4. Bölüm| Cosplay'di bir kere o

67 7 87
                                    

Hikayemize başlamadan önce küçük bir hatırlatma yapmak için araya giriyorum. Hikayeleri okurken yorumlarınızı bırakarak ana bizlerle tepki vermenizi, hikayeyi okuduktan sonra yıldız işaretine dokunarak oy vermenizi ve attığım yeni bölümlerden anında haberdar olmak için bu hikayeyi 'Kütüphanenize' eklemeyi unutmayınız. Keyifli okumalar ballı kurabiyelerimm🤭 _______________________________________________________

Jungkook'un kurduğu alarm sesiyle gözlerimi ovalayarak açmaya çalışıyordum. Camdan yansıyan güneşin sıcaklığı gözlerimle bütünleşip beni uyutmamak için yemin etmiş gibiydi. Planlanan her şeyi ciddiye alıp, bunun için alarm kurması bazen sinirlerimi gerse de, o minik adamı seviyordum..

"Jungkook alarmın kaç kez daha ötmesini bekliyorsun Tanrı aşkına.. KAPAT ŞUNU!"

Alarmın çalmaya devam etmesiyle birlikte yatağımdan doğrulup onun yatağına bakmıştım ama, orada değildi. Kafamı olduğum yerden Jimin'in yatağına doğru çevirmiştim ve onun da yatağı boştu. Ah, onlar beni uyandırmak için çaba sarfetmek yerine, bir alarm kurarak kolay kaçmış gibi görünüyorlardı. Ayağa kalkıp alarmı kapatmış ve saate bakmıştım.

''Saat sabahın daha 8'mi??''

Ben mi yanlış görüyorum yoksa gerçekten bu kadar erken mi kalktılar diye düşünüp, anlam veremezken bir an için duraksamıştım.

''Biraz daha uyanmasan kovayla su dökmeyi planlıyorduk hahaha''

Bunu söylerken kapının eşiğine yaslanmıştı ve bana bakan parlak gözlerini görmemle yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu.

''Bir insan uykuyu bu kadar mı çok sever? Jimin hyung'la seni uyandırmayı denedik ve uyanmayınca da son olarak bu çözümü bulduk. Neredeyse 5 kez çaldı o alarm ve sen daha şimdi uyanıyorsun.''

''O nerede?''

''Mutfakta kahvaltı hazırlıyor''

''Peki diğerleri''

''Yoongi demin uyandı, Yool ise odasında ve büyük ihtimalle uyuyordur, diğer üyeler de dışarıda''

O bana cevap verirken kulağımdaki sesler bir yankıdan ibaret olmuş ve bana bakan yüzünün etkisiyle ona doğru bir kaç adım atmıştım. Yakınına gelip güzel kokusunu içime çekmiş ve elimle beline sarılıp, başımı omzunda dinlendirmiştim.

''Hey, aile var burada aile..''

Bu Jimindi. Sessizce bizi uyarmasına rağmen ona karşılık vermek istemiştim.

''Burada aile var doğru. Bu aile de şu an senin karşında''

''Uyku sinirimiz hala geçmemiş anlaşılan. Kahvaltı hazır diye haber vermeye geldim. Birileri acıkmamış sanırım''

''Tamam sen git, biz geliyoruz''

Jimin salona geçmiş, ben ise Jungkook'un yanağına bir öpücük bırakıp, banyoya elimi, yüzümü yıkamaya gitmiştim.

''E anlatın bakalım. Bu saate uyanıp hangi açık olmayan lunaparka gidiyoruz?''

Masada oluşan ani sessizliği bozmak için bir kaç cümle söylemeye çalışmıştım.

''Hyung uyandığımız gibi lunaparka gitmeyeceğiz ki.. Önce han nehrine gider orada biraz vakit geçirir, daha sonra da fotoğraflar çekeriz. Öğlene doğru da bir yemek yer, öyle lunaparka geçeriz diye düşündük.''

''Peki sorabilir miyim Taehyung, lunaparka gitmek için bu kadar erken kalkmak yerine niye geç uyanmadık?''

İçimden ona hak versem de, anlık Jungkook ve Jimin'e bakıp sarpa saran durumu kurtarmaya çalışıyordum.

FOR YOUTH | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin