"Evet Felixciğim bana söylemek istediğin bir şey var mı?"
Arkamı dönüp arkadaşıma baktığımda gözlerinin dolduğunu fark etmemle endişelendim. Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım. Felix'in ben sarılınca daha çok ağlamaya başlamasıyla endişem arttı. Sürekli aynı soruları sıralarken Felix sadece hıçkırarak ağlıyordu.
"Felix ne oldu? Neden ağlıyorsun? Korkutuyorsun beni!"
Felix bir süre daha ağlamaya devam ettiğinde benimde gözlerim dolmaya başladı. Bir süre sonra ikimizde ağlamaya başladığımızda bunun böyle devam edeceğini anlayıp sarılmamıza bir son verdim. Gözlerimdeki yaşları silip Felix'i koltuğa götürdüm. Felix'in ağlaması da dindiğinde heyecanlı ve endişeli gözlerle ona döndüm.
"Felix ne olduğunu anlatmak ister misin?"
Felix olumlu bir şekilde kafasını salladıktan sonra bana doğru döndü ve ağlamaktan kızarmış gözlerini gözlerime dikti. Bana bir süre daha baktıktan sonra gözleri yeniden dolmaya başladı.
"Hey Felix ne oldu? Neden ağlıyorsun?"
Felix içine titrek bir nefes çektikten sonra dudaklarını oynattı.
"Jisung... Woojin bana yazdı.."
Aralarda nefes almaya çalışarak bir cümle kurduğunda duyduğum isimle kaşlarım çatıldı. Hemen elimle Felix'i yoklamaya başladım. Felix ise ne düşündüğümü anlamış olacak ki ellerimi tutup üstünden uzaklaştırdı.
"Merak etme bana bir şey yapmadı."
Rahat bir nefesi içime çekmemle arkama daha çok yaslandım. Bir saniyeliğine gözlerimi kapattıktan sonra yeniden Felix'e odaklandım.
"Ne dedi?"
Felix yeniden içine titrek bir nefes çektiğinde anlatmakta zorlandığını fark ettim. Vücuduma yayılan korku her saniye artarken kötü bir şey olma ihtimali beni endişelendiriyordu. Felixten bir cevap beklerken birden konuşmaya başlamasıyla ona odaklandım.
"Jisung, Woojin beni tehdit ediyor.. Seni takıntı haline getirmiş bana seninle ve Hyunjinle olan fotoğraflarımızı gönderdi. Nereden öğrendi bilmiyorum ama Hyunjin'i sevdiğimi öğrenmiş. Chaeyoungla birlikteyken geldi mesaj, bana ikinizden birini seçmem gerektiğini söyleyip duruyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.."
Duyduklarımla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Woojin liseden beri peşimi bırakmamıştı ve bırakacak gibi gözükmüyordu. Daha öncede Yuna'yı ve Chaeyoung'u tehdit etmişti. Fakat bunlar kısa sürmüştü. Şimdi sıra Felix'e gelmişti ve eminim artık bu kadar kısa bir sürede peşini bırakmayacaktı.
Ben ne yapacağımızı düşünmeye başlamışken telefonuma bir arama geldi. Cebimden çıkarıp baktığımda Yuna'nın aradığını görmüştüm. Harika zamanlama diye geçirdim içimden. Telefonu meşgule aldım ve gözlerini yere dikmiş Felix'e döndüm.
"Felix hemen onu engelle. Sakın kendini üzme bana veya Hyunjin'e hiç bir şey yapamaz."
Yapardı. Istese ikimizide öldürdü. Fakat bunu Felix'in bilmesine gerek yoktu onu daha çok endişelendirmemeliydim. Bu işi onu tehlikeye atmadan çözmeyi denemeliydim. En yakın arkadaşımı riske atmak istemiyordum.
"Yapamaz değil mi?"
Felix kısık bir sesle bir soru yönelttiğinde gülümsedim ve kolumu omzuna attım.
"Yanımıza bile yaklaşamaz!"
Felix'i sonunda güldürmeye başladığımda mutluluk tüm vücudumu sardı.
Birden telefonum yeniden çalmaya başlayınca oflayıp telefonumu yeniden elime aldım. Yine Yuna arıyordu. Tam kapatacakken Felix beni durdurdu.
"Aç belki önemli bir şey söyler."
Normalde açmayı düşünmüyordum fakat Felix'in dediği şey mantıklı geldiği için diğer odaya geçtim ve telefonu açtım. Telefonu kulağıma yaklaştırdım ve karşıdakinin konuşmasını bekledim. Sonunda bir ses geldiğinde beklediğim şey kesinlikle bir ağlama sesi değildi.
★
~Minho'dan~ (Mina'nın yanına gitmeden önce)
"Neden o kızla buluşuyorsun?"
Hyunjin'in sorduğu sorulardan artık bıkmıştım. Aynanın karşısında kravatımı düzeltirken Hyunjin'in sorduğu soruya cevap vermeliydim. Sanırım. Aksi takdirde beni öldürebilirdi.
"Cevap versene oğlum!"
Hyunjin'in sabrının taşmaya başladığını hissettiğim için onun aksine sakin bir şekilde cevap verdim.
"Çocuğu ne kadar üzdüğünü görmediğini söyleme sakın bana."
Hyunjin'in dediğim şeyle sırıtmaya başladığını gördüğümde hemen arkamı döndüm ve elime bir yastık alıp ona fırlattım.
"Oha oha! Cinayete teşebbüs var! Yastıkla adam boğuyorlar!!"
Yine drama queenlikleri başladığında gözlerimi devirdim. Evet göz devirme alışkanlığım var bir şey mi dedin. (💅🏻)
Hyunjin drama queen hallerini bıraktığında saçlarını düzeltip cümleye başladı. Bende kravatımı bağlamaya geri döndüm.
"Ne var oğlum be! Çocuğun peşini bırakmıyorsun. Haksızsın deme bana sakın! Itiraf et o çocuktan baya baya etkilendin."
Sadece sustum. Haklıydı Han Jisungdan etkilenmiştim. Aksi takdirde bu kadar peşinde dolaşmazdım. Dolgun yanakları, büyük gözleri, pembe dudakları... Resmen bir şaheserdi. Insanın baktıkça daha da bakası geliyordu. Fakat benim istediğim ona sadece benim bakmamdı. Sanırım ben Han Jisungdan etkilenmiyordum, ona aşık olmuştum.
Hyunjin'in sırıtışı cevap vermememle daha da arttı. Daha sonra bacak bacak üstüne atıp daha dün boyadığı kırmızı saçlarını arkaya savurdu.
"Bak ben her zaman haklıyım! Evin yanıyor senin evin."
Sonunda kravatımı bağlandığımda Hyunjin'e kısa bir bakış attım ve askılıktan ceketimi aldım. Yanımdaki masadan Hyunjin'in arabasının anahtarını alıp ona fırlattıktan sonra kendi anahtarımı aldım. Hyunjin de yanıma geldiğinde evden çıktık.
Garaj bölümüne indiğimde el sıkıştık. Kendi arabalarımıza doğru giderken seslendim.
"Haksızsın kanka evim yanmıyor. Yandı kül oldu bile."
Hyunjin'in yüzündeki gülümsemeyi gördükten sonra arabama bindim. Garajdan çıktığımızda yollarımız ayrıldı.
Arabayı sürerken asistanım -eski lise arkadaşım- Soobin'i aradım. Bir süre çaldıktan sonra karşıdan gelen sesi duydum.
"Alo."
"Soobin, Yuna kafeye geldi mi?"
"Bir dakika."
Arkadan gelen klavye seslerinden sonra Soobin'in net sesini işittim.
"Daha gelmemiş ama birazdan gelir büyük ihtimalle."
"Tamam. Teşekkürler."
Telefonu kapattıktan sonra yola devam ettim. Daha gitmem gereken yaklaşık 20 dakika vardı ve hızlı olmalıydım.
.
.
.Bir önceki bolumde yazdigim sey:
Seleme canimslar uzun suredir yazmiyormusum😭 daha hizli yazmaya calisicam artik😭😭 (sana soz yine baharlar gelecek)Baharlar gelemedi 1 ay olcak nerdeyse bolum yazmayali👊🏿
1- ATE trailer mukemmel
2- ATE trailer mukemmel
3- ATE trailer mukemmel
4- ATE trailer mukemmel
5- ATE trailer mukemmel
Aksini iddia edeni ucurumdan asagi atarım🥰🎀Bir daha ki bolum Allah'a emanet ne zaman gelir bilmiyorum hadi bay💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drunk | Minsung
Fanfiction!!ARA VERILDI!! Bir bar odasında çıplak bir şekilde yan yana uyanan Jisung ve Minho düne ait hiçbir şey hatırlamıyordu.