하나

1.3K 69 13
                                    







Tae'den

Hana ve Min-Jun bana dolu bakışlarla bakarken sıkıntılı bir nefes verdim.



"Babanızı çağırmamı mı istiyorsunuz?" Dediğimde ikisi de kafasını salladı onaylarcasına. Minik bebeklerim eski eşimi yani Jungkook'u özlediklerini ve akşam yemeğine çağırmamı istiyorlardı.




"Babacığım, ama Jungkook babamızı çok özledik. Bu akşam eve gelse olmaz mı?" Hana dolu gözlerle yanıma oturduğunda telefonumu elime aldım.




Uzun zamandır aramadığım numarayı açtığımda içimde nedensizce bir heyecan dolmuştu. Kalbim yerinden çıkıcaktı.




İkiz bebeklerim bana beklentili gözlerle bakarken numarayı tuşlayıp kulağıma götürdüm.



Bir kaç saniye sonra telefon açıldığında gelen kalın sesle kalbim tekledi.


"Taehyung? Bir şey mi oldu?" Dediğinde dudaklarımı ısırarak cevap verdim.



"Şey yok bir şey olmadı. Sadece çocuklar seni akşam yemeğine çağırmamı istedi." Tanrım lütfen gelmesin, yoksa heyecandan öleceğim.



"Ohh anladım. Gelmemi istiyor musun?" Kararsızca dudaklarımı büzdüm.




"G-gelebilirsin." Diyerek mırıldandım. Minik ikizlerim ise bana bakıyordu, benden bir cevap bekliyorlardı.




"Peki geliyorum o zaman, bir şeye ihtiyacın var mı getireyim?" Dediğinde tebessüm ettim. Belki de değişiyordu kim bilir?



"Hayır gerek yok gelsen yeter." Dediğimde ufak bir kıkırdama duymuştum ondan.



"Peki o zaman akşam saat sekizde ordayım."


"Tamam görüşürüz." Diyerek telefonu kapattım.



"Baba, babam gelecek mi?" Min-Jun merakla sorduğunda gülümseyerek kafamı salladım onaylarcasına.



"Evet geliyor. O zaman siz burda uslu uslu oturun ben akşama yemek yapayım." Diyerek önlerine oyuncaklarını bırakıp mutfağa girdim yemek yapmak için.




.
.
.




Jungkook ile yedi yıl önce tanışmıştık. Her şey çok güzel gidiyordu. Sonra ikizleri evlat edindik. Yeni doğmuş ve terk edilmişlerdi. Biz de çok düşünmüş ve onların yeni babaları olarak bakmaya başladık.





Mutlu bir aileydik. Taa ki Jungkook işkolik olup bizi unutana kadar. Geceleri eve geç geliyor, sürekli toplantılara giriyordu. Sizin gözünüzde normal görünüyor olabilirdi ama artık bizimle ilgilenmiyor, hatta bazen bizimle konuşmuyordu bile.



İkizler, Jungkook, onlarla konuşsun diye gözlerine bakarlardı. Yine ve yine hep aynıydı. Önceden böyle değildi işlerini yapar bizimle ilgilenir pikniklere götürürdü ya da evde dördümüz oturur boyama yapardık.



Çocukların ve bizim psikolojimiz iyice çökmüştü bu yüzden dayanamayarak boşanma davası açtım. Bir yıl önce boşanmıştık ama ben hala ona deli gibi aşık ve özlem doluydum.




Bende o günden sonra şirkette çalışmayı bırakmış bir kafede garsonluk yapmaya başlamıştım. Yeteri kadar maaşım vardı. Patronum iyi olmasa bile iyi bir miktar veriyordu. Jungkook her ne kadar çalışmama gerek olmadığını söylese de dinlememiştim onu. Neden dinleyeyim ki?




I Want You || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin