Zorla konsere götürülen Kim Taehyung idol Jeon Jungkook'un dikkatini çeker.
Yakın koruması olması için teklifte bulunan Jungkook'a, Taehyung "Teklifin reddedildi!" der..
Ancak her ikisi de Taehyung'un idol olarak çıkış yapacağından habersizdir..
"Hmm.. Taehyung beyin mutluluk kaynağı ben miyim yoksa?"
"Yok.. uzun zaman sonra dışarı çıkıp bir aktivite yaptım değişiklik oldu benim için"
"O zaman seni bir daha buraya getirmeyeceğim, kendi kendine değişiklik yaparsın"
"Tamam tamam şakaydı. Tabii ki seninle vakit geçirdiğim ve ağzından kerpetenle de olsa itiraf aldığım için mutluyum."
"Durumu biliyorsun işte kendime itiraf etmem uzun zaman aldı ve sana söylemek yerine, istemeyerek kötü davrandım. Belki de duygularımdan kaçma yöntemim buydu. Ama artık tüm bu şeyler geride kaldı. Hadi o zaman bugünün anı kalması adına bizim fotoğrafımızı çekmesi için birinden rica edelim."
Paten kayan ailesini fotoğraflayan birinden fotoğrafımızı çekmesi için ricada bulunmuştuk. Ve sonuç çok güzeldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Birbiriniz için yaratılmış gibisiniz" demişti bizi fotoğraflayan yabancı.
"Ruhumuz bir birine ait olduğu sürece her bedende tekrar aşık oluruz bir birimize" diye cevap vermiştim ona. Jungkook ise elini elime kenetlemiş, başını omzuma koymuş ve sessiz tonla "Seni seviyorum Taehyung" demişti.
Patenlerimizi ayağımızdan çıkartıp yakınlarda bir restorana yemek yemeğe gitmiştik. İkimizin de sevdiği yemeklerin olduğu bir yemek seti seçmiş ve koyu sohbet eşliğinde bitirmiştik.
"Ah, benim telefonum neden açılmıyor. Şarjı bitmiş olmalı. Taehyung şoföre sen haber eder misin? Gelene kadar zaten kalkmış oluruz"
"Benim telefonum senin çantanda şapşal"
"Senin telefonun benim çantamda ne halt ediyor?"
"Benim sana ait olduğum gibi, bana ait olan herşey de senin güzelim"
"Bugün iltifat günündesin sanırım"
"İki güzel laf etsen ölür müsün Jungkook?"
"Seni seviyorum"
"Allah razı olsun. Ben de seviyorum kardeşim"
"Of tamam bu işleri beceremiyor olabilirim. Ama bu seni becermeyeceğim anlamına gelmez.."
"Doğru, gelmez. Çünkü senin bulunacağın tek yer benim altım güzelim."
Telefonumu çantadan çıkarıp bana doğru uzatmıştı.
"Telefonumu kullanabilirsin. Bana uzatmana gerek yok"
1 saat kadar geçtikten sonra telefon çalmıştı. Arayan şofördü.
"Vardınız mı" diye sormuştu Jungkook. Ama yüzünün aldığı tedirginlik, ne olduğunu bilmediğim için beni de germeye yetmişti.
"Ah tamam. Yolun kaç gibi açılacağını söylediler mi peki? Tamam siz rezervasyon yapılan otel konumunu gönderin biz gideriz. Teşekkürler."
