BÖLÜM 16

1 1 0
                                    

MERHABA CANLAR NASILSINIZ İYİSİNİZ UMARIM BEN ÇOK İYİYİM BU GÜN SİZİNLE YENİ BİR BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM UMARIM BEĞENİRSİNİZ AMA HABERİNİZ OLSUN YASEMİN VE ERDEM AĞIRLIKLI OLABİLİR 

BÖLÜM ŞARKISI : SEZEN AKSU - YALNIZCA SİTEM

"Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevgiye dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili"

ATİLLA İLHAN... 

4443 GÜN ÖNCE

YASEMİN YILMAZ 

Önümde ki kum torbasına büyük bir hırsla vuruyorum terim terlemiştim ellerim bile yorulmuştu ama ben bırakmamıştım henüz. Kalbim olağanın dışında şiddetli atmaya devam edince aniden kendimi geri attım ve bedenim kendiliğinden duvar yapıştı 

"Ah"

Dedim ve kendimi duvardan ittim boks eldivenlerimi çıkartıp kenara fırlattım ve nefes nefese bir şekilde duvara dayandım bu sırada yandan bir ses geldi 

"Ne oldu şampiyon bir yorgunsun"

Terlemiş ve ağırlaşmış başımı yavaşça yana kaydırdım ama sadece gözlerimi ona çevirmiştim başımın yarısı yerde gözüm ile ona bakıyordum karşımda ise üstünde tişört olmadığı için karın ve göğüs kasları ortada olan altında sadece kırmızı bir şort olan uzun saçlı saçları boynunu geçen bir giray gördüm ona gülümsedim Giray benim Boks dan yakın bir arkadaşımdı 

"Evet biraz fazla yaptık valla Gardaş"

"Bir şey olmaz olmaz fazla spor can yakmaz"

"Doğrudur"

Dedim Ve boksa salonunun ortasında olan koskocam boks pistine oturdum ve boks eldivenin altında hafif yaralanmış ellerimi bandaj ile sardım 

"Ne oldu eline"

"Bir şey yok yav okulda bir kavgaya karıştım ondan"

"Sen mi dövdün mü onlar mı"

Bu lafa karşı kaşlarımı çatarak ve Sence der gibi bir bakış attım anında duruşunu dikleştirdi ve boğazını temizledi

"Tamam tamam"

Sonra aniden ayaklandım 

"Hadi... Hadi! Boks başlıyor gençler!"

Dedim ve hocanın gelmesi ile boks kursumuz başlamış oldu.

Kurstan çıktığımızda saat on bire geliyordu ve şu an kaldırımda yürüyordum kulaklığımdan Müslüm babanın Nilüfer şarkısını atmıştı yoldan karşı karşıya geçmek zorunda kaldığım bir yerde yolda karşıya geçtiğimde büyük bir kalabalık gördüm yerde siyah bir motor vardı kimdi acaba. Karabalığın içerisinde zar zor başımı çıkartıp yerde kanlar içerisinde uzanan kişiyi görünce beynime kan fışkırdı 

ERDEM

Ona donmuş bir şekilde bakıyordu yanımda ki kızlardan biri endişe ile bağırdı

"Biri ambulansı arasın"

Donuk bakışlarım ile telefona yönelip ambulansı aradım sonra bir an kendime geldim ve hemen başına gittim

"Erdem duya biliyor musun beni..."

Bir an gözleri kapandığında neredeyse çıldıracaktım

"Erdem aç gözünü"

Onu bu halde gördüğüm an içimde uzun süredir sakladığım bir his çıktı ortaya Şefkat ve üzüntü eğer erdeme şu an bir şey olsaydı ömür boyu asla kendimi affetmezdi bir an Erdemin zorsunan ve fısıldayan sesi geldi sesi varla yok arasıydı ama ben duydum

BENİ SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin