2.bölüm

140 15 9
                                    

Annemle konuştuktan sonra eve gittiğimde ne kadar kargaşa çıkmış olsada annem dediğini yapmış ve ablamı susturabilmişti.
Üzerimde güzel durup durmadığına karar vermekte zorlandığım siyah kot pantolonum ve lacivert okul formam yüzünden şekilden şekle girerken telefonum çalmaya başladı uzanıp komidinin üzerinden alıp aramayı cevapladım "efendim melike"
"Lâl aşağıdayım" ona tamam dedikten sonra artık formayı umursamadan üzerime ceketimi giyip kapıya ayakkabılarımı rahatça giyebilmek için önceden koydurduğum tabureye oturup bağcıklarımı bağladım. Okulun son haftası olduğu için ders işlenmiyordu o yüzden pek çanta götürme taraftarı değildim sabahın erken saatleri olduğu için şu an evde kimse uyanık değildi. Evin kapısını kapatıp hızlıca merdivenlerden inmeye başladım hem klostrofobim olduğu için hemde birinci katta oturduğumuz için asansöre binmiyorum.binanın kapısına geldiğimde melikeyi görünce hızlandım ve kaç dakikamız kaldığına bakmak için saatimi açtığımda sadece on beş dakikamız kaldığını fark ettim bu şu an için çok kötü bir şeydi çünkü bizim melike ile en hızlı gitme rekorumuz yirmi beş dakikaydı "melike on beş dakika var"diyerek bağırdığımda "allahın cezası on saattir seni bekliyorum burada" diyerek isyan ettiğinde hiç uzatmadan elini tuttum ve koşmaya başladık. Aslında okul uzak değil ama biz melike ile sohbete daldığımız için hem çok yavaş yürüyoruz hemde yolları karıştırıyoruz,bu yüzdende tüm sen boyunca hep yok yazılıyorduk. Şu an koşmamızdaki sebepte yok yazılmamak çünkü ikimizinde devamsızlık hakkı bitti ve biz bu yüzden son hafta bile okula gitmek zorundayız. Nefesimi zar zor düzene sokmaya çalışırken Kafamı kaldırıp zafere ulaşmış gibi okula baktım yüzüme bir sırıtış ekleyip bahçede sıraya dizilmiş 11 ve 12 sınıflara baktım. Okulumuz ikili sistem olduğundan dolayı 9 ve 10. Sınıflar öğlen geliyor bizde sabahları geliyoruz, melike ile okulun bahçe kapısına doğru girmeye yeltendiğimiz sırada bizimle aynı anda iki oğlan daha kapının önünde durdu bu oğlanlardan biri dün melike ile kavga eden ismi selim olan çocuk,öbürü ise okulda ilgimi çekebilmeyi başaran tek çocuktu. Şu an kendimi o kadar streste hissediyordumki adını dahi bilmediğim bu çocuk benim içimde çok farklı hisleri uyandırıyordu,utandığım için gözlerim fıldır fıldır etrafta geziniyor ellerimi ise önümde birleştirmiş tırnaklarım ile oynuyordum. Ben bu kısacık sürede kalp krizi geçirecek gibi stresteyken melike konuşmaya başladı "hanımlara öncelik değil mi beyler"diyip benide çekiştirerek kapıdan geçirirken son bir kez gözlerim ona kaydı kapının önünde selim ile sırıtarak bize bakıyorlardı ve ben isimsiz çocukla göz göze gelmiştim kalbim deli gibi atarken içimdeki ses "lâl göz göze geldiniz" diye söylenip duruyordu. O kadar heyecanlanmıştımki ellerimin titremesini durduramıyordum sadece donmuş bir şekilde düşüncelere dalmışken melikenin bana yön vermesine izin veriyordum
ne oluyor şu an neden midemde kelebekler uçuşuyor,neden kalbim deli gibi atıyor ve neden ellerim titriyor?.
Kafamı melikeye çevirip ona seslendim oda bana dönünce konuşmaya başladım "melike ellerim titriyor kalbim çok hızlı atıyor hissediyorum ve sanki midemde bir şeyler var gibi" melike telaşa kapılmış bir şekilde ellerime baktı ve titreyişini görünce ağzını iki metre açıp "kanka iyi misin şekerin falan mı düştü bir şey alayımmı "dedi. Kafamı hızla iki yana sallayıp konuştum "ondan değil" melike bana anlamsız bakışlar atarken hafifçe elimi kaldırıp karşı sırada selim ile sohbet eden isimsiz çocuğu gösterdim. Melike oraya baktıktan sonra bana gözlerini pörtleterek baktı ve "onu mu yemek istiyorsun"dedi. Allahım kafayı sıyıracağım "melike salak mısın?"diyip koluna vurduktan sonra konuşmaya devam ettim "Ben o çocuğu ne zaman görsem az önce sana dediğim şeyleri hissetmeye başlıyorum"gerçekten melikenin sorunumu çözebileceğini düşündüğüm için ona içimi döktüm ve ondan karşılık olarak aldığım tek şey "Ne!" Diye bağırması oldu. "Melike niye böyle hissediyorum o çocuk yüzünden nefes bile alamıyorum"dediğimde melike bağırarak "sen asır'a aşık mı oldun?" Diyince utançtan yerin dibine girdim ellerim  benden bağımsız olarak onun ağzına
Gittiğinde konuşmaya başladım "gerizekalı mısın niye bağırıyorsun ya!"diyip kafamı etrafa çevirdim çoğu kişi buraya bakıyordu ve en kötüsü bakanların arasında o çocuğunda olmasıydı.ağlamaklı sesimle melikeye seslendim "herkes bakıyor bir şey yap lütfen" o ise ellerimi ağzından çekip etrafa bakındı ve bize bakanlara seslenerek "bahsettiğimiz asır sandığınız asır değil yanlış anlamayın" diyip sahte bir gülücük saçtı etrafa, kafayı sıyıracağım melike duymayanlarada duyurdu şu an kendimi yerin yedi kat dibine sokmak istiyordum az önce heyecandan atan kalbim şu an korkudan deli gibi atıyordu. Yüzüm şekilden şekile girerken gözüm o çocuğa kaydı sadece bakıyordu yüzünde hiç bir mimik olmadan buraya bakıyordu daha fazla dayanamadığımdan dişlerimle dudaklarımı kemirerek koşar adımlarla okulun içine girdim.rezil oldum ciddi anlamda bas baya rezil oldum hemde bunun sorumlusu en yakın arkadaşım melikeydi, az önce heyecandan titreyen ellerim şu an ayaklarımla beraber halay çekiyordu bildiğin dolan gözlerime engel olmaya çalışıyordum  şu an kendimi o kadar rezil hissediyordumki gözlerimdeki yaşların akmasına izin verdim. Hzılıca okulun merdivenlerini çıkıp lavaboya girdim ve daha fazla ağlamaya başladım. Şu an ağlamam çok saçma biliyorum ama elimde olan bir şey değil zaten yeterince utangaç bir insanken böyle bir şey yaşamam beni dahada utandırıyordu, ben lavaboda ağlarken içeri melike girdi ağladığıma şaşırmış olmalıki hızla yanıma gelip gözlerimi sildi "lâl ben özür dilerim sen bi an öyle söyleyince tutamadım kendimi"çok masum ve pişman bir şekilde konuştuğunda gözlerimi onun gözleri ile buluşturup ağladığım için farklı çıkan sesimle konuştum "Melike ben şimdi be yapacağım?"dedim. Ciddi anlamda çaresizdim ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim dahi olmaması benim korkumun üzerine korku eklerken melike konuşmaya başladı " lâl merak etme asır sandığın gibi seninle dalga geçip ezikleyecek birisi değil hatta bahçede duyduklarını şimdiden unuttuğuna eminim bile"dediğinde içim biraz rahatlasa bile hala deli gibi korkuyordum "emin misin?"dediğimde kafasını evet anlamında salladı ve yüzündeki saf gülümsemeyle konuşmaya başladı "sen gerçekten asır'a aşık mı oldun" benimle sanki bir çocukla konuşurmuş gibi konuştuğunda yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım "bilmiyorum,daha önce hiç bir erkeği gördüğümde böyle hissetmedimki"meraklı bir surat ifadesi ile "ne zamandan beri böyle hissediyorsun?"dediğinde ne kadar kızacağımı bilsemde "iki aya yakın"dedim. Şaşırdığını belli eden sesler çıkararak ellerini ağzına götürdü ve şaşkınlığımdan hızla kurtulup kaşlarını çatarak konuştu "iki ay oldu ve sen bana söylemedin öylemi lâl"mahçup bir yüz ifadesiyle ona bakıp "ama ne olduğunu bilmiyordumki hatta şu an bile bilmiyorum, melike ben neden böyle hissediyorum?" Sorduğum soruyla yumuşayıp ellerini iki yanağıma koydu "aldın başına belayı"dedikten sonra ellerini çekti ve bir iki adım gerileyip kollarını birbirine bağladı. Neden öyle dediki şimdi,neden başıma bela aldım ben?. "Melike ne diyosun adam akıllı söyle" kaşlarını havaya kaldırıp "hayır lâl! şu an sana ne hissettiğini söyleyemem çünkü ben sana iyi veya kötü ne söylersem sen asır'a karşı onu hissedeceksin,doğru olan ne hissettiğini kendin anlaman."söyledikleri banada mantıklı gelince lavabonun önüne geçip yüzümü yıkamaya başladım. Melike haklıydı ben dışarıdan söylenen şeylerden çok çabuk etkileniyordum ve ona olan hislerimi kendim çözmeliyim. "Adı çok güzel bak benim ismimlede çok yakışıyor Lâl ve Asır" gülümseyerek söylediklerime oda gülerek "Lâl kılıçlı,çok güzel oldu!"şaşkınlıkla ona baktım "soyadı kılıçlı mı?" Dediğimde kafasını salladı. Soyadı ismime çok güzel oluyordu ve ben bunun için seviniyordum sanırım delirdim "hadi gidelim artık herkes sınıflarına girdi"
"Tamam" melike ile ayrı sınıflarda olduğumuz için koridorun yarısında onunla ayrıldım ve sınıfıma girip sırama oturdum tabikide oturur oturmaz arka sıramda olan arat bir anda masamın üstüne oturdu ve sıra arkadaşım olan lina ile aynı anda konuştu "asır'a mı aşık oldun!" İkisininde aynı anda sorduğu soruya karşılık olarak sadece gözlerimi büyütüp onlara bakmakla yetindim. Aslında arat ve lina'ya güveniyorum fakat şu an ne hissettiğimi ben bile bilmiyorum o yüzden şimdilik konuşmamayı planlıyordum
Arat tekrar konuşmaya başladı "bir şey diyeyimmi,deli gibi yakışırsınız"dediğinde lina ona karşılık kafasını salladı ve "evet!feci şekilde yakışıyorsunuz"dedi. Onların dediklerine karşılık sadece sırıtıyordum ve utandığım için kafamı hafif yere eğmiştim arat tekrar konuşmaya başlamıştı ama bu sefer konuşmadan önce çenemden tutup kafamı kaldırdı ve gözlerime bakıp sırıtmaya başladı "ben cevabımı aldım lâl"diyerek saçlarımı karıştırıp arka sıramızdaki  yerine oturdu. Lina da aynı şekilde gülerek bana bakıyordu " sanırım bende anladım"dediğinde dayanamadım ve sıramda biraz daha dönerek duvara sırtını yaslamış lina ve arat'a döndüm "çok değişik hissediyorum" ikiside birbirine bakıp güldükten sonra lina konuşmaya başladı "bebeğim şu an muhtemelen onu gördüğünde heyecanlanıp duruyorsun sanki midende kelebekler uçuşuyor gibi oluyordur"söylediklerine evet anlamında kafa salladığımda konuşmaya devam etti "işte bu hisler tam da ondan hoşlandığının belirtileri oluyor" dedi ve sözü arat'a bıraktı "lâl sen şu an muhtemelen kendini rezil hissediyorsun"gülerek söylediği şeye ben de gülerek karşılık verdim ve kafamı salladım "diğer insanlar hakkında hiç bir şey söyleyemem ama asır konusunda en emin olduğum şey sırada yaşanan şeyleri unuttuğuna eminim"dediği şeyle aklıma melikenin dedikleri gelince merakla konuştum "melikede aynısını söyledi neden böyle diyorsunuz yani alzheimer falan mı bu çocuk?"dediğimde arat büyük bir kahkaha attı "hayır alzheimer değil sadece bu tarz bir olay onun başına ilk defa gelmiyor daha önce çok yaşadı ve ne yapması gerektiğini iyi biliyor"dediğinde ona cevap verdim "sevgilisi oldumu hiç?" Kafasını hayır anlamında salladı "ben olmadı diye biliyorum ama olmuşta olabilir"
"Arat şimdi diyelimki ben koridorda onunla karşılaştım o zaman ne yapacağım?."
"Normal bir şekilde yürüyeceksin lâl korkma yemez seni"
"Ha ha ha komik şey seni"

Dörde ÇıkışWhere stories live. Discover now