1. Bölüm: baslangic

17 0 0
                                    

Oturdum ve bir müzikle yeni okuluma gitmek için otobüsü bekledim, otobüs geldiğinde duraktan kalktım ve otobüse bindim.

💗

Otobüsten indiğimde okula vardım telefonumu hemen cebime koydum ve yürümeye devam ettim okula girdiğimde heryer yemek kokuyordu merdivenlere ilerleyip sonra çıktım sınıfımı bulup girdim ve gerçekten iğrenç bir sınıftı hemen bir kızın yerine gittim ve oturdum elindeki kitabı okumayı bıraktı ve kitabı masaya koydu.

"Hoşgeldin yeni okuluna" diye mırıldandı basımı onaylar gibi salladim başımı dolgun dudaklı ve mavi gözlüydü mavi gözleri parlıyordu "neden geldin bu okula?" dedi. Ben ne diyecektim hiç kimsenin virane çocuğunun yanağını yarıp dövüp sonra bu okula geldiğimi bilmesini istemiyordum.

"şey paramız yetmedi" ben salak mıyım diye düşündüm kendi kendime fakirmişim gibi gösterdim kendimi şimdide.

💗

Ders bitmişti teneffüs zili çaldığında herkes kapıya saldırdı ben tek basima sınıfta kalmıştım vide virane cocukla saçları fazla dağınık değildi güzel pürüzsüz ve düzdü kemik yüzlüydü tek başınaydı ve elinde kalemi çeviriyordu.

"Neden bu okula geldin?" Yine bu soru ve yine moral bozulması sormasalar olmaz tabiki aynı yalanı söyleyecektim.

"Paramız yetmedi diğer okula" dedim ve geçiştirdim.

"Varoş" diye mırıldandı alayla ve gülümsüyordu.

"Pardon" dedim. "İnsanları böyle yargılayamazsın kimsin sen pardon" müdürün oğlu olduğunu düşünsenize

"Müdürün oğlu" NE? 6.hissim kuvvetli boşuna demiyorum. Kesin bu çocuk şımarığın tekidir dedim içimden. Genellikle bunları boş verirdim ama biri bana varos demişti aniden ayağa kalktım ve ona bir kaç adım attım ve bas parmağımı kaldırdım.

"Bana bak şımarık müdürün oğlu" dişlerimi sıkıyordum sinirden neredeyse geberecektim ve cümlemi tamamladım ama ona yaklaşarak "bir daha bana varoş dersen İnan kendini burda yerde bulursun" bi anda kalktı ve ödüm koptu

"Ya öylemi olur matmazel varoş" dedi. Bi an sinirle kafamı kaldırdım ve anlına yapıştırdım "ahh!" Diye düştü yere nazlı şımarık çocuk şimdi yerde kıvrılıyordu. Zil çaldığında bitane çocuk girdi içeri

"emir" diyerek koştu çocuğa. Demek çocuğun adı emirdi. Emir kalktı yerden alnı kıpkırmızı olmuştu hatta şişmisti o kadarmı kötü vurmuştum? Özür dilemelimiydim? Bence de dilemeliydim.

Ona yaklaştım ve "özür dilerim" dedim ve emir olacak o şahıs beni itti ve dengemi kaybedip sıranın ortasına düştüm. Sanırım kalçam kanıyor olmalıydı çünkü çok acıyordu ve bisey akıyor gibi hissediyordum. Sınıfa bi kaç kişi daha girdi. Gözlerimden bir yaş süzüldü verdi ve aklıma babam geldi kanserden ölmeden önce dediği söz geldi "bu hayatta güçlü kalmalısın" diyip son nefesini vermişti babam. Canım babam. Kolumu sandalyenin üzerine diğerini ise sıranın üzerine koyup kalkmaya çalıştım ama nafile yine yere çakıldım. Arkadaşı olacak şahıs.

"Naptın kıza" dedi endişeyle. Bana elini uzattı mecburen o eli tutmam gerekiyordu. Kolum sırayı terk edip o ele uzandı ve kalkmayı başardım. Sandalyeye oturduğumda hemen okul tişörtünü kaldırıp kalçama baktım. Kan akıyordu ve okul tişörtü kan olmuştu hemen tuvalete koştum ve peçeteyle silmeye çalıştım ama durmuyordu kan bir türlü. Annem bunu duyarsa bana çok kızardı anneme haber vermelimiydim bilmiyordum bitane peçete daha koparttım ve basılı tuttum çok acıyordu hemde çok acıyordu tarif edilemez bir acıydı. Peçete kanı artık emmeyince, Müdüre gidip annemi aramasını söylecektim. Zaten evimiz yakındı hemen annem gelirdi. Tuvaletten çıktım ve müdürün odasına doğru koşmaya başladım ders başlamış olmalıydı çünkü hiç kimse yoktu koridorda. Müdürün odasına girdiğimde.

"Hocam annemi arayın lütfen" dedim oda kanı görecek olacakki hemen telefonu eline alıp annemi aramaya başladı.

                                  💗
Hastaneden eve geldiğimizde annem nedense bağırmak ve çağırmak yerine bana hizmet etmeye başlamıştı bu davranışı milyonda bir görülürdü. Annemle oturmuş dizi izliyorduk raporum 10 gündü 10 günü okula gitmeyecek, 10 gün evde kalacaktım doktor yaramı sarmisti hemen sardığı yerime baktım bembeyaz bir şey vardı ve eğer hareket edersen çok kötü olacağını söylemişti bu yüzden günde en fazla 100 adım falan atıyordum ama o cocugu aklımdan silmemiştim tanımı ona haddini bildirecektim o kadar boş durmiycaktim anlımdan "enayi" yazmıyordu benim ona haddini bildirecektim salak değildim. Annem.

"Yine daldın gittin" dedi çekirdek çitlerken.

"Anne bu dizi ne anlatıyor" dedim. Annem başladı anlatmaya matematik formülü gibi konuşuyordu ayni. Sonra sözünü bitirdi ve anlamış gibi başımi salladım aslında gram anlamamıştım.

                                            💗

Sabah gözlerim aralandığında kanayan yerim çok acıyordu hemen tuvalete gittim acıyan yerimi açtım hiç birsey yoktu zaten tuvalete girdiğimde geçmişti tişörtümü indirdim sargım beni kilolu gösteriyordu.

Geri uyandığımda burnuma tost kokusu geliyordu hemen yatağımdan çıkıp mutfağa gittim annem hadi gel anlamında hareketler yaptı ve hemen masaya oturdum yemeğimi yedikten sonra hemen salona gittim kumandayı alıp televizyonu açtım ve koltuğa oturdum kaçırdığım dizinin kaçırdığım bölümünü açtım ve izlemeye başladım ve kanayan yerim bi anda bi acıyla sarsıldı ve benimde basımın dönmesi bir oldu kafamdan sanki bir darbe yemiştim gözlerim bulanıklaştı ayağa kalktım ama kalkar kalkmaz yere dizlerim devrildi ve kafam yere geldi annem bana doğru geldiğini gördüm ve

"İyimisin Aslı" dedi endişeyle ve bana bakıyordu o mavi gözleri bana bakıyordu annemin.

"Yardım et anne ben hiç, hiç" diyebildim devamını getiremedim. Ağzım zarzor açılıyordu. "İyi değilim anne yardım et kurtar beni" dedim. Annemin gözünden yaş akıyordu eli telefonuna gitti. Ben acı içinde yerde kıvrılıyordum. Annem adresi verip kapattı telefonu ama benim artık dayanacak gücüm kalmadı son gördüğüm şey annemi endişeli yüzlüydü sonrası zifiri ve derin bir karanlık.

Gerçek rüya (GERÇEK SERİSİ #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin