Genç adam karşısında oturan üçlüye bakıp sertçe yutkundu. Sadece Chuuya'yı davet etmişken karşısına Mori ve Kouyou kısacası üç kişi birden çıkması onu tedirgin etmişti. Evlenme teklifini Chuuya'ya yapmış olabilirdi ama içinde bu evlilik politik bir evlilik olacaktı. Genç adam sadece bu politik olan anlaşmayı kullanıp sevdiği kişiyle evlenmeyi amaçlıyordu.
" Evet konumuza dönecek olursak. Teklifiniz gerçekten çok ilgi çekici. Ama ne yazık ki bu anlaşma olamaz."
Masadaki kişilerden sadece Chuuya ve genç adam şaşkınca Mori'ye bakıyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Daha geçen gün Chuuya'ya sormamış mıydı? İstendiği biriyle mafya'nın iyiliği için evlenir mi diye? Chuuya bir türlü anlamıyordu.
Mori'nin kendisini sınıyor olduğunu düşündü ama bu çok saçmaydı. Onu sınayacak başka şey mi kalmamıştı.
"Bu ne demek oluyor Mori-san?"
Genç adam bu teklifi Chuuya'ya sunmuştu neden kendisi değil de başkası cevabını veriyordu ki? Bu çok manasızdı. Chuuya'ya baktı o bile şaşırmıştı. Demek ki onunda bundan haberi yoktu.
"Ben teklifi Chuuya'ya sundum onun cevabını almak isterim."
Chuuya şaşkın bakışlarını patronundan çekip karşısındaki adama çevirdi. Bu aslında onun işine gelirdi. Nede olsa bu adamla evlenmek gibi bir istediği yoktu.
"Ben şey asl-"
"Dediğim gibi bu anlaşma olamaz. Nedeni ise sizinle anlaşma yaparsak bu mafya'nın bir çok konuda yararına olacağı doğru ama başka birinin verdiği teklif daha cazip geliyor. O yüzden üzgünüm ama reklifinizi reddediyoruz."
Genç adam sinirle Mori'ye baksa da sesini çıkarmıyordu burda ölmek gibi bir niyeti yoktu. Nede olsa karşındaki koskoca Liman Mafya'sının patronuydu. Üzüntüyle Chuuya'ya döndü gerçekten onu seviyordu. Biliyordu ki Chuuya onu sevmiyordu ama bu evlilik sayesinde sevebilirdi ama o da ellerinden kayıp gitmişti.
Chuuya neler olduğunu bir türlü anlayamıyordu. Başka kim onunla evlenmek isterdi ki? Tanrı aşkına o bir erkekti! Onunla evlenmek isteyen kişi kadın olmadığını sürece neden bir erkeğin onunla evlenmek istediğini anlamıyordu.
O bunları düşünürken genç adam çoktan bulundukları binayı terk etmişti bile. Chuuya cevap vereceğini umarak patronuna döndü. " Patron." dedi.
"Neden bu anlaşmayı kabul etmediniz?"
"Dediğim gibi Chuuya-kun daha iyi bir teklif aldım."
Chuuya hala bir şey anlamadığı için kafasını yanındaki pencereye çevirdi. Akşam olduğu için şehrin manzarası çok güzel görünüyordu. Işıklar birbirleriyle uyumlu bir şekilde yanıyor, insanlar etrafta geziniyor, ayın eşsiz görüntüsü denize yansıyor. Chuuya bu manzarayı çok seviyordu.
Kendisi kötü bir işte çalışsa da bunu isteyerek kabul etmemişti o yüzden sadece verilen emirlere uymuş şimdiki konumuna kadar gelmişti. Ama bundan sonrasında ne yapacağını bilmiyordu. İçi bomboştu sanki. O bunları düşünürken karşındaki sandalyenin çekilmesiyle o tarafa döndü.
"Sonunda bir araya geldik ha Fukuzawa-dono?"
"Haklısınız Mori-sensei."
Dazai karşısında ki şaşkın bir biçimde kendisine bakan kızıla içten bir gülümseme yolladı. Onun böyle bir tepki vereceğini biliyordu ve bu çok hoşuna gitmişti. Bakışlarını gözlerinden bütün vücudunda gezdirdi. Normal giydiği takımdan farklı bu sefer daha hoş bir takımla karşısındaydı.
Dazai bir kez daha ondan etkilendiğini hissetti. Başkana sunduğu teklifin iki tarafa da iyi geleceğini biliyordu ve kendisine de. Nede olsa bir daha onu kaybetmek istemiyordu. Eğer mafyada olsaydı işler daha kolay olurdu ama artık mafyada değildi.