doğruydu ikimizin de çocuklarıydı.
"Şey teşekkür ederim." Dediğimde yayaktan inerek yanıma gelip dibime girdiğinde titrek bir nefes aldım. Elini kaldırıp parmak uçlarıyla yanaklarımı okşadığında mayışarak gözlerimi kapattım. Tanrı şahit ki ben onun tek dokunuşuyla titriyordum.
"Teşekkür etmene gerek yok güzelim. Çocuklarıma her zaman bakabilirim." Dediğinde tebessüm ederek kafamı eğdim utançla. Güzelim' demesini bile çok özlemiştim. 'Hitapları her zaman hoşuma gidiyordu.
"Sana kendimi affettireceğim bebeğim." istiyorum bunu. Lütfen beni inandır buna, lütfen çok ihtiyacımız var sana.
"Baba!!" Min-Jun ve Hana koşarak geldiklerinde hemen Jungkook'tan ayrılarak geri çekildim.
"Hadi çocuklar biz inelim babanız gelene kadar." Dediğimde Jungkook alttan alttan gülerek lavaboya girdiğinde derin bir nefes alıp odadan çıktım çocuklarla beraber.
.
.
.Sessizce kahvaltımızı yapıyorduk. Tabi Jungkook'un beni göz hapsine alması dışında olağanüstü bişey yoktu. Çünkü kahvaltıya oturduğumuzdan beri sürekli beni izliyor hareketlerimi takip ediyordu. Utanıyorum yaa! Boğazımı temizleyerek Jungkook'a baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You || Taekook
Fiction généraleTae, boşandığı işkolik eşine hala deli gibi aşıktı... SemeKook UkeTae #Taekook "Tüm hakları Jungkook'un minik eşinde saklıdır.." '(+18) Sahneler mevcuttur. Okumak istemeyenler defolsun pls!'