5. Bölüm | Bu ilk değil

47 7 99
                                    

Önceki bölümden:

"Yemekten sonra eve mi geçsek? Ben biraz yorgun hissediyorum"
"Hani aramızda eğlence ruhunu yaşatabilen en iyi sendin?"
"Tamam öyle demiş olabilirim ama.."
"Aması falan yok hyung"
"O zaman hızlıca yemeklerimizi bitirip lunaparka doğru yola çıkalım. Olur mu?"
"Tamam"

''Hesabı alabilir miyiz?''

''Tabi efendim hemen getiriyorum''

''Biz bu kadar az şey mi söylemiştik Jimin ?''

Telaşlanmıştım. Taehyung'un son anda nasıl diğer yemekleri iptal ettirdiğini açıklayacağımı düşünürken, Yoongi'nin başlattığı başka bir cümle ile ortamın havası bir anda değişmişti.

''200.000 Won mu?? Jimin hemen şirketi ara avukat tutsunlar, dolandırıldık..''

''Sakin ol.. Versene bir ben de bakayım''

Hesap listesindeki yemek fiyatlarına bakıp tek tek hesaplamaya başlamıştım.

''Imm.. Hyungg''

''Doğru söylemişim değil mi..? Dolandırılmışız''

''Dolandırmak değil de, biz Kore'nin en pahalı restoranına gelmişiz. Naver'da arattım ve bu restoranın çok ünlü olduğu yazıyor''

''Hassiktir.. Benim üzerimde o kadar para yok Jimin. Sende var mı?''

''Bende sadece 30.000 Won var ama.. ne yapacağımızı biliyorum aslında''

Cebimden şirketin bize vermiş olduğu kartı çıkarıp masaya bırakmıştım.

''Mecburuz'' diyerek bakışlarımla kartı işaret etmiştim.

''Hayır Jimin! Onu yerine koy! Bu sadece gerçekten gerekli durumlarda kullanmamız için verildi''

''Buna hakkımız var hyung, ne de olsa bu şirketle çalışıp onlara para akışı sağlamayacak mıydık? E tamam işte. Para kazanınca durumu eşitlemiş oluruz. Bu kart bizim için verildi..''

''Sadece borç olaraksa.. tamam''

Hesap muhabbeti ortamın akışını değiştirince, geri kalan menüyü iptal etme nedenini açıklamama gerek kalmamış, çoktan unutmuştu.

***
Taehyung tarafından

''Pamuk şekerin tadı çok güzelmiş. Ama keşke aldığımız abur cuburlar da yanımızda olsaydı Taehyung''

''Acıktın mı bakalım sen?''

''Biraz..''

Karnının ani gurultusu aramızda kısa süreli sessizlik oluştururken, elimi Jungkook'un karnına götürüb gözlerini gözlerimde birleştirmiştim.

''Bu bedenin sahibinin canı ne çekiyormuş bakalım?''

''Gerçek sahibini''

''Ah hadi ama, bana bilmediğim bir şey söyle''

''Egolu birine aşığım..''

''Aşk konusunda haklısın ama ego konusunda hayır. Ego özgüvensiz kişilerde ya da bir halt olamayıp kişinin kendini bir şey sanmasıyla yaranır. Ben gerçekten de neysem onun hakkını veriyorum sadece güzelim''

''Hmm.. hiç bu açıdan bakmamıştım''

''O zaman konuyu değiştiriyorum ve dışardan söylemek yerine senin marifetli ellerinden yemek yemek istiyorum. Olur mu?''

''Birlikte yapacaksak olur''

''Mutfakta bir şeylerle uğraşmak bana boşa zaman harcamak gibi geliyor. Sen yapsan da ben izlesem?''

FOR YOUTH | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin