-"YAAAA BIRAK!"
-"EMBESİL EMBESİL HAREKETLER YAPMA BIRAK ABİ!"-"Kes sesini kulağımın dibinde bağırma, bunu köpeğimi bu hale sokmadan önce düşünecektin eclal hanım."
-"YA NE VAR SAÇINA KURDELE TAKIP PEMBE ÖNLÜK GİYDİRİP BİRAZ ALLIK SÜRDÜYSEM CİNSİYETİ KIZ ZATEN GÖRENDE LEZ YAPTIK SANIR. BIRAK!"
Bir anda abimin elinden kurtulup sırtına atladım ve tırnaklarımı yanağına geçirdim.
-"AH ANNEEEE!"
-"Kes be bağırma, nasılmış ha nasılmış savunmasız olmak?"
-"Ateş, Eclal napıyosunuz yavrum siz ya hadi bırakın dövüşmeyi de şu sofraya yardım edin."
Abimin sırtından inip parmağımı ona salladım ve tehdit ettim.
-" Bak abi bu sana son uyarım, bir daha SAÇIMI YOLMAYA KALKMA!"
Bana göz devirip mutfağa gitti bende arkasından gidip sofrayı hazırlamaya yardım ettim.
***
Sofrayı hazırladıktan sonra ise üstümü değiştirmek için yukarı çıktım.
Dekoliteli bir crop ve kot şort giydikten sonra saçımı maşayla su dalgası yapıp makyajımı tamamladım.
Hazırlanıp aşağı indiğimde de kapı çalmıştı zaten.
Koşarak açmaya gittim.Yengemler gelmişti.
"Hoşgeldiniz." Dedim gülümseyerek-"Hoşbulduk güzel kızım." Dedi yengem aynı gülümsemeyle
Teker teker içeri geçmeye başladılar
Amcamın elini öpüp -"hoşgeldin amcacım." Dedim. -"Hoşbulduk meleğim." Diye karşılık verdi gülümsedim.Sonra yengemi öptüm ve ona da kısaca hoşgeldin dedim.
Ve sıra Atlas'a gelmişti.
Beni görünce gülümsedi bende ona aynı gülümsemeyi yolladım ve eğilip yanağından öptüm.
-"Hoşgeldin."
-"Hoşbuldum güzelim."Annemler de kısa bi selamlaştıktan sonra yemek masasına geçtik.
Babam ve amcam masanın baş köşelerini kapmış yemek yiyorlar arada bir de konuşuyorlardı.
Abim, annem ve yengem yanyana karşımızda olacak şekilde oturuyorlardı.
Ben ve Atlas da yanyana oturmuş sakince yemek yiyorduk.
Ta ki
Bacağımın üstünde gezinen bir el olduğunu fark edene kadar..
Bacağımı okşayanın sahibini anlamak zor değildi tabii ki
Ona doğru eğilip fısıldadım
-"Ne yapıyosun? ailemiz burda."-"E olsun."
-"Atlas çek elini biri görecek şimdi."
Diyip elini ittim.
Ama geri koydu.
Elini bir anda iç bacağıma götürmesiyle refleks olarak bacağımı kaldırdım ve masaya vurdum.
Ay yok artık?!Bütün gözler bana dönünce gergince gülümsemeye çalıştım ve kendimi açıklamaya başladım.
-"Iıı şey oldu, yani şey, ben , yani bir anda bacağıma bir kaşıntı geldi huylandım." Hızlıca konuşup önümde ki suyu tekte içtim.
Ve derince nefes aldım.
Atlas da sırıtmayı ihmal etmiyordu.
Bizimkiler tekrardan bi muhabbete girince alıştığım his tekrardan meydana çıktı.
Atlas yeniden elini bacağıma koydu ve az öncekine kıyasla daha yavaş bir şekilde bacağımı okşamaya başladı.Kulağıma eğilip -"Ne güzel olmuşsun sen öyle, giydiklerin baya yakışmış, Hoş, giyinmiş olmamanı tercih ederdim ama-"
Sözünü tamamlayamadan karnına dirseğimi geçirdim.
Yüzünü ekşitip kısık bir küfür savurdu.
-"Hasssiktir."-"Oğlum noldu? İyi misin?"
Yengemle annem bir anda Atlas'a döndü.Atlas boğuk sesle -"İyiyim yenge yemek boğazıma kaçtı." Diyip yalandan öksürmeye başladı.
-"Su iç su." Dedim. Ve gülümsedim.
Bana ters bir bakış atıp suyu içti.
Öyle öyle yemek faslı da son bulmuştu.
Sıra çay kahve'ye gelince annemle yengemi içeri gönderip kahveyi benim yapacağımı söyledim.
Kahve hazır olduğunda ise tek tek fincanlara doldurup tepsiyi elime aldım ve içeri adımladım.Sıra sıra herkese kahvesini verdikten sonra abimlere de vermek için diğer koltuğa yürüdüm.
Yanyana oturmuş sohbet eden abim ve atlas'ın bakışları bana döndü.
Ben abime kahveyi verirken Atlas da baştan aşağı beni süzüyordu.
Ona da kahvesini vermek için eğildiğim sırada gözleri göğüslerimde sabitlendi ve kaşlarını çattı.
Neye bakıyor oldugunu merak edip bende göğüslerime baktığımdaysa eğildiğim için açılan dekoltem resmen frikik veriyordu.
Atlas'ın yutkunduğunu hareket eden adem elmasından anlamıştım. Kahvesine verip koşar adımla mutfağa ilerledim.Tepsiyi tezgaha bırakıp sakinleşmek adına su içtim. Heyecandan avucumun içi terlemişti.
Ensemde hissettiğim sıcaklıkla kafamı çevirdim ki, keşke çevirmeseydim diye geçirdim içimden.
Atlas'ın yüzü zaten çok yakınımdaydı fakat ben kafamı çevirince daha da yakınlaşmıştık.
Ona doğru dönüp biraz geri çekildim ve " Bişey mi isteyecektin?" Diye sordum.
-"Evet, seni."
-"Ne?" Diye bir soru çıktı ağzımdan, afallamıştım.
Boğazımı temizledim.
Crop'uma bakıp -"Bu ne, beğenmedim." Dedi. Açık sözlülüğüne göz devirip -"Yemek masasında öyle demiyodun ama?"Yutkunup -"Bu görsel şöleni sadece ben göreceksem tamam ama başkasının görmesi sıkıntı olur. Sen en iyisi gece çıkarıp bunu bana ver ben eve götüreyim anı kalsın." Dedi
Güldüm -" Atlas ne saçmalıyosun?"
Bakışları dudaklarıma kaydı.
Gülüşüm yavaş yavaş tebessüme dönüşürken o da tebessüm edip dudaklarımı izlemeye başladı.
O ara zihnim olanları idrak edemeyecek hâle gelmişti. Bu yakınlık bu bakış, sağlığım için hiç iyi değildi.Yavaşça kafasını eğip bana yakınlaşmaya başladı. Kafamı sağa eğip gözlerimi kapadım ve onu bekledim.
Dudaklarımız tam buluşacakken gelen ses tüm bedenimi titretmişti.-"Eclal! Bu kurabiyelerden daha var m-?"
Evettt kurgularımda yazdığım en uzun bölümdü.
Bir okuyucum az önce paylaştığım bölümlere yorum yapmış ve bölümlerin kısa olduğunu belirtmiş.
Öncelikle kusura bakmayın bölümleri hızlı hızlı yazıp direkt yayınladığım için kısa olduklarını farketmemiştim artık bölümleri daha uzun yazıp paylaşacağım.
Ve o okuyucuma da teşekkür ederim o olmasaydı büyük ihtimalle fark etmeyecektim.
Bu bölümü olabildiğince uzun yazmaya çalıştım.
Sizleri çok seviyorummm💗 keyifli okumalar dilerimm 🎀🎀✨✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey mi? | Yarı Texting
ChickLitÖnce herşey normaldi.. Birbirimize sevgililerimizi, flörtlerimizi, begendiğimiz kişileri anlatır dalga geçerdik. Bize ne oldu birden bire? Niye onu her görüşümde kalbim göğüs kafesimi parçalamak ister gibi çarpıyor? Niye başka kızlarla takılınca kıs...