-Felix-
İşim sonunda bittiğinde iş arkadaşlarımla vedalaşıp durağa yürümeye başladım. Jisung'u eve gidince sıkıştırmam lazımdı. Bir şey için ağlamıştı ve neden ağladığını öğrenmeliydim.
Otobüsü beklerken acaba Jisung evde ne yapıyor düşüncesi kafamda dolanıyordu. Jisung eski bir gece kondu da yaşıyordu. Ona yüzlerce kez benimle yaşamasını söylemişimdir fakat beni dinlemiyor. Şuan birikim yapıyor ve daha güzel bir ev almak istiyor. Ona yardımcı olmayı her şeyden çok istiyorum fakat hiç bir zaman yardım kabul etmiyor.
Bu yüzden kafam karışık normalde Jisung bende yatıya bile yılda 2 kez filan kalırken bir anda benimle kalmak istemesi hiç normal gelmiyor. Bir şey olduğu çok belli ve ne olursa olsun bunu öğreneceğim.
Otobüsü beklerken yağmur yağmaya başladı. Durağın iç tarafına daha çok girip otobüsü orada beklemeye devam ettim. Cebimden telefonumu çıkardım ve bakmaya başladım.
Bir kaç dakika sonra bir korna sesi duydum ve karşımda siyah bir araba gördüm. Camını açtığında bunun sabahki müşteri olduğunu gördüm.
"Bırakabilirim istersen yağmur yağıyor." Valla mükemmel olur aslında ama tanımadığım biriyle gitmeli miyim?
Biraz düşünüp ıslanmak istemediğime karar verdikten sonra arabaya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp ön koltuğa oturduğumda konuştum. "Teşekkür ederim."
Bana hafifçe tebessüm etti. "Rica ederim."
Arabayı çalıştırdığında adresi verdim ve yola çıktık. Yağmurdan dolayı trafik vardı ve sanırım eve biraz geç varacaktım.
"Ee adın ne?" Bana mı dedi? Yok Felix annene dedi.
"Felix. Senin?" Bence ismi yunan tanrısı. Yoksa bir insan bu kadar çekici olamaz..
Arabanın aynasından gözlerimizi buluşturdu ve gülümseyerek cevap verdi. "Hyunjin.."
Hyunjin. Yaz bu adı bir kenara lazım olur. Sonuçta bir insan müstakbel eşinin ismini bilmeli. Felix çok uçtun sakin ol.
"Buralı mısın? Pek korelilere benzetemedim de seni."
"Avustralyalıyım da nasıl benzetemedim derken?" Açık konuş kardeşim.
"Aksanın farklı oradan anladım. Korelilerin aksanı gibi değil." Ne diyorsun lan. Aksanıma laf mı etti o piç.
"Kötü mü?" Gözleri birden far görmüş tavşan gibi açıldı.
"Hayır hayır. Aksine tatlı bence." Gelinlik seçmeye mi gitsem acaba.
"Teşekkür ederim." Hafif tebessüm etti. Yolun geri kalanında konuşmadık ve ortam biraz gergin gibiydi. Sonunda evin önüne geldiğimizi gördüm.
"Bıraktığın için çok teşekkür ederim Hyunjin." Gülümseyerek söylediğim cümleyle bana karşılık olarak gülümsedi.
"Numaranı alabilir miyim? Belki tekrar buluşuruz." Evlilik teklifi mi bu?
"Olur." Telefonumu çıkarıp ona uzattım. O da kendi numarasını yazıp telefonu geri verdi.
"Bir şey olursa arayabilirsin." Korumacı sevgili diyorsun yani.
"Peki tekrar teşekkürler." Gülümsedikten sonra arkamı dönüp eve adımladım. Kapıyı açtım ve eve girdim. Camdam ise Hyunjin'in gittiğini gördüm.
"JISUNG BEN GELDİM! ÇABUK BURAYA GELİP HER ŞEYİ ANLATIYORSUN!" Hiç bir cevap gelmedi. Jisung'un bana geldiği zaman kaldığı odaya gittim ama orada da değildi.
Belki daha gelmemiştir diye düşündüm ama Jisung bu kadar mutsuzken ve bana evime geçtiğini söylemişken bir yere gitse bile her türlü ulaşırdı bana. Bir keresinde şarjı bitti diye birinden telefonunu alıp bana instagramdan bile yazmıştı. Kısacası şuan evde olmaması imkansızdı.
Telefonumu çıkarıp Jisung'u aradım.
"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. Mesaj bırakma-"
Bir daha aradım.
"Aradığınız kişiye şu anda-"
Siktir siktir. Neden ulaşılamıyor bu çocuğa? Başına bir şey gelmiş olabilir mi? Gelmemiştir değil mi? Ne yapacağım şimdi ben! Polise haber verirsem ve sonra normal bir şekilde sorun olmadan ortaya çıkarsa ne yapacağım? Birinden yardım istesem kimden isteyebilirim ki? Bir dakika Hyunjin...
Telefonumdan hemen onun numarasını açtım. Birkaç çalıştan sonra Hyunjin'in sesini duydum.
"Alo."
"Hyunjin benim Felix. Evime gelebilir misin hızlıca? Yardımına ihtiyacım var."
"Ne oldu ki?"
"Gelince anlatacağım sana lütfen çabuk gel!"
Telefonu kapattım ve Hyunjin'in gelmesini beklemeye başladım. Bu trafikte zaten çok uzaklaşmış olamazdı.
Biraz sonra dışarıya çıkıp orada beklemeye başladım. Çok gergindim Jisung için çok endişeleniyordum. Ağlamak istiyordum, gözlerim yanıyordu ama kendimi tutuyordum.
Sonunda Hyunjin'in arabasını gördüm. Yanımda durduğunda hemen kapıyı açıp arabaya bindim. Telaşlı bakan gözleri yüzümde geziniyordu. En son dolmuş olduğunu düşündüğüm gözlerimde durdu. Görmemesi için yüzümü cama döndürdüm.
"Felix ne oldu alar topar çağırdın bir anda." Sesi telaşlı çıkan adama döndüm.
"Hyunjin arkadaşım Jisung bugün benim evime gelecekti. Bugün kötü hissettiği için işten erken kalkıp benim evime geçecekti. Evde yok ve telefonuna ulaşamıyorum. Eğer şarjı bitseydi kesinlikle bana haber verirdi."
Hyunjin ciddileşen yüz ifadesiyle bana bakmaya başladı. "Nerede olabilir? Biraz sakinleş ve düşün."
Düşünmeye başladım. O ruh hâli ile eve yürümezdi yani otobüse binmiş olmalıydı. Ama otobüse binseydi evde olmaz mıydı? Bilmiyorum bilemiyorum. Nerede olabilirdi ki? Gideceği neresi vardı?
"SAHİL!" Bağırmamla ürken Hyunjin yerinden sıçradı. Sonra bir açıklama için bana döndü.
"Bana haber vermediyse canını sıkan bir şey olmuş olmalı. Eğer dışarıysa ve canı sıkkınsa kesinlikle sahile gitmiştir."
Hyunjin hızla arabayı çalıştırıp sahile sürmeye başladı. Trafik hâlâ vardı fakat biraz azaldığı için daha rahat gidebiliyorduk.
Sahile ulaştığımız zaman Hyunjin hızlı bir şekilde arabayı park etti. Bende araba durar durmaz hemen yerimden fırladım. Hyunjin de benimle kalktığında hemen kayalıklara koşmaya başladım. Jisung ile küçüklüğümüzden beri bir şey olduğu zaman buraya gelir hiç konuşmadan dalgaları izlerdik.
Sonunda kayalıklara vardığımda gözüme bacaklarını kendine çekmiş ve yağmurdan sırılsıklam olmuş Jisung'u gördüm. Gördüğüm gibi de hemen yanına koştum. O an kayalıklarda ayağımı burkmam ve yağmur yüzünden ıslanmam pek umrumda değildi. Jisung'un yanına gelip hemen ona sarıldım. Jisungta bana sarılınca ağladığı için hıçkırdığını duydum. O an bende tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım.
.
.
.Slm cnm nbr?😘
Bir hafta olmus lo bolum atmayali😱😱
Off yarin koye gidicem -bugun oluyor aslinda ama neys- öldürün beni camdam asagi atin 😭😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drunk | Minsung
Fanfiction!!ARA VERILDI!! Bir bar odasında çıplak bir şekilde yan yana uyanan Jisung ve Minho düne ait hiçbir şey hatırlamıyordu.