48

4K 589 189
                                    

açılın biz geldik🥳 baya uzun bir update olucak hazır olun🫶🏻

•••

"Niye burada olduğunuzu Taehyung sana zaten açıklamıştır diye düşünüyorum," diyerek sözlerine başladı Yves, Jeongguk'a bakarak. Yenidoğan onu onayladığında konuşmaya devam etti. "Sende normal olmayan çok fazla şey var, Jeongguk."

Taehyung, Jeongguk'un kasıldığını hissettiğinde Yenidoğanının elini tuttu. Duyacağı şeyler onun için kolay olmayacaktı. (Aynı şekilde Taehyung için de ama böyle bir durumda kendini ön plana koyacak değildi.)

"Üç ayı doldurmana rağmen hâlâ insansal nitelikler göstermeye devam ediyorsun. Ve daha da garip olanı, safkan vampir özellikleri de göstermen; ikisi bir arada."

Jeongguk'un kafa karışıklığı bir kilometre öteden bile anlaşılabilirdi.

Bu sırada Yves önündeki kâğıtları karıştırmaya başladı. Bir şeyler arıyor gibiydi. Bakışlarını önündeki kâğıtlardan çekmeden konuşmaya devam etti. "İlk dönüştüğünde hastanede sadece üç gün geçirmişsin. Normalde bebekler en az bir hafta kalır. Beslenme dişlerin totalde 58 milimetre. Görünen kısım 40 milimetre, –ki, hiçbir sonradan dönüşenin dişi bu kadar uzun olmaz. Beslenme dişlerin safkan dişi uzunluğunda. Kalbin atıyor. Sıcaklıkları hissedebiliyorsun. İyileşme yüzdeliğin çok düşük, ilaçla bile yükseltemedik. Kan tahlillerine baktığımda da glikoz oranının gayet iyi olduğunu görüyorum fakat çoktan düşmüş olması gerekiyordu. Bunlar senin hakkındaki garipliklerden sadece birkaçı."

Taehyung'un, Jeongguk'un eli üzerindeki tutuşu sıkılaştı. Yenidoğanının hissettiği her şeyi hissedebiliyordu; şaşkınlık, korku, kafa karışıklığı... Duydukları onun için kolay değildi.

Yves bu kez Taehyung'a yöneltti bakışlarını. "Son zamanlarda Jeongguk hakkında fark ettiğin ama bana söylemediğin başka bir şey var mı?"

Taehyung söyleyip söylememek arasında gidip geldiyse de sonunda konuştu. Yves onlara yardım ediyordu ve ondan başka kimseden de yardım isteyemezdi. "Irene, Jeongguk'un güneşte yanmadığını gördüğünü söyledi, –büyülü kolyesi boynunda değilken."

Yves'in kaşları havalandı, gözleri büyüdü ve ardından önündeki bilgisayara bir şeyler yazdı. "Bunun insansal mı yoksa safkansal mı olduğunu bile bilmiyorum," diye mırıldandı kendi kendine.

Jeongguk, Yves konuşmaya başladığından beri tek kelime etmemişti. Düşünceli bir hali vardı.

"Jeongguk," Yves ona seslenerek dikkatini üzerine çekti. "Sana bir şey soracağım ama beni yanlış anlamanı istemiyorum." Çok temkinli konuşuyor ve kelimelerini özenle seçmeye çalışıyordu. "Annenle babanın gerçek annen ve baban olduğundan emin misin?"

Jeongguk'un ifadesi değişti, hisleri birbirine karıştı. Taehyung, sevgilisinin tam olarak ne hissettiğini anlayamamıştı bile.

"Ben, –evet," dedi Jeongguk aceleyle. "Eğer olmasalardı bana söylerlerdi." Hızla sevgilisine döndü. "Taehyung, onlarla tanıştın. Annem sana fotoğraflarımı gösterdi, –beni annem doğurdu."

Taehyung bu kez Jeongguk'un elini iki elinin arasına alıp onu yatıştırmaya çalıştı. "Biliyorum, haklısın. Sana söylerlerdi."

"Hastanede karışmış olma ihtimalin–"

"Yves," diye tısladı Taehyung. Jeongguk bir anda bir sürü şey öğrenmişti. Gergindi, korkuyordu. Taehyung olduğu yerden kalp atışlarını bile duyabiliyordu. Normalden çok daha hızlıydı. Neredeyse on saniyede bir atıyordu.

newbornHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin