FOR YOUTH | TAEKOOK

7. Bölüm| Taehyung uyan..

Bir ona, bir de Bogum'a bakıyordu gözüm yuvalarından çıkacak bir sinirle.

''Hyung sakin ol. O Bogum değil ki.. benim arkadaşım''

''Gözümün gördüğünü inkar mı edeceksin Jungkook?''

'Bogum benim ikizim, bu doğru. Ama ben onun gibi kötü biri değilim. Kardeşim yüzünden gördüğüm muameleye alışmak çok zor. Arkasında bıraktığı enkazlarla uğraşmak gerçekten de benim için oldukça zor'' demiş ve kapıdan içeri geçmişti Bogum sandığım yabancı.

''Bogum bana bir ikizi olduğundan bahsetmedi''

''Biz uzun zamandır görüşmüyoruz. Ben onun nasıl bir insan olduğunu anladığımdan beri arama mesafe koydum. Abisi yokmuş gibi davranması ise onun sorunu, benim değil''

''Bu işin altından farklı bir şey çıkarsa kardeşini de, seni de doğduğunuza pişman ederim bilmiş olun..''

''Doğruyu söylüyorum. Jungkook benim nasıl biri olduğumu bilir. Biz onunla uzun zamandır yakın arkadaşız. O bile benim ikizim olduğunu biliyordu. Hatta sizin şu seçmelerin olduğu gün bana ikizimle karşılaştığını söyledi. Görünüşü ben gibi gözüküyordu ve ilk başta onu ben sanmış ama ben olmayabilirim diye yaklaşmamış. Ama ikizim Jungkook'u tanıyormuş gibi davranmayınca onun ben olmadığımı hemen anlamış''

''Sizin arkadaş olmanız benim de seni seveceğim anlamına gelmez. Sonuçta abi, kardeş ve üstelik ikizseniz, ne kadar farklı karakterlere sahip olabilirsiniz ki..''

''Hak veriyorum ancak zamanla onun gibi olmadığımı anlayacaksınız. Ben kendimi tanıtmayı unuttum değil mi? Ben Park Hyun Woo. Tanıştığıma memnun oldum. Umarım zamanla iyi anlaşırız''

Tanışma şekli bile Bogum'la aynıydı. Ama kardeşi yüzünden yargılamak yerine ona bir şans vermek için uzattığı elini tutup sıkmış ve içeri geçmesi için salonu işaret etmiştim kendimi tanıtarak.

''Ben de Kim Taehyung. Umarım dediğin gibi seni zamanla tanırım''

''Taehyung..''

''Seninle sonra konuşacağız Jungkook. Şu an bir şey söyleme lütfen''

Bunca zaman bana tek kelime etmeden saklamasına anlam veremiyordum. Arkadaşı, bir zamanlar olan arkadaşımın ikizi ve bunu son dakika öğreniyordum. Ona olan sinirim kolay kolay geçecek gibi durmuyordu ama onu bir kez de olsa dinlemek ve nedenini öğrenmek istiyordum. İkinci kez kapı çaldığında Jimin'le birlikte benim de arkadaşlarım gelmişti. Onlara salona kadar eşlik edip mutfaktan Jungkook'un hazırlamış olduğu atıştırmalıkları getirmiştik.

"Hoşgeldiniz" diyerek salondan içeri geçmiş ve hemen Jin'in yanında yerini almıştı Namjoon.

Herkes sevecen bir tonla "hoşbulduk" diyerek Namjoon'u selamlamış ve muhabbet edip atıştırmalıkardan yemeye başlamıştı. Uzun sohbetin ardından herkes birbiriyle kaynaşmaya ve iyi anlaşmaya başlamıştı. Sinirli olsam bile en çok dikkatimi çeken Jungkook'un arkadaşlarımla iyi anlaşıyor olmasıydı. Tabii ki Bogum'un ikizi Hyunwoo hariç. Onda hazetmediğim bir şeyler vardı. Sanki o Bogum'un ikizi değil direkt kendisiymiş gibi hissettiriyordu. Ama bunu anlamanın tek yolu vardı. Çaktırmadan Jungkook'a mesaj atmıştım.

Taehyung:
Jungkook onun Bogum olmadığını bana
kanıtlamak istiyorsan, yaşanmamış bir şeyi yaşanmış gibi anlat ve onun tepkilerini
gözlemleyip fikrini sorarak ilerle. Eğer sana
eşlik etmezse onun Hyunwoo olduğuna
inanırım. Ama eğer anlattığın hikayeye
eşlik ederse, onu buradan kapı dışarı
etme zevki benim olacak demektir..

Jungkook'a telefona bakması için kaş göz yapıyordum ve sonunda beni farkedebilmiş, telefonu eline alıp çaktırmadan bana yanıt yazmaya başlamıştı.