Gözlerimi hafif aralamaya çalıştım.İlk gördüğüm şey bembeyaz bir tavandı.Tanıdık bir ses "Eylül, aç gözlerini" diyordu. Ama gözlerimi tam anlamıyla açamıyordum.Sanki gözlerimin her birinin üzerinde kocaman bir kaya varmış gibi.Yine o ses "Eylül, duyuyor musun beni?" başka bir sesde "galiba uyandı" dedi.Aniden yerimde doğruldum.Bu o kadın!Bayılmamım sebebi olan lanet olası bizi terkedip giden o kadın.Söylemeye bile utandığım Annem!!!
-Canım sen iyi misin?Az önce aniden bayıldın.Birşey oldu sandık.
-Ben iyiyim merak etmeyin.Ozan nerde?
-Burdayım Eylül.Uyandığına sevindim. Sanırım başın döndü veya açsın :)
-İlla bana laf sokucaksın deme?Herneyse Ozsn senle konuşmam gereken önemli bir konu var.Müsait bir yere gidebilir miyiz?
-Tani istersen bi alt kata mutfağa geçelim.
Kapıdan çıkıp, karşımızdaki merdivenden tek tek inmeye başladık.Ozan'a o kadının annem olduğunu nasıl söyleyecektim?Birimiz annemiz, birimiz babamız yüzünden terk edilmiştik.Ya bana bağırırsa?Ya beni suçlursa?Ne yapardım ben?
-Eylül seni dinliyorum.
-.....şey Ozan.Aslında ben sana şey dicektim.O şey benim şey aslında.
-Şey ne Eylül?Lütfen düzgün konuşur musun?
-Ya o kadın.Maalesef ki benim annem.Küçükken bizi terkedip giden lanet olası o kadın işte.Bunu sana söylediğim için özür dilerim ama bilmen gerek diyedüşündüm.Ama bunu bir süre çaktırma.Kadın beni bile tanımadı.Nasıl bir anne çocuğunu hatırlamaz ki?Lanet olsun!
-Ohaa!Şimdi senin annen benim üvey annem mi?Hahaha :D Kusura bakma ama komiğime gitti.Sen baygınken babamla kavga ettik.Adam burda bu evde yaşamaya gelmiş.
-Yok artık!Kusura bakma ama bu adam iyice yüzsüz olmuş.Annenin yüzüne nasıl bakabiliyor?Hadi onu geçtim.Bide benim annemle burda mı yaşayacak?Ben bişi demiyom artık.
-Neyse beni boşver, sen ne yapacaksın şimdi?
-Bilmiyorum aklım o kadar karışık ki.Sadece şuan tek yapmam gereken birşey vat.Oda benim kim olduğumu anneme söylemek.Zamanı gelince herkes herşeyi öğrenicek.Ama şimdi zamanı değil.
-Tamam o zaman yukatı çıkalım ve şu olayları konuşalım bakalım ya o adam evden gidecek ya da ben.
Odanın kapısını açtı ve çıkmam için bana yol verdi.Yukarı çıkacaktık ama aklım diğer yandanda Ceyhun'daydı.Telefonumu elime aldım. Ve hemşirenin numarsını çevirdim.
-İyi günler Eylül Hanım.Ceyhun Bey'in durumu aynı.Bir değişiklik olmadı.Ama siz yokken az önce annesi gelip gitti.Çok kısa bir süre durdu.Sanırım ağlıyor gibiydi.Birşey oldu heralde.
-Teşekkür ederim canım.Sen birşey olursa ararsın.İyi günler.
Telefonumu kapattım.Ozan yukatı çıkmıştı bile.Kavga sesleri geliyordu.Hızlı adımlarla merdivenleri 2'şer 3'er atlayarak yukarı çıktım.
-Ya sen nasıl bir insansınya!Annemin karşısına geçip nasıl bu kadınla buraya geliyorsun. Senin gibi insan olmaz olsun!
-Bana bak Ozan.Konuşmalarına dikkat et.Senin karşında küçük çocuk yok.Baban var baban.Haddini bil.
-Bi dakika bi dakika.Ben burda bir baba göremiyorum.Hangi hakla ben senin oğlun oluyorum.Bana açıklamasını yapacak mısın?Tabikide hayır.Neden?Çünkü o kadın içindi diyeceksin.Allah bilir o kadından bir çocuğunda vardır senin.
-"Oha ama o kadarda değil heralde" dedim.
Ozan'dan ters bir bakış aldığımda susup yerime oturdum.Onlar kavga ederkennkadın yani annem yanıma gelip oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDİĞİM İÇİN(Wattys2015)
Randomİnsan gerçekten her ne olursa olsun kalpten hisseder miydi sevdiğini? Ona bir şey olduğunda sızlar mıydı yüreği? Bunu anlamanın tek yolunun ölüm olduğunu sanan bir genç kız. Eylül Kanlıca.20 yaşında 3 yıldır birlikte olduğu erkek arkadaşının ölümüyl...