FOR YOUTH | TAEKOOK

2. Bölüm| Ben pişman olmam!

Önceki bölümden...
"Gelmene gerek yok."
"Eşyalarını aldın diyelim, nereye gitmeyi planlıyorsun?"
"Ihmm.."
"Ben de öyle düşünmüştüm. Arabada bekliyor olacağım. Çok bekletmezsen iyi olur, malum yarın erken kalkacağız"

Başka çarem olmadığını farketmem uzun sürmemişti ve onunla önce evimdeki eşyaları almaya, sonra ise kalacağımız eve geçmiştik. Şirket tarafından tahsis edilecek denildiği için güzel bir yer beklemiştim ama burası köhne evden farksızdı. Çift katlı ranzaları gördüğümde buranın askeriyeden farksız olmayacağını anlamıştım. Burada 2 ayrı oda vardı ve biz de Yool'a diğer odada rahatça uyumasını söylemiştik. Diğer üyelerle birlikte ranzaları birleştirmiş ve geceyi bu şekilde geçirmeye çalışmıştık. Herkes bir birini yeni tanımaya başladığı için konu konuyu açmış ve çok güzel bir sohbet etmiştik. Ama yarın erkenden kalkacağımız için muhabbeti sonlandırıp yataklarımıza geçmiştik. Ben ise ilk kez kendi yatağımdan başka bir yerde uyuduğum için gece boyunca bir uyuyup, bir uyanmıştım. Yatağımdan kalkmış ve üzerimde olan enerjiyi atmak için bahçeye çıkmıştım. Bir iki tur attıktan sonra odaya bakan pencereye yaslanmış, gökyüzünü seyretmeye başlamıştım. Odadan duyduğum ranzanın sesiyle birlikte kafamı pencereye dayayıp içeride ne olduğunu görmeye çalışıyordum. Bu Jungkook'tu. Pencereyi açmak için yakınlaşıyordu ve ben de iki elimi çarpı olacak şekilde birleştirip dış kapıyı işaret etmiştim. Jungkook bana doğru pür dikkat odaklanmış şekilde gelmeye başlamıştı.

"Hyung bu saatte niye uyanıksın?"

"Uyku tutmadı. Ya sen?"

"Hiç ya aynı ben de.."

"O zaman saçların neden ıslak?)"

"Çünkü.. çünkü duş aldım"

"Niye korkarak söylüyorsun peki?"

"Herkesin uyumasını bekledim ama geldiğimde senin yatağında olmadığını gördüm ve yakalandığım için de biraz utandım açıkçası."

Onunla aramızda azıcık mesafa bırakarak yakınlaştım ve kulağına eğilerek "Duş almak için bizim uyumamızı beklemene gerek yok. Seninle bunun dalgasını geçmemi istemiyorsan bizim uyumamızı bir daha beklemezsin." demiştim.

"Şuan korumam olmuş olsaydın işten kovulmuş olurdun. Dua et ki grubun bir üyesisin"

"İSTERSEN BAĞIRARAK DA SÖYLEYEBİLİRİM JUNGKOOK"

Bağırmamı duymasıyla eliyle ağzımı kapatarak "Korumam olmak yerine grubun bir üyesi olduğun için pişman olacaksın." demişti.

Elini ağzımdan çekip ona doğru yakınlaşarak aramızda mesafe bırakmamıştım. Ve elimi boynunda hafifçe gezdirerek ona "Seni altıma alıp inleteceğim günü bekle o zaman Jungkook. Ben pişman olmam ama sen bu sözünden pişman olacaksın" diye karşılık vermiştim.

"Ben pişman olmam"

"Bu grubun üyesi olduğum için teşekkür edeceğin günü.. sadece bekle.."

***
Sabah olmuştu ve alarmı duymadığım için en geç uyanan bendim. Uyanıp elimi yüzümü yıkadım ve mutfaktan gelen güzel yemek kokularını takip ettim. Üyeler kahvaltı sofrası hazırlıyordu. Onlara yardım ettim ve hızlıca nefis bir sofra kurduk. Muhabbet eşliğinde ettiğimiz kahvaltıdan sonra herkes şirkete gitmek için hazırlanmaya başlamıştı. Kapıda bizi bekleyen arabaya binip şirkete geçmiştik. Bang Si-hyuk bizi toplantı odasında bekliyordu.

"Günaydın çocuklar. Herkes burada olduğuna göre toplantıya başlayabiliriz. Öncelikle şirketin kurallarından kısaca bahsetmek istiyorum. Dövme yapmak, sigara içmek, sevgili yapmak ve şirket izin vermeden yayın açmak yasaktır. Elimizdeki imkansızlıklar nedeniyle ise ilk şarkınızı sizlerin yazmasını istiyorum. 4 koca gün veriyorum. Bugünden çalışmalara başlarsınız."