~9~

25 11 16
                                    

Ben geldim canlarımm uzun zaman oldu ama tekrardan buradayız

Beni özlediniz mi?? Ben sizi çok özledim

Uzatmadan bölüme geçelimm yorumlarınızı bekliyorum 💙

🦉🦉🦉
Tutsak gibi hissediyordum. Yıllarım esaret altında geçmiş ve ben en sonunda kurtulmuştum şiirlere konu olan o gökyüzünü ilk defa huzur içinde görüyordum... Yıllarca dört duvar arasında kalmıştım bu yüzden artık hep dışarıda kalmak istiyordum, ne yaptığımın ve ne yapacağımın bilinçsizliğiyle sadece ne olacağını bekliyor gibiyim gibisi az kalır öyleyim... Ve artık bambaşka bir yerde bambaşka bir düzene, yepyeni bir hayata başlamaya hazırım.

Evet, Ankaradayım.

İlk defa birine güvenmiştim. Demirin hastane odasında ki teklifini kabul etmiş ve bir gün daha hastanede kalıp dün Ankara'ya gelmiştik. Göktuğ bey İstanbulda kalmış Serhat'a açacağı dava için hazırlık yapıyordu. Teyzem bu iki günde beni birçok kez aramış sözlü ve psikolojik şiddetle benim üzerimde üstünlük kurmaya çalışmıştı. Esaretimden kurtulmuştum ve kendimi çok daha güçlü hissettiğimden dolayı artık beni yıpratmasına izin vermeyecektim.

Şimdiyse Demirin evinin terasında oturmuş yıldızları izliyordum. Bir umut annem ve babamı görebilirim diye dolaşıyordu yeşil harelerim yeryüzünün tavanında. Çok çocukça bir istek olduğunun farkındayım ama bu gece çocuk olmak istiyorum. Esaret altında birilerin baskısı olmadan özgür ruhlu bir çocuk...

Bir gece daha saçım okşanarak uyutulmak isterdim. Annemin tatlı sesiyle mırıldandığı o huzurlu melodiyi kulaklarımda hissedip rüyalara dalmak sabah sıcak yemek kokularıyla güne başlamak isterdim.

Ama her şey gibi bunlar da elimden alınmıştı. Bende geriye o gecenin hatırası olarak üç kurşun izi bırakılmıştı.

Benden çocukluğumu almışlardı. Özgürlüğü unutturmuşlardı. Ben ölüyorum diye feryat ettikçe sesimi sözleriyle kesmişlerdi.

Gizli saklı çalışıp kendi çabamla okumuştum fakat bunu fark ettiklerinde mesleğimi icra etmeme engel olmuş fiziksel şiddetle biraz daha inandırmışlardı beni ölü olduğuma.

Nefes almak neydi ki yaşam kavramını bilmedikçe, bilmeden yapılan bir eylem benim yaşadığımın bir kanıtı mıydı yani? Umutsuz, ruhsuz bir insan nasıl yaşıyorum derdi?

Benim kendimi korumak için yorulmak gibi bir lüksüm hiç olmamıştı.

Sırtımı dayayacak çınarımı aldılar benden ayakta kalabilmek için kök salmayı öğrendim.

Omuzlarımda hissettiğim ağırlıkla irkildim. Başımı arkaya çevirince bana derin derin bakan bir çift siyah göz karşıladı beni. Gözlerime bir şeylere anlam veremiyormuş gibi baktı bir süre sonra arkasını döndü ve içeri gitti.

Buruk bir tebessüm yeşerdi çehremde, omuzlarıma bıraktığı şala sarılıp tekrar gökyüzüne döndü bakışlarım. Çok geçmeden burnuma sert ama hoş bir koku ilişti usulca yayıldı ciğerlerime.

Kahve kokusu

Yanımdaki koltuğa birisi çöktü ve önümdeki sehpaya bir şey bırakıldı. Gözlerim usulca sehpadaki kahve dolu kupayı buldu. Kaşlarım şaşkınlıkla yukarı çekildi gerdikçe gerdi yüz hatlarımı.

Bakışlarımı yanımdaki koltuğa yönelttim. Görüş açıma giren siyah gözlü bu adam tam şu an yüreğime garip bir his karıştırıyordu. Hislerimi kelimelerle ifade etmek mümkün değildi.

Gülümsedi. Gözleri parladı ama bu saf bir gülümseme değildi. İçinde yatan başka bir şey daha vardı. O keskin merak işlemişti bu gülüşe.

LİSTEN TO ME/TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin