16.Bölüm

100 10 13
                                    

Mihri'den...

Öğlen yemeği için hep aynı yeri tercih etmek bazen tatsız olaylara sebep olabiliyordu. Şuan karşımda dikilen Hamza gibi, görmemezlikten gelmiş yanından geçip gitmeye miyetliyken kolumu tutmuş beni durdurmustu.

Mihri konusmamiz lazım luften

Benim sizinle konuşacak biseyim yok Hamza bey...

Mihri lütfen...

Seninle konuşacak hiçbir şeyim yok benim adi herif...

Ne yapsan ne söylesem haklısın ama bir dinle

Neyi dinleyeyim intikamina beni nasıl alet ettiğini mi seni sevmemi sağlayıp sonra....

Mihri hiçbir şey düşündüğün gibi değil.

Aynen de düşündüğüm gibi sen ihale bilgilerini almak için Karam'in canını yakmak için beni kullandın.

Karam'la olan konuyu asla sana yansitmadim sen duyduklarinla saçma sapan bağdastirdin yaşadıklarımızı

Beni rahat bırak

Konuşmadan seni rahat falan bırakmam.

Seninle konuşmak istemiyorum.

Son sözümü söylemiş sinirle mekandan ayrılmıştım. Geri zekalı yüzünden yemek de yiyememistim. Sinirle eve doğru sürmeye başladım. Kapıda beni karşılayan Cennet sultan "hayırdır ay parçam ne oldu neden bu saate evdesin." Deyince bı duraksamis. Bişey yok yenge regl oldum ağrım var dinlenicem demiş eve gelmistim.

Yatağa girdiğimde tüm gardimi indirmiş ve göz yaşlarımı serbest bırakmıştım. Hamza ile bı kaza sonucu tanışmış aylar sonra da tesadüf eseri ortak olmuştuk. Ortaklığımız kısa sürede daha samimi bir hal almış ve bir anda kendimizi rüya gibi bir ilişkinin içinde bulmuştuk. Sürekli iş yerine çiçekler geliyor. Her öglen aynı mekanda özenle ve aşkla bakan adam tarafından karşılanıyordum. Sabahlara kadar telefonda konuşup her dakika mesajlastigim adamın beni kullandığını öğrendiğimde rüya bitmiş hevesim kursağımda kalmış ve içimdeki herşey kırılmıştı. Yıllar geçmişti. Onca zamana ramen onu her gördüğümde hissettiğim şey aynıydı. Hani diyordu ya şair "surama batan şey özlem demeseler bıçak derdim."diye aynen öyleydi. Sol yanım desiliyordu. Ama o gece olanlar  aklıma geldikçe yaşadığım acı hiç bir şeyle boy ölçüsemezdi.

O gece....

Akşam yemeği için anlaşmış, kosa koşa eve gelmiş ve  özenle hazirlanmaya başlamistim. Saat yedi civarı hazır olmuş ve "assagidayim güzelim " mesajından sonra koştur koştur assagiya inmiştim. Her zamankinden erken inmiş olmam Hamza'nin daha geç ineceğini ve düşünmüş olmasından olsa gerek ki arkası eve dönük bir şekilde ve telefonda konuşuyordu. Bir kaç adımda yanına ulaşmış ve duyduklarımla kala kalmıştım.

"Kaç milyon kaybedeceğim umrumda değil. Karam ağa kardesimin bu memleketten gitme sebebi oldu. İçimin soğuması bir kaç mulyon kaybetmesiyle olacak şey değil. Mihri'den ögrendigim ve sana bilgisini verdiğim ihaleyi kurcala karşı tarafa sizdir. Karam ağa kardesimin diyetini ödeyecek."

Telefonu kapatmış henüz ardını dönmemisken konuşmuş ve beni fark etmesini sağlamıştım.

"Sen beni kullandın."

Hızlı bir manevrayla bana dönmüs ve "Mihri" demişti.

Sen beni kullandın sen beni kandırdın.

Başka da bişey dememiş demesine de izin vermemiş ve eve girmistim. Sonraki bir kaç yıl bir araya geldiğimiz süre içinde sakin soğuk kanlı ve  profesyonelliğimizi korumak için çaba sarf etmekle geçti. Başlarda beni düşünmem için olsa gerek kendi halime bırakmış sonra ise konuşma çabaları asla son bulmamisti.

BenimYolumSensin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin