🌸7🌸

141 16 2
                                    

Çok uzun zaman oldu bu kitaba yeni bölüm atmayalı kitaplarıma bakarken gözüme çarptı dedim kısa da olsa yazayım. 

Not: Bölüm düzeltilmemiştir ve yazıldığı gibi hemen atılmıştır.

-----------------------------

Herkes toplanmış beklerken Chuuya'nın hala ortalarda olmaması herkesin içinde tedirginliğin büyümesine neden oluyordu. Dazai tam kızılını aramak için gitmeye hazırlanırken telefonuna gelen bildirimle irkildi. Telefonunu çıkardığında Chuuya'dan yardım çağrısı aldığını gördü. İçindeki endişe büyürken hemen nişan salonundan çıkarken bildirimi açtı son konum olduğu yere yakın olduğu için tüm gücüyle koşmaya başladı. 

Aynı bildirimi Kouyou ve Akutagawa'da almış hemen adamlarına haber verip Dazai'nin arkasından çıkmışlardı. Diğerleri endişeyle ne yapabileceklerini düşünürken ortamdaki gerginlik çok ağırdı.

Dazai konuma geldiğinde Chuuya'dan hiçbir iz yoktu. Delirmek üzere gibi hissediyordu. Neler olduğunu bilememenin verdiği belirsizlik içinde fırtınalara neden oluyordu. Etrafta deli gibi kızıldan iz ararken bir çocuğun elindeki tanıdık şapkayı görmesiyle durdu. Hemen çocuğun yanına gitti. Onu korkutmamaya çalışarak diz çöktü.

"Hey ufaklık elindeki şapkanın sahibi nerde biliyor musun?"

Çocuk önce elindeki şapkaya bakıp tekrar Dazai'ye döndü.  

"Kızıl saçlı yakışıklı abiyi mi soruyorsun?"

"Evet ufaklık nerede biliyor musun? O elindeki şapka olmadan hiçbir yere gitmez de."

Çocuk elindeki şapkanın değerli olduğunu fark ettiğinde Dazai'ye uzattı. Sonra aklına gelenle heyecanla konuştu.

"Uzun boylu ürkütücü bir adamlaydı şurada sonra kayboldular."

Dazai çocuğun gösterdiği yere baktı ardından çocuğa teşekkür edip yerinden kalktı. Gösterilen yere doğru yürürken elindeki şapkayı göğsüne bastırıyordu. 

"Nerdesin Chuuya.. nerdesin güzelim?"

Dazai dolan gözlerini silip içindeki öfkenin çıkmasına izin verdi. Kim onun kızılına dokunmuşsa o elleri parçalayacaktı. Kimse hiç kimse onun kızılını ondan alamazdı. 

Buna izin vermezdi.

------------------

Chuuya yavaşça yerinde kıpırdanıp gözlerini kırpıştırdı. Yattığı yatakta doğrulurken neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Saçlarını karıştırırken hatırladıklarıyla gözleri büyümüş hemen ayağa kalkmıştı. Tedirginle etrafa bakarken içinde olduğu durumu çözmeye çalışıyordu. Odanın kapısı açılırken göz ucuyla kendini koruyacak bir şeyler var mı diye etrafa bakıyordu. 

Yakın dövüşe girerse kaybetme olasılığı neredeyse yüz yüzdü ama karşısındaki kişinin silahı veya bıçağı varsa bu işini biraz zorlaştırabilirdi. Kapı tamamen açılıp içeri kumral adam girince Chuuya'nın bakışlarını öfke kapladı. 

"Uyanmışsın nasıl hissediyorsun?"

"Sen kimsin lan? Neden buradayım ben?"

Kumral adam yavaşça yaklaşmaya kalktığında Chuuya'nın gardını almasıyla durdu. Yüzünde herkesin şefkatli diyebileceği Chuuya'nın midesini bulandıran bir gülümseme yayıldı.

"Evindesin sevgilim?"

Chuuya duyduğuyla şaşkınca bakakaldı. Bu adam dediklerinin farkında mıydı? 

"NE EVİ? NE SEVGİLİSİ LAN? SİKTİR GİT?"

"Sakin ol sevgilim biliyorum bana kızgınsın ama başka çarem kalmıştı. Bıraksaydım o piç kurusuyla nişanlanacaktın buna izin veremezdim."

Chuuya karşısındakinin deli olduğuna kanaat getirmişti. Dazai bir piç olabilirdi evet ama sadece Chuuya ona öyle diyebilirdi. 

"SEN KİME PİÇ DİYORSUN LAN? BİR DAHA DE VE AĞZINA VEDA ET!"

Kumral adam bunun üzerine gülümsemesi silinmiş yüzündeki yumuşak ifade sert bir hal almıştı. Sevdiği insanın başkasını savunması onu sinirlendirmişti. Chuuya aniden değişen havayla irkilmiş beklemediği bir anda arkasında beliren kumrala tepki bile verememişti. 

Kumral Chuuya'nın bileklerini tuttuğu gibi yatağa yatırmış ağırlığını ona vermişti. Chuuya çırpınamıyordu bile aklına gelen düşünceyle dehşete düştü. Yoksa... yoksa ona dokunacak mıydı? Midesi bulandı içindeki korku kemiklerine kadar işledi. Dazai dışında birinin ona dokunması kendi derisini yüzme isteği uyandırmıştı.

"Korkma sevgilim istediğin dışında sana hiçbir şey yapmayacağım. Sadece benim dışımda başka birisini savunman hoşuma gitmedi. Ha bu arada fark ettiysen yeteneğini de kullanamazsın sana özel tasarladım bu odayı yeteneklerin hiçbiri işlemez burada bir daha elimden kayıp gitmemen için tüm bunlar."

Chuuya dehşete düştü bu adamın ne düşündüğünü anlamıyordu. Daha önce onu hiç görmemişti bile nasıl tekrar elinden kayıp gidebilirdi ki?

"Sen kabullene kadar bu odadan çıkamazsın bu yüzden kabullenmeye çalış ve tekrar bir olalım sevgilim."

Kumral sözlerinin ardından Chuuya'nın yanağını öpmüş kapıya doğru son adımlarını atarken yatakta donakalmış şekilde duran Chuuya'ya son sözlerini söylemişti.

"Beni çok bekletme ve kollarıma geri dön Chuuya." 

IgniteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin