2-Adı?

213 37 6
                                    

Keane - Somewhere Only We Know.

İyi okumalar.

––––––––

Tek bacağını altına almış Minho elindeki su bardağını sehpaya bırakıp arkasına yaslandı. "Ya kadın seni kaçırsaydı?"

"Elli küsür yaşındaki kadın beni nasıl kaçırsın Minho?"

Minho göz devirdi. "Zaten seni taşıyacak kişi o kadın olmazdı Hyunjin. O sadece bir aracı, asıl işi diğer işbirlikçileri yapacaktı."

"Tanrı aşkına, saçmalamaz mısın?"

"Ortalık organ mafyası kaynıyorken değil mi? Aynen saçmalamayayım ben. Git o kadın yemek yapsın sana. Başına bir iş gelirse kurtarmam, bilmiş ol." Konuşmaya devam edeceğinde dudaklarını birbirine bastırdı ve parmak uçlarıyla birkaç kez hızla dudaklarına vurdu. "Şayet gerçekten masumsa yaşlı bir kadına saygısızlık yapıyorum senin yüzünden. Kaybol Hyunjin!"

"Benim evimdeyiz Minho. Nereye kaybolayım?"

"Haklı haklı konuşman canımı sıkıyor. Biraz daha konuşursan atacağım seni aşağıya."

"Zemin kattayız, buradaki camdan atınca cidden ölecek gibi mi görünüyorum?"

"Seni camdan atacağımı kim söyledi?"

Hyunjin oflarken elini yüzüne götürmüş, Minho da bunun üzerine iyi bir kahkaha atmıştı. Yıllardır süregelen arkadaşlıklarını didişerek bir şekilde ilerletirlerken Minho ara sıra Hyunjin'e ziyarete ya da kalmaya gelirdi. Bu gece de o gecelerden biriyken bu kez tek gelmemiş, yanında ortak arkadaşları ve aynı zamanda Minho'nun da sevgilisi olan Jeongin de gelmişti.

Jeongin elinde kahveleri koyduğu tepsilerle yanlarına dönerken kendini Minho'nun yanına bıraktı. "Minho haklı. Ya ciddi ciddi başına bir şey gelseydi?"

"Of... Oldu bitti işte. Öyle hissettim ve yaptım. Ne yapsaydım? Kadını yolun ortasında mı bıraksaydım?"

"Eve götürmeyi teklif etmene gerek yoktu."

"Ama yaptım işte, bir şeyi değiştiremem değil mi? Kapatalım bence bu konuyu."

Minho sağlam bir el hareketi çekerken Jeongin de haline gülmüş, sevgilisine kahvesini uzatmıştı. "Al bakalım."

"Dua et Jeongin var da küfretmiyorum."

Minho'nun lafına dil çıkardı Hyunjin. "Etmiş kadar oldun, merak etme."

"Ne güzel, ne güzel..." Minho Jeongin'in yanına yaklaşması için kolunu kaldırdı. Jeongin memnuniyetle kolunun altına girerken Minho onun saçlarını öpmüş, boynuna doladığı koluyla kendine çekmişti. "Sus Hyunjin, sevgilimle ilgileneceğim."

Üçü geç saatlere kadar sohbet ettiler. Minho en son Hyunjin'e bir sorun olursa hemen aramasına dair sıkı tembihlerini gerçekleştirip Jeongin ile evden ayrıldıktan sonra Hyunjin de çalışma odasına geçmiş, adını "Zıtlık" koyduğu buketi fiskos sehpaya koyup şövalesine göre ayarlamıştı. "Boyalarımı iyi ki yenilemişim."

Bir kahve daha almak yerine çay yaptı kendine. İşitme cihazlarını da çıkarıp cebine attı, bu saatten sonra ihtiyacı olmadığı için pillerini harcamak istemiyordu.

Gelir gelmez çizim kısmını halletmişti, bu sebeple geriye sadece renklendirmek kalıyordu. Fırçalarını yanına taşıdı, paletini de temizledikten sonra boya tonlarını oluşturmaya başladı. İşine odaklı devam ederken fırçasına aldığı kırık beyazla bu tonu nerelere uygulayabileceğini düşündü bir süre. Bukette yalnızca iki üç açelya yaprağı için kullanabileceğini anlayınca diğer boya tonlarına geçti.

Silence | HyunChanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin