EVET CANLAR YENİ BİR BÖLÜMDEN DAHA MERHABA NASILSINIZ İYİMİSİNİZ BEN ÇOK İYİYİM O ZAMAN YENİ BÖLÜM BAŞLASIN
BÖLÜM ŞARKISI : GÜLBEN ERGEN VE MUSTAFA SANDAL - ŞIKIR ŞIKIR
✦
"BİR GÜN HAYATINA BİRİ GİRER VE HAYATIN GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYACAK BİR ŞEKİLDE DEĞİŞİR... ÇÜNKÜ O KİŞİ ARTIK YUVAN OLMUŞTUR"
550 GÜN ÖNCE
SEMİH KARAYEL
"Sevmeyi unutma
Sen güzel seversin
Olmadı diye tanrıya
İsyan edemezsinSen güzel seversin
Olmadı diye tanrıya
İsyan edemezsin"Ezgi şarkının son sözlerini söylerken ona hayran hayran bakıyordu. Resmen sesine hayran olmuştum aman Allahım ne kadar güzel sesi vardı. Sesi o kadar narin o kadar yumuşak ve sakindi ki insan kendinden geçiyordu. Ezgiye ilk başta ön yargılı davranmış olabilirdim ama onla konuştukça yumuşacık kalbi ortaya çıkarıyordu. Şarkıyı bitirdiğinde gözlerinin içi ağlamaktan kan çanağına dönmüştü gözlerinin altından göz yaşı izleri vardı. Dedi ki göz yaşlarını silerek ve burnunu çekerek
"Ay duygulandık ya"
Hafif gülen bir mırıltı çıkartıp
"Evet şahsen ben duygulandım"
"Semih"
Dedi ve gözleri benden tarafa döndü
"Sen dışarıdan çok soğuk ketun ve vicdansız gözüküyorsun şahsen beni sevmeyeceğini ve bana da diğer insanlar gibi davranacağını düşünmüştüm"
Bunun karşılığında sustum ve güldüm bu kızı sevmiştim.. Evet bu kızı sevmiştim bu kızın yanındayken kendimi başka bir ses gibi his ediyordum. O vicdansız o ketun o soğuk semih yoktu yumuşak kalpli sevgi dolu en önemlisi yumuşak bir semih vardı. Bu sırada arkamızda ki kapı açıldı ve çatıya eylül geldi
"Sizin burada ne işiniz var prova başladı haydi!"
İkimizde 'tamam geliyoruz" şeklinde başımızı salladık ve ayaklandık ve tiyatro salonuna doğru gittik. Tiyatro salonunda Haktan hoca ve sahneye çıkmış öğrenciler karşılamışlardı Haktan hoca eliyle 'Hızlı gelin' Şeklinde elini salladı ve dedi ki hafif sitemkar bir tavırla
"Hadi!... Hadi!... Gelin"
Hızla sahneye çıktık ve haktan hoca aşağı inip anlatmaya başladık
"Şimdi bir oyuncu olmak öncelikle yürüyüşünüz düzgün olmak zorunda eğer sahnede kontrollü yürüyemezseniz o oyuncu oyuncu gibi değil normal bir insan olarak gözükür sizin yürüyüşünüzden anlaşılmalı oyuncu olmalı"
Dedi ve Sahneye çıktı
"Her kes bir adım geri çekilsin"
Dedi ve sahnenin ortasına Tebeşir ile sahnenin başından sonuna kadar büyük ve ince bir çizgi çizdi ve Sahneden inip salonun arkasına gidip beş tane kitap getirdi hepmizin eline ikişer tane tutuşturdu kitaplar ağır büyük ve kalın kitaplardı
"Kitaplara başınızı katın ve bu ince çizginin üstünden yürüyün"
Hepimiz birbirimizin yüzüne endişe ile baktık korkmuştuk ben pek fazla endişelenmemişti gerçi ama ezgi hafif korkmuştu yanına sokulup
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ SEV
Teen Fiction"Sen neden bana kutup yıldızı diyorsun" "Kutup yıldızı nadir bir yıldızdır gökyüzünün en parlağı odur. Peki sen neden bana dolunay diyorsun" "Dolunay olmazsa kutup yıldızı olmaz" ...