Buğra 'nın omuzlarında olan ellerimi yavaşça geri çektim . Bakışlarımı yere sabitleyip derin bir nefes aldım . "Rize' ye , doğduğum yere gitmeye karar verdim . Biletimi bu hafta sonuna aldım . Hafızamı yoklamaya en başından başlamam gerektiğini düşündüm . Yani iki aydır anca bir anıyı hatırladım . Memleketime gitmenin daha doğru olacağını düşündüm. Gideceğim ..." dedim .
Buğra ne diyeceğini bilemiyormuş gibi duruyordu . Gözlerinde birazcık şaşkınlıkta vardı gözlemlediğime göre . Elimi tutup " Annemin memleketi Rize Deniz . Duyunca o yüzden şaşırdım . Eğer kalacak yerin yoksa annemlerden rica edebilirim hala orda oturuyorlar . Hem aklım sende kalmamış olur . Ha , ne dersin ?" bende gözlerimi şaşkınlıkla araladım .
Şansa bak ya annesiyle memleketimiz aynıymış . Aramızda bir şey yokken bir kız arkadaş olarak annesinde kalsam garip olmaz mıydı ? Gözlerimi yoğun bakan gözlerine çevirdim . "Yani Buğra ... Ne kadar doğru olur bilemedim ." dedim çekingence . Sonuçta bana yardım etmeye çalışıyordu o da ama annesiyle tanımadan onda kalmam mantıklı değildi .
Gözlerimi süzüp burnunun ucunu baş parmağıyla kaşıdı . " Deniz , annem insan yemiyor . Biraz zor bir kadındır , kabul ediyorum . Ama seni seveceğine eminim sonuçta oğlu seviyor . Deme ?" dediğinde kendimi tutamayıp güldüm . O da benimle gülmeye başladı .
" Alemsin Buğra , annen beni sevdiğini bilmese iyi olur . Çünkü oğlu beni seviyor ama ben onu kendimle beraber süründürüyorum . Öğrenirse can güvenliğim pekte yerinde olmayabilir . " dedim gülümseyerek . Az önceki üzüntümden eser yoktu , sanki travmamı hatırlamamışım gibi şakalar yapabiliyordum .
Buğranın omuzları düştü . " Deniz , bunları konuştuk . Biliyorum senin içinde zor bu durum ama emin ol senden asla vazgeçmeyeceğim . Sen sevmeye hazır olana kadar seni seven adam olarak yanında duracağım ." dedi . Yoğun bakan kahvelerine daldım . Umarım sıkılmazdı beni beklerken tek korkum buydu şuan da .
Elimi Buğranın elini tutmak için kaldırdım . Elini sıkıca tutup konuşmaya başladım . " Biliyorum konuştuk ama sana yaptığım haksızlık gibi hissediyorum . Hep yanımda olman beni rahatlatıyor evet ama bencil bir kadınmışım gibi hissediyorum . " boşta kalan elini saçıma çıkartıp okşadı .
" Bencil ol ! Bencil ol ki yanında durabileyim . Sadece seni yanımda istiyorum ( şimdilik ) ." dedi . Gözlerimi yere indirip sırıttım . " Ben bencil kadın severim diyorsun yani . " elini çekip omuzlarını yukarı kaldırıp dik oturdu . " Yok seni seviyorum diyorum . " dedi .
Heyecandan teklemiştim . Yeter be adam! Bu yakışıklılığına ölücem , sevginde boğulacağım . Bu da can ama ya ! " Hep söylerim de şu konuşmamızda 10 kere söylettin be kadın . Seviyoruz işte sen de nazlanma . Fazla naz aşık usandırır derler . Usanmam orası ayrı ! " dedi aşkla sesini yükselterek . Gözlerimi büyüttüm , böyle manyak bir çıkış Buğradan hiç beklemediğim için şaşırmıştım .
Kendimi tutamayıp kahkaha attım . Bıkmazmış beni sevdiğini söylemekten bıkmasındı zaten . Şu saatten sonra ne yapardım onsuz . Bu şaklabanlığı da sırf kafamı dağıtmak için yaptığına eminim . Telefonum çalınca masada ters bir şekilde duran telefonuma uzandım.
Kıvırcık kafa arıyordu . Kesin o şerefsiz gitmişti rahatlıkla telefonu açıp kulağıma götürdüm . " Efendim Burcu , gitti mi ?" dedim hızla . Bir an önce eve gidip dinlenmek istiyordum . Çok yorgun hissediyordum .
" Deniz..." diye adımı uzatınca kaşlarımı çattım . Bir sorun vardı ! Hemen oturduğum yerden kalktım . Parmaklarım ağzımdaydı etlerimi kemirmeye başlamıştım ." Neler oluyor Burcu ? Söyleyecek misin ?" dedim . Burcunun derin bir nefes çektiğini duydum telefondan. Buğra da benim gibi ayaktaydı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOZLU RAFLAR
RomantizmKendini bile hatırlamayan hafızasını kaybetmiş bir anne ve kadının hayatının tozlu sayfalarını ayırmaya çalışan bir şefin aşk hikayesi... Deniz Tunç & Buğra Kayalar