14-Chan's Room

142 33 58
                                    

İlk instagram canlı yayınından sonra bölüm başlığını bu yapmazsam olmazdı.

––––––––

Chan kucağındaki Felix'e dikkat ederek evinin kapısını açıp ahşabı ileriye iteledi. Eliyle kibarca girişi gösterirken Hyunjin tebessüm etmiş, Seungmin'e tutanarak ayakkabılarını çıkarıp içeri geçmişti. Anahtar sesini yeni duyan Lucy ise koşarak mutfaktan geldiğinde karşısında gördüğü Hyunjin ile dudak büzmüş, batkın ellerine dikkat ederek Hyunjin'e sarılmıştı. "Güzel oğlum... Hoşgeldin."

Hyunjin onun sırtını sıvazlarken olanların birazını ve bununla beraber geleceklerini bir saat öncesinde yeni öğrenmiş olan Lucy, Hyunjin'e rahatlatacağını umduğu güzel sözlerini sıralıyordu.

"Annem," dedi Chan annesine yaklaşarak. "Hyunjin şu an seni duyamaz."

"Beni duyamaz mı? Neden?" Lucy geri çekilip Hyunjin'in kulaklarına baktığında cihazların yerlerini boş gördü. Aklı karıştığında Chan'a dönmüş, Chan da cihazlarının arızalandığını söylemişti.

Kucağındaki Felix başını Chan'ın omzuna bırakırken gözleri de abisine döndü. "Beni sandalyeme bıraksan olmaz mı? Yoruldun."

"Bütün gün seni böyle gezdirirsem abinin ne kadar güçlü olduğuna inanacak mısın?" Sözlerinde ciddi olsa da ortamın ciddileşmemesi için gülümsemiş, kucağındaki Felix ile birlikte hızlıca etrafında dönerek kardeşine çığlık attırmıştı. "Abin senin için dünyanın en güçlü insanı artık bebeğim. Sorun etme."

Eğilip bir de burnunu öptü Felix'in. Felix bununla kıkırdarken yüzünün iki yanından tutarak abisini kendisine yaklaştırmış, yanağına uzun bir öpücük vermişti. "İyi ki varsın Chris."

Öpmesi için diğer yanağını da uzattı kardeşine. "Sen de öyle bebeğim."

Felix diğer yanağını da boş bırakmadağında ikiliyi izleyen Hyunjin hafifçe gülümsüyordu. Chan'ın kardeşiyle böylesine ilgilenmesi gerçekten çok hoşuna gidiyordu.

Gerçi son zamanlarda Chan ne yapsa hoşuna gidiyordu zaten.

"Lix'im ne yemek istersin?" Lucy oğluna yaklaşıp Felix'in saçlarını okşadı. "Yemek yapıyorum, sen de istediğini söyle ki hemen başlayayım. Ton balığı ister misin?"

"Sen ne yaparsan yerim anne. Ellerine sağlık şimdiden."

"Güzel oğlum benim." Uzanıp Felix'in saçlarına bir de öpücük bıraktı. "O halde ton balığından devam. Hadi ellerinizi yıkayın."

Changbin arabadan getirdiği tekerlekli sandalyeyi açarak Chan'ın yakınına bıraktı. Chan da bununla Felix'i dikkatlice indirmiş, Changbin'in onu salona ilerletmesi için müsaade etmişti.

"Chris," diyerek yanına geldi annesi. "Hyunjin için banyoyu hazırladım. Olacağını düşündüğün kıyafetlerinden ver de temizlensin çocuğum. Hadi söyle ona."

Chan arkasından ittiren annesine güldü. Hyunjin'in üzerlerindeki gözlerini yakaladığında bozuntuya vermeden ellerini kaldırdı.

Annem senin için banyoyu hazırlamış. Yemeğe kadar güzel bir duş al hadi. Ben kıyafet vereceğim sana.

Hyunjin bununla minnettarlıkla başını sallayarak Lucy'e döndü. Ellerini tutarak önünde eğilirken Lucy onu durdurmuş, gülümseyerek yüzünü okşamıştı. "Chris, ona söyle lütfen. Önümde eğilmesin. Biz önümüzde eğilinmesini sevmiyoruz."

Chan aynen dediğini Hyunjin'e iletirken Seungmin'in kaşları çatıldı. "Hanımefendi... Acaba Koreli olmama ihtimaliniz var mı?"

"Doğru tahmin," diyerek başını salladı. "Eşim Güney Koreli fakat ben Avustralyalıyım."

Silence | HyunChanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin