XV Gerçekler ve Gerekçeler

3 1 1
                                    

Kan kan kan Ege'nin kıyafeti çok kandı kendimi topladım Gizemli şahsiyete dönüp hesap sorarcasına baktım şaşkındı yani sanırım yüzündeki maskeden tam anlayamıyorum ama aval aval bakıyor gibi duruyor .

Bu kadar ciddi bir yara vermek istemediği belli.Yanında Karabatak dediği adam var diğer yanında ise tanımadığım biri tanımadığım adama yanaşıp kuşağına bişeyler söylemiş olmalı ki adam başını salladı elindeki telefonla bir şeyler yaptı tanımadığım adam.Tekrar Ege'ye döndüm yanına eğildim Dalga ağlamıyordu ama neden ben bile ağlayacak gibiyim kısa sürede iyi bağlar kurmuştuk o kardeşiydi ve ağlamıyordu ağlar dediğim kız ağlamıyordu acaba Dilan yüzünden miydi?Ortama giren ölüm sessizliğini Ege bozdu kısık bir sesle "Naber kızlar nasılsınız?"dedi bu nazik aptal hala bizi düşünüyordu. Hilal "Asıl sen nasılsın manyak ne oldu kim yaptı"bunu söylerken elini yumruk yapmıştı bu kızda gerçekten arkadaşlarını sahipleniyordu.Ufuk "Sis içinde olmuş bilseydim keşke bilseydim"dedi keşke bilseydik sırf bunun için onların hepsini öldürmeye kalkmazlar dimi? Kaya ayağıyla bir taşa vurdu gülmemi engelleyemedim çünkü gelene attığı taş Güzemli şahsiyetin yanında ki tanımadığım adamın tak kafasına hatta çenesine geldi.Adam bize doğru sinirlice yürümeye başlamıştık Gizemli şahsiyet onu eliyle durdurdu.Şaşırmıştım bize zarar veren o idi ama şimdi durdurandı.Hilal "Aaa kafam gitmiş biriniz bir bez parçası versin temiz olursa dahi iyi olur.Ufuk un üstünde kandı Kayanında öyle ama onun ceketi vardı ceketini hızlıca çıkardı ve ardından tişörtünü   çıkardı yapılı vücudu dikkatimi çekermişti doğrusu vücudu baya kaslıydı altı tane baklavası vardı ve baya doğal gözüküyordu be dikkatımı çeken diğer şeyler  bıçak yaralarıydı 4 tane saymıştım iyileşmişlerdi ama kırmızımsı şeritler olarak duruyorlardı sanki bu yara kapanmayacak der gibi düşüncelerimden Kayanın tişörtün arka temiz olan kısmını yırtmadıysa ayrıldım Dalga ilk defa kafasını Ege'nin yaralı karnından kaldırdı ve Kaya'ya baktı yaklaşık 6 saniye durmadan baktı sonra kafasını tekrar Ege'ye çevirdi ve ve ağlamaya başladı sonunda Dalga geri mi döndü? Ege "Şişşt sakinnn ol bitanem"dedi kardeşini çok seviyordu,
bu arada Hilal Kaya'dan bez parçasını almış ve kan akışını durdurmaya çalışıyordu Ege'nin dudaklarının arasından inilti sesleri çıktı Hilal Ufuk Ege'nin canın acımasına dayanamamış olmalıki "Ege bana onu bulmam için herhangi biteler söyle bileğinde boynunda bir şey var mıydı yada dövmesi yoksa yaşamak umrumda değil dalarım hepsine"dedi katılıyordum gözünün içine baktım Ufuk'un gözleri çok ciddi idi gerçekten bu nu yapacağı belliydi Kaya "Hadi ama bir şeyler hatırla"dedi Ege "Benim yüzümden size zarar gelsin istemiyorum"dedi yeter artık "Aptallaşma konuşmasan daha fazla zarar verirsin"sesim inanamayacağım kadar sert çıkmıştı Ege şaşkın gözlerini benden gizlemedi ve ardından "Bileğinde köpek dövmesi vardı yanındada bir kral tacı"dedi Hilal çok hızlıca kafasını çevirdi çok uzaktaydık göremezdi ayağa kalktı Ege'ye "şu bezi çok bastırmadan karnında tutar mısın?"dedi Ege bunu yapabileceğini belirterek kafasını salladı. Hilal bağırarak "Ona bunu yapan kim"dedi Bunun üzerine Kaya "Söylemek sizin için en doğrusu inanın bize istersek deli olabiliriz inanamayacağınız kadar"dedi sesi tehditkardı Gizemli şahsiyet "Bilmiyoruz gerçekten"dedi sesi onu oda cezalandırmak istiyormuş gibi çıkıyordu Ufuk "Bileğinde köpek dövmesi ve kral tacı olanı bu tarafa göndere bilirsiniz"dedi sesi sakin ama tehditkardı.Artık sıra bende idi "Gerçekten bizden korkmuyorsa tabi adlında korkması lazım"dedim kormalıydı Gizemli şahsiyet yürümeye başladı ilerledi ilerledi bir adamın önünde durdu ve ayağına vurup düşürdü Karabatak denilen adam "Madem intikam istiyorsunuz alın o zaman ama adamlarımız değerli öldürmeyin"dedi işte şimdi bizin sıramız Kaya Hilal ve Ufuk bir anda hızlıca yürümeye başladılar çok havalı olmuştu yürümeye başlamıştım ki Ege "kal Şafak"dedi durdum ve döndüm "Ege ciddi olamazsın bunu kaçıramam" dedim hızlıca Dalgaya bir bakış attı hala ağlıyordu tam o anda Ümmü Alev yanımda belirdi "Aaaa ne oldu burda"dedi Ege "bilmem"dedi sinirlice söze atladım "Sayenizde bıçaklandı"dedim Ümmü üzgün bir bakışla "Adım Ümmü Alev Kurşun ise onu yaşatacağım"dedi.Ciddi gözüküyordu Ege ile ilgilenmeye başladı onarada Hilallerin olduğu yere döndüm adam yerdeydi Kaya ise yaklarından tutmuş yumruk atıyordu garip olansa adam gülüyordu sonra Hilal Kaya yı geri çekti bir tane yapıştırdı adam gülmesi soldu bır kızdan dayak yemek gururunu mu incitmişti? Dalga hızlıca ayağa kalkıp yürümeye başladı elinde bir şıpa vardı artık ağlamıyordu Ege'nin sesini duydum "Şafak durdur onu o o değil birini daha öldürmesini istemiyorum.Geri Dalga haline dönünce birini öldürdüğünü görürse... Lütfenn durdur onuuuu"dedi durumun ciddiyetini anlamıştım hızlıca "Ümmü Alev Kurşun ona bilerek zarar verirsen bizden kork ve onu yaşat yoksa biz buradakileri yaşatmayız ölme uğruna bile olsa"dedim kendimden bekleyeceğim sözlerdi arkadaşlarımı çok benimserdim ama normalde aradan bir yıl geçmeden dost olamazdım bu çocukları kendime yakın bir buldum yada deliriyorum.

Dalganın peşinden koşmaya başladım vardığımda elindeki sopayı gördüm ucu sivriydi bir anda her şey ağır çekim olmuştu sanki kolunu tutmayı son anda başardım kafası yavaşça bana döndü diğer eliyle sopayı tutmak için hamle yaptı dizimle eline vurmamla durdu baktı suratıma baktı bir anda acı elinde sopanın sivri ucunu bileğime saplamıştı çığlık attım ama elini bırakmadım Ege'ye sözüm vardı bir yumruk artı sol elimle engelledim benim sağ elim onun bileğinde onun sağ eli sopada idi sol ellerimiz vardı yalnızca arda sopayı bileğime daha çok itti yine bırakmadım bana bu güç nerden geliyordu  acaba Dalganın yada Dilanın havalandığını gördüm gördüm Kaya Kaya Dalgayı kucağına almıştı taşımakta gram zorlanmıyormuş gibi gözüküyordu Dalga'nın suratına baktı baktı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Garip Dalga kıpırdamıyor Kaya'nın gözlerine bakıyordu oda .Hilal yanıma geldiğinde bakışlarımı Kaya ve Dalga'nın üstünden çektim Hilal "Bileğin?"dedi soru sorarcasına aaağ evet bileğim yanıyordu bınu Dilan yapmıştı acısı bir ara çıkardı bunun Hilal'e baktım gülümsedim ardın yerde yatan pislik Ege'yi yaralayan adama döndüm gülüyordu her şey bu asam yüzündendi sıra bende
"Seni öldürmesini engelledim yoksa  sana vuramazdım içimde kalır dı"dedim dizimin üstüne çöktüm ve acıyan çok acıyan bileğime rağmen yumruklar yağdırdım kafası zaten daha önce aldığı darbelerde olduğundan yana düştü bayılmıştı kalktım sızlayan elimi tutarak Hilale baktım "Deliyiz hepimiz deliyiz"dedi gülümsedim Ufuk ta yanındaydı "Dalga bir piskopat çıktı He dur düzenleme yapıyorum Hilal ninja Ege Hacker Dalga piskopat...
Sırada ne var"dedi gülmemi durduramadım Hilal de Ufuk'a bakıp sırıttı  ardından bileğime bakıp Hilal "bileğin çok   Kötü hadi Şu doktor mu neyse yanına gidelim"dedi canım çok acıyordu Ufuk "Adamı dövmemize neden izin verdiler"dedi Ona bakmadan yürürken "Gizemli ş.. şey yani şu ortada duran adam bu kadar ciddi bir şey planlamadığı belli cezayı hakkettiğini dünmüş olmalı"dedim Ona gizemli şahsiyet dediğimi duysunlar istemiyordum komik duruma düşerdim.

Ege nin yanına varmıştık Ege "Şafak çok teşekkür ederim"dedi bunu beklemiyordum sırıtmakta yetindim Ege'nin gözleri bileğime kaydı "Ve çok üzgünüm bunu yapmak zorunda değildin"dedi sus dercesine baktım suratın, sustu.Ümmü baba dönmüş "Şafak elini uzat elini sarıyım sonra kardeşleri birazcık yanıma alıcam Ege'ye adam akıllı bir dikiş atmam Dalgaya da bir sakinleştirici"dedi ardından Kaya "Kimse bir yere gitmiyor"dedi. Bunu derken Dalgayı arkasına almıştı Ege "En mantıklısı bu İnan bana Şafak sen onlarla konuşursun ve bileğini uzat ki sarsın"dedi elimi uzatmak istemiyordum ama Ege'nin sözüne güvendim ve elimi uzattım elimi sardı daha sonra yanımıza iki adam geldi Ege'yi sedyeyle aldılar Dalgayıda yürüterek götürdüler Ege'yi görünce içimin acımasına bir anlam veremedim "Alın sargı sizin de yaralarınız var temiz suyla temizleyip sarın"dedi ve bir kaç şişe su ve sargı bıraktı.
10dk sonra

Kamp yerimize dönmüştük yaralarımızı sarmıştık Hilal Kaya Ufuk bana bakmaya başlamıştı çünkü Ege benim onlarla konuşacağımı söylemişti Hilal "Sanki bir açıklama lazım"dedi baskı dolu bakışlar sonucunda konuştum "Peki bende bu gece öğrendim Ege taşın üzerinde oturmuş kötü haldeydi konuştuk hatırlar mısınız bilmem ama Hilalin olayı tek başına üstlenmesinden konu açıldığında itiraz etmişti neyse Ege bana Dalga'nın çoklu kişilik bozukluğu olduğunu söyledi Dilan ve Dalga çok ayrıntılı bilmiyorum ama Dilan daha saldırgan bir tip sanırım.Normalde iyileşmiş ama sanırım burada ki sert ortam Dilan'ı tekrar canlandırmış. Dalga yada Dilan her kimse sizin yanınıza gidince Ege adamı öldürmesinden korkup  bana onu durdurmamı söyledi bende yaptım saldırı olmasaydı size herseyi açıklayacaktı"dedim çok hızlı konuşmuştum bilgimin az olduğunu anlamış olmalılar ki herkes sustu sessizliği bozan Hilal  "Ama bize zarar verebilir olduğu gibi asıl sorun biz Dalgaya yada Dilan mi neyse işte ona zarar veremeyeceğiz."dedi fazla haklıydı çok fazla "Kaya Dalgayı kucağına aldığında geri Dalga oldu demi?"dedim kafa salladı diğer dikkatimi çeken se daha önce de Kaya yanındayken Dalga olmuş... düşüncemden Kayanın sesi ile ayrıldım "O öldürdü o adam öldürdü gözümün önünde yanına yardıma gittim o ise yerden aldı sivri sopayı adamın boğazına sapladı yüzü fazla duygusuzdu"dedi Kaya bellide Ege'den sonra Dalgaya en çok değer verenimiz ve onu öyle görmek içini yakmış olmalıydı

Ege nasıl dı acaba uzun bir süre aramızda olamayacakmış öyle demişlerdi umarım iyidir!
Sorgulayan bakışlar üstümden çekilmişti herkes düşüncelere boğulmuştu ve kimse sessizliği bozmadı taki dedi o ana dek sesler "amacınız ne" "bura nere be" "dokunma" "aaa" seslerin hepsi farklı kişilere aitti acaba yine be oldu

Beğendiyseniz lütfen oylayın ve arkadaşlarınıza önerin okuma sayım az bunu çoğaltmak istiyorum ve tekrar hatırlatayım Lgs döneminde olduğumdan bölümler kısa dır belirtmek isterim ve ayrıca yazım yanlışlarım için üzgünüm

İmkansızlıktaki çocuklar - TesisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin