Merhabalarr. Nasılsınız? İyisiniz iyi.
Hadi okuyun bakalım. Bu arkadaş yine oy ve yorum dileniyor. Bence hakediyorum yani. Hake.**************************************
Telefonumun alarmı eşliğinde aniden hoplayarak uyandım.-kim dedi sana alarmı God's Menü yap diye?- Yine güzel ama okul olduğu için bir o kadar da kötü olan mükemmel bir sabah. Hızlıca elimi yüzümü yıkadım üstümü değiştirdim ve aşağıya indim. Annem yine donatmış sofrayı çok güzel kokular alıyorum. Heh babam da göründü.
"Günaydın ev halkı!"
"Günaydın oğluşum."
"Günaydın anasının oğluşu."
Babam yine mükemmel günü esprileriyle daha da mükemmelleştirdi saolsun. Annem tiz sesiyle,
"Lan! Okula geç kalıyorsun. Aşkım sende işe geç kalıyorsun, ben sizin arkanızı mı toplayayım?
Gerçekten okulun başlamasına yarım saat kalmıştı, keisnlikle o sürede okula zamanında yetişemem. Tamam oğlum Jis, hayatının yalakalığını burada yapıyorsun.
"Babaaaa."
"Efendim oğluuuum."
"Bu tatliş çocuk okula geç kalıcak ama senin gibi heybetli biri onu okula bırakırsa zamanında yetişir."
Gözlerimi büyütmüş, ellerimi önümde birleştirmiştim. Kısaca yavru köpek bakışıyla babama yalvarıyodum. Ağzından çıkacak tek kelime hayatımı değiştirir."Tamam ama on dakikada kahvaltı yapman lazım."
"Heh o iş bende sagolasın"
"Sagoluyorum zaten. Ye şimdi çabucak."
Gülerek masaya geçtim hayatımdaki en hızlı yiyişi yaparak sekiz dakikada kalktım. Tuvalete koşup ağzımı çalkaladıktan sonra hazırdım. Kapının önünde bekleyen babama doğru yürüyordum ki bi hafiflik hissettim. Böyle olmaması lazım, birşey eksik... Lan, çantam! Arkamı döndüğümde annemi elinde çanta ile buldum.
"Kralsın be anne sen."
Hızlıca yanağına bir öpücük kondurup babama doğru döndüm. Demir kapıyı açıp ayakkabılarımızı giydik. Hızlıca arabanın ön koltuklarına yerleştik ve zaman kaybetmeden yola çıktık. Yaklaşık on dakika sonra okulun kapısındaydık. Babamada da bir öpücük kondurup arabadan indim.
Okulun bahçesini izleyerek kendi binama doğru ilerliyordum. Sağ tarafıma doğru kaslı kısa boylu birini gördüm kim acaba bu? Benim birkaç metre ilerimde yürüdüğü için beni görmemişti. Hızlıca koşup zıpladım ve kolumu boynuna gelecek şekilde tuttum tam hesaplandığım gibi oldu. Changbin sendelemiş az kalsın düşecek pozisyona gelmişti. Hadi ama bunu herkes arkadaşına bir kez olsun yapmıştır.
Kafasını çevirip kızgın gözlerle bana baktı,
"Hayvan mısın be oğlum ya, ne yapıyorsun.""Yanlız kalbim çıt gözyaşım pıt öyle denmez!"
"He he."
Konuşurken okulun merdivenlerine kadar gelmiştik. Changbin'in önünü kesip diz çöktüm. Elimi yüzük kutusu tutuyor gibi açtım ve,
"Benimle çıkar mısın Binnie'm?"
Şakama ortak olup,
"Evett!" dedi.Ayağa kalkıp elimi uzattım, nazik olmaya çalışarak oda elimi tuttu ve mardivenleri çıkmaya başladık. Gerçekten değişik olmalıyız ki birkaç kız bize side eye atıyordu. Hani neresi garip canım. Günlük rutinimiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gör Beni~Minsung
FanficHan Jisung ve Minho birbirini seven yakın arkadaşlar... Ama ikisi de birbirlerine olan hislerinden bir haber. Kendi hislerinden bile emin değilken bir başkasının hislerini nasıl anlayabilir ki bir insan. Kafalarında tek bir ses yankılanıyor "Gör ben...