\/||| KAYIP

9 1 0
                                    

Kaya "Yetim olmamız neyi değiştirir?" Diyerek kafamdaki bir soruyu ortaya döktü.
"Bilmiyorum ve Ege nerde?" Dedim ve Dalga hala üzgündü yetim olması onu üzüyor muydu? Sonunda biri cevap verdi,Dalga "O bu konudan konuşmaktan nefret eder sen yetim olduğunu söyleyince oda gitti"dedi Ufuk hızlıca atladı "Onun yalnız gitmesine izin mi verdin?Hem de gece bak burası tehlikeli biryer.Herkes için" dedi haklı olabilirdi.Dalga "O kendini koruyabilir."dedi.Kaya "Evet ama buranın ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu biliyorsun değilimi Dalga bu yüzden hep beraberiz" sesi nazik ama eleştiriciydi.
"Onu bulmalıyız"dedim Hilal "Katılıyorum ama burası fazla büyük" dedi haklıydı bir gecede bulmamız düşük bir ihtimal olmalı.Ufuk "Kalkın ayağa arama başlıyor" dedi suratında bir gülümseme vardı.Evet Ege için sitresli olabilirdik ama gülümseyecek birşey daima var bunu küçükken sokakta öğrenmiştim...

9 YIL ÖNCE
"Hey Sıla beni bekle"dedim bu kız nasıl hala koşuyor yoruldum "Gel hadi bekliyorum biraz Gül artık" dedi Sıla ama neden güleyim ki ıslanıyorum yoruldum ve açım hemde çok açım "neden güleyim ıslanıyorum sen nasıl gülüyorsun" dedim saçlarının sarılığı parlıyordu ve hala gülüyordu ıslak kıyafeti üstüne yapışmıştı ama gülüyordu "bilmem daima gülerim sanada öneririm"dedi Sıla gülümseyerek "deneyebilirim belki"dedim ve güldüm yetimhanede olmayalı üç gün olmuştu. Sıla "Hey şu siyah arabadan inen adımlar bize mi geliyor"dedi mutsuz değildi ama gülmesi biraz solmuştu.Ve evet o adamlar bize doğru geliyordu. "Bana bak bir oyun oynayacağız tekerleme söyliyicem çıkan kişi koşucak ama arkasını hiç dönmeyecek"dedi gülümsüyordu ve hızlı bir tekerleme uydurup beni seçtirdi tabi o zaman haberim yoktu bundan ve koşmamı söyledi ve son olarak "Unutma herzaman gülümseyebilirsin"dedi ve koştum koştum kurallara uydum ve koştum yaşım 6-7 idi o ise 10 ,anlamamıştım kendini arkada bırakıp beni kurtardığını anlayamamıştım koştuktan 2 dakika sonra 2 el silah sesi duyunca kafama dank etti ben oyunda değildim burası gerçek hayattı.

İşte o gün Sıla nın bana söylediği son cümleye uydum ve yarar larını öğrendim

Şimdiki zaman
Dalga "Ufuk gülünecek zaman mı kardeşim kayıp ve daha aramaya başlandık ve gülüyorsun Hilal "her zaman gülümsenebilir."dedi "gülümsemek lazım ne olursa olsun gerekirse ağlanacak hale bile"dedim derin bir sesle Kaya"Doğru diyorsunuz Şafak daldın gittin kızım sakin"dedi bir anda sanki bir rüyadan uyandım "Tamam hadi gidelim"dedim Kaya "Hilal gelmek zorunda değilsin daha yeni tanıştık bu nedenle kendini tehlikeye atmanı isteyemeyiz"dedi haklıydı ama oda gelmeliydi.Ufuk resmen gelmelisin diye bakıyordu.Hilal "Saçmalama elbette geliyorum"dedi bu dudaklarımın kıvrılmasına sebep oldu Ufuğunda benle aynı şekilde güldüğünü gördüm Hilal "bir beş dk bekleyin yada sizde hazırlanın " dedi ardından ve yerde dal aramaya başladı be bir dal aldı orta kalınlıktaydı bu arada onu izlerken saçlarının renginin çok güzel olduğunu farkettim sanırım kendi doğal rengidi.elindeki dalı bana uzattı "bunun kalınlığında bir tane daha bulabilirmisin?"dedi kafamı salladım "Denerim ama ne yapıcaksın"dedim
"Meşale elbette oysa nasıl bulucağız Egeyi"dedi mantıklıydı Ufuk:
Yardım gerekecektir ne lazım"dedi hemen sonra ona bakarak " çam reçinesi biraz kumaşta işe yarar Atılgan"dedi Hilal Ufuk "Atılgan mı en azından Ukaladan iyi hatta hiç fena değil" dedi Ukala derken bana bakmıştı ne yani biraz öyle olabilir.Kaya "Bize kullanmamız için verilen erzak paketinde biraz kumaş yada sargı bezi olmalı"dedi Ufuk "Bira sargı bezi artmıştı en son ben kullandım bacağım için"dedi ben onları dinlerken bir yandan Hilal in bana verdiği büyüklükte bir çıra sopa yada dal gibi bişey arıyorum.Hilal "Sargı bezi iş görür Ufuk benle gel etraftaki çam ağaçlarından reçinelerini toplayalım çamlar çok reçine yapar"dedi ve Ufuk "5 dk ya döneriz umarım"dedi ve dudaklarını yine yine ve yine iki yana kıvırarak gitti Biz dost oluyoruz bunun olmasını istememde istemiyordum çünkü Sıla gibi omlarında gitmesini istemiyordum.hep başıma aynı şey gelmişti dostlarım gitmişti .bunları düşünürken aradığım dalı buldum ve Kayanın yanına gidiyordum onlarda sargi bezini almış beni bekliyorlardı "Hey Kaya Dalga dallar yada çıralar her neyse işte hazır"dedim kendimle çatışmıştım cümlede bu Kaya yı güldürmüştü.Ardından arkadan Ufuğun sesi geldi "hey reçine hazır Kaya "Sargı bezleri bende Şafak'ta dalı halletmiş"dedi Hilal "çıraları ve bezi getirinde hemen yapıp onu bulalım"dedi ardından malzemelerle birşey yapmaya başladı beze reçineyi eliyle düştü ve dağıttı bu konuda Ufukta bilgili olmalıki Hilal'e yardım ediyordu Hilal "Ufuk bunu al tam ortadan kes kopar"dedi bezi göstererek oda dalı temizliyordu Ufuk kolayca reçineli bezi kopardı eline bulaşan reçineyi çıkarmak için ağaca sürttü çıkaramadı yanına gittim "o kolay kolay çıkmaz" dedim Ufuk "Bu ne yazikki doğru offf ya"dedi tepkisi sesli gülmeme sebep olunca Hilal de dayanamadı ve gülmeye başladı bu arada Kaya Dalga ile konuşup kardeşinin nerede olabileceğiyle ilgili plan yapıyordu Hilal tekrar işine döndü ve minik bir sürenin ardından sevinçle "Hazır hadı yola çıkalım"dedi Kaya yanımıza geldi ve elindeki planı gösterdi "ilk mehir kenarına bakalım orda olabilirmiş ama şimdiye çoktan gelmeliymiş acaba kayıp mı oldu diğer ihtimali düşünmek istemiyorum"dedi haklıydı şimdiye dönmeliydi Hilal "Yinede aramamız lazım kesinlikle, onlar bizi tuzaksa çektiğini bilsek te"dedi anlamamıştım biz neyi biliyorduk.Dalga "Ne demek istiyorsun"dedi aklımdakileri söylemişti şimdi tüm bakışlar Hilal deydi "Bunca zamandır ses yok bizi kendilerine çekmek yada bir oyuna sokmak için veya bir test için onu yanlarında tutup onlara gelmemizi istiyor olmaları büyük bir ihtimal"dedi Ufuk "haklısın ama mecburuz o bizim arkadaşımız"dedi evet ne olursa olsun yapacaktık Kaya hadi yola çıkalım ama dikkatli dedi ve meşalenin birini yaktı tam diğerini yakarken Hilal "Dur!Ne yapıyorsun ışıksız mı kalalım onlar sırayla kullanılacak"dedi mantıklı bu kız hep mantıklı konuşmak zorunda mı kendimi mal sanmaya başladım. yola çıktık yürüyorduk orman bana gece hep korkutucu gelirdi ama şuan öyle değildi bu çocuklar bana iyi geliyordu aynı Üvey annem gibi kardeşim Ahmet için aynı şeyi söyleyemeyicem önemi hiç bir zaman ablası saymadı bende bu yüzden ona hep Ahmet derdim bir saniye Annem onu o andan sonra ilk refah düşündüğüme inanamıyorum o yerdeydi ölmüş müydü kafam son birkaç gündür  o kadar karışıkki aklımdan çıkmış anne ölmemiş ol.Düşüncelerimden Dalga nın çığlığı yüzünden çıktım yine neyden korkmuştu acaba Kayanın sesi geldi "Sakin sadece bir kertenkele ama büyük rahatla zararlı değil" dedi cidden bu kız kerten keşfedenin kork tu yeter artık "Dalga biraz cesur ol lütfen şu son zamandır seni ya ağlarken yada korkarken gördüm biraz Gül ve cesur olmaya çalış"dedim sonunda içimdekini nazik bir dille söylemiştim Kaya sertçe bana baktı ama haklı olduğumu bildiği için ses çıkarmadı Dalga "Sizin gibi değilim ama emin ol ben bir korkak ya değilim."dedi bağırarak
Niye bağırdıki doğru olmayan bir şey söylemedim "Hey sakin sadece sabrım takmadan uyardım bana bağırma ve ben sana cesur ol dedim korkak demedim ikisi farklı şeyle r tamam mı?"dedim  Ufuk  Dalganın dudağı tam oynayacakken "Yeter şuan Ege yi arıyoruz ama pek yardımcı olmuyorsunuz"deyince sustuk

15dk sonra

Dalga "Böyle olmaz dağılalım" Hilal sessizliğini bozarak "olamaz Dalga unutma erkek kardeşin bu yüzden burda değil"dedi haklıydı tam o anda bir bağırış "aaa - ağaa" birinin canı acımış olmalı
Ve bu umarım Ege değildir yoksa bizimkiler delirebilir bu delirenlerin içinde bende olurum arkadaşlarıma vurmamalılar tamam bu en başta çok önemli değildi ama artık öyle çünkü artık onları baya önemsiyordum.

İmkansızlıktaki çocuklar - TesisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin