Odamda kitap okurken Buğra' nın geçen hafta aldığı kurutup astığım , güllerime baktım . Yüzümdeki salak sırıtışla kitabı kenarı koydum . Bu hafta sonu Rizeye gidecektim , biletimi almıştım . Ondan önce onu görebilirdim umarım .
Yatakta bağdaş kurmuş şekilde otururken içeri son hızla koşturarak , kahkahalar atarak Parla girdi . Arkasından onu kovalayan manyak bir Burcu . "Gel buraya minik miçooo !" dedi Burcu .
Yüzümdeki sırıtışla kenarı çekilmiştim . Çünkü Parla , Burcudan kaçmak için güzel bir seçim yapıp yatağa atlamıştı . Onla birlikte Burcu da yatağa atlayınca bana da çekilmek düşmüştü . " Yiaa , teyze ben o hazineyi almadım o zaten benimdii ." dediğinde Burcu Parla' nın üstünden kalktı . "Doğru söylüyorsun miçom . Sen o zaman kalk bakalım . Yeni görev var , yemek hazırlamak . Tam ileri mutfağaaa!" Burcu'nun bağırışıyla gülerek yataktan kalktım .
O iki deli çoktan mutfağa gitmişti . Bende üniversitedeki ders notlarımı tekrar etmeyi düşündüm . Bir haftadır düzenli bir şekilde çalışıyordum zaten . Bir şekilde mesleğimi hatırlamam lazımdı . Bir şeylerle meşgul olmak iyi gelmişti ne yalan söyleyeyim .
Yemeğe yardım etmeyi teklif etmiştim ama Burcu her seferinde beni kovalıyordu , mutfağa sokmuyordu . Evet biraz beceriksizdim de . Burcu da fiziksel ve ruhsal sağlığımız için mutfağa girmem hafızam yerine gelene kadar yasaktı .
Son kez notlarımı süzüp derin bir nefes aldım . Bu işin altından kalkacaktım , şimdiye kadar üstesinden gelmiştim bu zorlukların . Mesleğimi de tekrar öğrenirsem hayatım tamamen düzene girecekti .
Parla mutfaktan temkinli adımlarla ilerliyordu . Mavi gözleri elindeki tabaktaydı ve oldukça konsantre gözüküyordu . Burcu böyle bizim için ufak ama onun için büyük işler veriyordu . Sorumluluk bilincini bilmesi nedeniyle .
Masaya yaklaştığında elindeki tabağı gösterip " Anne notlarını kaldırmalısın , yemekler gelecek masaya ." dediğinde gülümseyip notlarımı kaldırdım kızım çoktan tabağı bırakmıştı ." Tamam küçük miçom . Görevini layıkıyla halletmişsin "diyerek elinde dört tane tabakla girdi Burcu . Nasıl yaptığını sormayın bende bu beceriyi çözebilmiş değildim keza gözlerim şaşkınlıktan açılmıştı .
"Deniz neye bakıyorsun ?Hadi sofraya !" dikildiğim yerden hareket ederek masaya oturdum . Yemekleri yedikten sonra hep birlikte çizgi film izliyorduk . (Tom ve Jerry izliyorduk )
Halıya dalmıştı gözlerim içimde bir sıkıntı var gibiydi bugün . Tüm günüm huzursuz geçmişti . Kapı çalınca hızla kalkıp kapıya doğru koştum . Kapıyı açtığımda biraz şaşırdım .Gökalp gelmişti .
" Bir şey mi oldu ?" diye sordum . Normalde kazadan beri hiç eve gelmemişti . Gözlerine bakıp cevabı beklerken ayakkabısını çıkarıp içerideki verandaya koydu .
"Kızımı görmeye geldim Deniz. Görüş izni mi çıkarmam lazım ." dedi direk . Çıkışıyla kaşlarımı çattım . " Sen Parlayı görmeye ne zaman eve geldin Gökalp ?! Bir şey olduğunu düşündüm . Soramaz mıyım ?" diyerek bende üst volümden konuştum .
Gelip saçma sapan çıkışmalarından bıkmıştım . Hayır zamanında bu adamı nasıl sevip güvenip evlenmişim anlamıyorum . Çünkü sevilecek bir yanı yoktu maalesef ! Gıcıkk ?!
Çenesi sinirden kasıldı ve bir adım yaklaştı . " Çok kafa açıyorsun . Tüm gün çalıştım başım ağrıyor . Kızımı görüp gideceğim , uzatma !" deyip yanımdan geçti ve salona girdi . Bende içeri girdiğim de Parla babasının kucağındaydı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOZLU RAFLAR
RomanceKendini bile hatırlamayan hafızasını kaybetmiş bir anne ve kadının hayatının tozlu sayfalarını ayırmaya çalışan bir şefin aşk hikayesi... Deniz Tunç & Buğra Kayalar